Confundo / Tom Riddle

Draco Malfoy

"Draco bir git!"
Sinirle saçlarını geriye attın.

"Y/N lütfen.. Hadi n'olur!"

Kafanı kaldırıp, ona baktın.
"Sana, sonra düşüneceğim dedim ya! Gördüğün gibi önemli bir işim var! Eğer senin yüzünden bu iksiri bitiremezsem, senin o sarı saçlarını yolarım! Uzaklaş şimdi Malfoy!"

Dudaklarını büzüp, oturduğu yerde arkasına yaslandı.
Hissettiğin suçluluk duygusuyla, göz kapaklarını birbirine bastırdın.

Ama hayır, bu iksiri bitirmen gerekiyordu.
Geri işine döndün ve elindeki çiriş otuyla uğraşmaya devam ettin.

"Ne yapıyorsun sen şuan?"

Ona bakmadan cevap verdin.
"Slug, Yaşayan Ölüm İksiri yapmamı istedi. Yaparsam, notlarımı yükseltecek. İki gün zamanım var ama yapamıyorum. Çok zor!"

Aniden geri sana doğru yaklaştığında, çirişotunun düşmesiyle kaşlarını çattın.
Tam bağıracakken, o konuştu.

"Eğer bunu yapabilmeni sağlarsam, bana yardım eder misin!?"

Gözlerini kıstın.
"Nasıl yapacaksın ki?"

"Ben bir yolunu bulacağım. Sen yardım edecek misin?"

Düşünmeden cevap verdin.
"Şu lanet iksir işini halledebilirsen, en iyi yardımı yaparım."

Gözleri parladı.
"Harika! O zaman şimdi bırak şunları da, yemek yiyelim. Sonra da planı uygularız."

Başını salladın ve beraber yemek yemeye salona gittiniz.
. . .

Karşında oturan Blaise konuştu.
"Şimdi planı bir kez daha anlatsanıza."

"Üf Blaise! Herkes uyurken, gizlice Hagrid'in kulübesine gireceğiz ve benim küçük perimi alacağız. Bu kadar."

Başını yasladığın masadan kaldırmadan, iki yana sallayarak konuştun.
Bu sesinin boğuk çıkmasına sebep olmuştu.
"Ben hâlâ neden senin küçük aptal perini bulmak için geldiğimi anlamıyorum. Üçünüz bulabilirsiniz. Ayrıca ondan nefret ediyorum."

Draco kolunu, omzuna attı. Bununla birlikte kafanı kaldırdın.
"Çünkü güzelim, biz oraya tek başımıza giremeyiz. Hagrid'i oyalayacak biri olmalı, değil mi? Bu da sensin."
Sırıtarak, göz kırptı.

Herkesin alışık olduğu boş bakışlarla, kafanı salladın.
"Bu işten bir çıkarım olmasaydı, bunu asla yapmazdım."

"Biliyoruz."
Goyle, Blaise ve Draco aynı anda mırıldanınca, dudakların hafif kıvrıldı.

"Her neyse Y/N, bizim işimiz var sonra görüşürüz. Kalkın çocuklar."
Draco ayağa kalktığında, garip garip baktın.

"Ne işi Draco? Oturuyorduk işte."
Draco, Goyle'a keskin bir bakış attığında hızla kalkıp uzaklaştılar.

Umursamayıp, kafanı geri masaya koydun ve uyuklamaya başladın.
Elinde olsa her an, her yerde uyuyabilirdin.
. . .

"Şşt Y/N, uyan."
Birinin seni dürtmesiyle gözlerini kırpıştırıp, ona baktın.
Draco, Goyle ve Blaise gelmişti.

"İşte! Yaşayan Ölüm İksiri! Ben demiştim hallederim diye."
Gözlerini, Draco'nun elinde tuttuğu iksir şişesine çevirdin.

"Merlin! Siz... Nasıl?"
Şişeye uzanıp, eline aldın.

"Çok uğraştırdı ya ama sonunda başardık."

"Kanka ne uğraşması, Potter odasında yokke-"
Draco aniden, Blaise'nin karnına dirsek attığında bir kahkaha attın.