Tom Riddle

1.8K 133 214
                                    

"Hey, Tom!"
Hızlı adımlarla yanına ulaştın.

Yüzünü buruşturdu.
"Sen... Yine mi?"

"Evet evet ben. Tatilden beri seni görmedim. Sen beni özlememiş olabilirsin ama ben seni özledim."
Tam sarılacakken, hızla kendini geri çekti.

"Bana... Dokunma. Bunu bir kez yaptın. O gün dersini almalıydın Y/N."

Umursamazca omuz silktin.
"Bana hiçbir şey yapamadığını hatırlıyorum."

Kaşlarını çattı.
"İstediğimde bir şeyler yapabileceğimi, göstermek istemiştim zaten. Her neyse, beni rahat bırak."
O yürümeye başladığında, sende peşinden gittin.

Onunla yürüdüğünü fark ettiğinde, göz devirdi.
"Bak.. Geçen sene yeterince uğraştım seninle. Bu sene rahat bırak beni."

"Sana bir zararım yok Tom. Neden sevmiyorsun beni? Hayır, aşık ol da demiyorum ki. Şuanlık arkadaş olsak yeter. Sonrasına, sonra bakarız."

"Seninle konuşuyor olmam bile mucize olmalı."

Yürümeye devam ederken, kafanı biraz kaldırıp onu izlemeye başladın.
Gerçekten öyleydi.
Tom kusursuzdu ve seninle konuşmasını cidden mucize olarak görüyordun.
Tabii bir yıl boyunca, onunla yakın olmak için yapmadığın kalmamıştı.

Kafasını çevirip, o da sana baktı.
"Ne bakıyorsun?"

"Bakasım geldi."
Omuz silkip, geri önüne döndün.

Sonunda Tomlar'ın odasının önünde durduğunuzda, konuştu.
"Gidecek misin artık?"

"Niye gideyim?"

"Abraxas, Jack, Peter ve benim odam ya hani burası. Bu yeterli değil mi?"

Sırıttın.
"Onlarla senden daha yakın arkadaşım. Ayrıca Jack'in kardeşim olduğunu bilirsin. Yani.. Girmememi gerektiren bir şey göremiyorum."

Bunu dedikten sonra öne geçtin ve odanın şifresini söyledin.
"Sade Kahve"

"Şifreyi neden bildiğini sorguluyorum..."

Kapı açılırken, onu takmadan içeri girdin.
En yakın arkadaşın olan Peter sizi gördüğünde gülerek seslendi.

"Vay! Vay! Vay! Bebeğim Y/N ve biricik aşkı Tom gelmiş!"

Sende güldün ve Jack'in olması gereken yatağa atladın.
"N'apıyorsunuz? Aptal ikizim nerede?"

"Oturuyoruz öyle. Jack'te gelir birazdan, Slughorn'a bir kitap verecekti."

Abraxas cümlesini bitirdiğinde, anladığını belirtircesine başını salladın ve Tom'a baktın.
Şaşkınlık ve sinir bozukluğuyla sizi izliyordu.
"Siz ne zamandır arkadaşsınız?"

"Bir senedir arkadaşız kanka ama sen bizi umursamayıp, yanımıza bile gelmediğin için bilmezsin tabii."

Tom göz devirip, sağındaki yatağa oturdu ve kitap okumaya başladı.
Peter ve Abraxas ise kendi hâllerinde takılıyorlardı.
Yapacak bir şey bulamayıp, Tom'u izlemeye koyuldun.

Gözleri, dudakları, burunu, yanakları, çenesi, kulakları, kaşı, kirpikleri, saçları... Kısacası o tamamıyla mükemmeldi.
Hatta mükemmel ötesi bir şeydi sana göre.
Ona aşık olarak hayatının en güzel şeyini yapmıştın.

"Sen ne arıyorsun burada?"
Duyduğun sesle, içeri giren Jack'e baktın.

"Canım istedi geldim, bir itirazın mı var hayatım?"

Meydan okurcasına baktı.
"Varsa n'apacaksın? Bunlar benim arkadaşlarım tamam mı? Seni göndermek istersem, benim tarafımı tutarlar tatlım."

Pis pis güldün.
"Öyle mi sanıyorsun?"
Peter ve Abraxas'a dönüp, kendinden emin bir şekilde sırıtmaya devam ettin.
"Siz bunu doğruluyor musunuz çocuklar?"

"Jack kanka kusura bakma ama..."
Abraxas kahkaha atarak konuştuktan sonra Peter devam ettirdi.
"Siktirip gidebilirsin."
Üçünüz birden kahkaha attınız ve hemen sonra gülerek Jack'e baktın.
"Cevabını aldın mı?"

"Birde arkadaşım olacaksınız.. Hainler."
Jack göz devirip konuştuktan sonra, yanına oturdu.

"Tom sen ne yapıyorsun? İçin dışın kitap oldu."
Tom boş gözlerle baktıktan sonra cevap vermeden kitaba devam etti.

Sen onu izleme işine tekrar başladığında, Jack konuştu.
"Az bak, az!"

Onu umursamadan, kafanı iki yana salladın.
"Sana ne?"
. . .

"Sen gelmiyorsun değil mi Tom?"
Üçü birden ayaklanırken, Tom'a baktılar.

Tom olumsuz anlamda başını salladı ve cevap verdi.
"Tabii ki gelmiyorum. O tür yerlerden nefret ederim."

"İyi o zaman, Y/N de uyanır bir yarım saate zaten. Biz 2, 3 saate falan geliriz."
Onlar biraz dışarıda dolaşacaklardı.

Üçü odadan çıktıktan sonra Tom, uyumuş olan Y/N'e baktı.
Uzun bir süre kızın yüzünü inceledikten sonra kendini toparladı.

Tom, Y/N'ye çoktan aşık olmuştu.
. . .

Gözlerini yavaşça araladın.
İçeriye göz attığında, yan tarafında duran Tom'u gördün.

"Merlin... Uyanır uyanmaz bu mükemmelliği görmek mükemmel.. Diğerleri nerede?"

Sana baktı.
"Hogsmade'e gittiler."

Anladığını belirten bir ses çıkardın ve olduğun yerden kalktın.
"Sen ne yaptın?"

"Seni iz- Kitap okudum."

Tek kaşını kaldırdın.
"Ne okuyorsun?"

"Büyülü Yaratıklarla ilgili bir kitap."

Bayık bakışlar gönderip, diğer tarafta duran cama doğru yaklaştın.
Hava kararmıştı.

Ona dönmeden, sordun.
"Kaç tane Hortkuluk yaptın?"

"Sen... Nereden biliyorsun?"

"Hortkuluk yapmamış olman imkansız. Sonuçta.. Sen Tom Marvolo Riddle'sın."

Bir saniyelik sessizlikten sonra cevap verdi.
"Üç hortkuluk."

Dışarıyı izlemeye devam ettin.
Tahmin etmiştin.

"Günlüğünü Hortkuluk yaptın, değil mi? Birde sanırım yüzüğün. Diğeri ne?"

Adım seslerini duydun.
"Sana neden söyleyeyim?"

Nefesini üzerinde hissettiğinde, kaskatı kesildin.
Evet seviyordun fakat bu kadar yakınında olması... Kalbinin fena hâlde hızlanmasını sağlamıştı.

Ona dönmeden yutkunarak konuştun.
"Ç-Çünkü.. Seni seviyorum ve bu yeterli bir neden."

"Haklısın."
Boynuna çok kısa bir saniye dudaklarını bastırdığında, kalp krizi geçirmek üzereydin.

Sonra aklına gelen şeyle kaşlarını kaldırdın ve hâyâl kırıklığıyla, bir nefes verdin.
"Hâlâ uyuyorum.. Lanet olsun, gerçek olmalıydı."

Tek nefeslik bir gülüş duyduğunda, bu kez hızla arkana döndün.
Uyumuyordun!

"Seni seviyorum ve bu tahmin edemeyeceğin kadar gerçek."


Confundo / Tom Riddle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin