Tom Riddle P/2

2.4K 138 312
                                    

Ne?
Gözünden gelen yaşı durdurmadın...

Sen, Tom'a gerçekten aşıkken, oysa seninle oyun oynamıştı...
Hızla gözünde ki yaşlarla odadan çıktın ve Tom'un yatakhanesine doğru yürüdün.

Kapıyı çaldığın sırada, ellerinin titrediğini fark ettin.
Sinirden miydi yoksa korkudan mı, bilmiyordun..

"Y/N? Niye ağ-"

Sözünü kestin.
"Beni bir kukla gibi kullanıp, bana yalan mı söyledin?"
Gözünden daha çok yaş geliyordu ama umursamadın.

"Sakin ol, ağlama. Ben... Yalan söylemedim.."
Hâlâ aynı şeyi yapıyordu!

"Tom bana doğruyu söyle! En azından şimdi, ilk kez bana doğruyu söyle!"

"Biraz sakin ol Y/N. İçeri ge-"
Onu susturan, yanağına attığın tokattı.

Kafası hafif yana düştüğünde, gözünden gelen yaşları biraz olsun engellemek için elinim tersiyle sildin ve garip bir fısıldamayla konuştun.
"Sen.. Kötü birisin Tom Riddle! İğrenç herifin tekisin sen!"

Onu beklemeden, hızla oradan uzaklaşıp Hogwarts'ın dışına çıktın.
Ayaklarında güç kalmayana kadar yürüdüğünde, en sonunda altı denize bakan yüksek bir kayalığın üzerinde durdun.

Soğuk rüzgar tenine çarpıyordu fakat umursamadan ağlamaya devam ettin.
Bir süre öyle durduktan sonra, arkandan sana sarılan kişiyle, hızla o tarafa döndün.

"Cole..."
Sen de sıkıca ona sarıldın.

"Ne oldu Y/N? Niye ağlıyorsun?"

"Cole ben- Özür dilerim... Sen- Sen haklıymışsın..."
Bir kaç kez hıçkırıp devam ettin.
"Tom.. Beni yalnızca-" Daha fazla konuşamayınca, Cole seni susturdu.

"Şş tamam, sakin ol lütfen... Seni böyle görmek hoşuma gitmiyor."
Uzun bir süre ona sarıldıktan sonra, gözlerin istemsizce kapandı..

Sabah*
Gözlerini zorla açtığında, bir yataktaydın.
Etrafa baktığında, buranın Cole'un odası olduğunu anlaman uzun sürmedi.

Cole'un yerde, komik bir hâlde yattığını gördüğünde istemsizce gülümsedin.

Sonra dün olanlar aklıma geldiğinde, gülümsemen yüzünden silindi.

Neyse ki gözlerin dolmadan önce, Cole'un neşeli sesiyle kendine geldin.
"Günaaaydın!"

"Günaydın Cole."

"Dün uyuyakalınca seni buraya getirmek zorunda kaldım. Slytherin yatakhanesine girdiğimi düşünemiyordum da..."
Güldün.
Cole, Gryffindorlu'ydu.

"Teşekkür ederim Cole.. Oradan buraya kadar beni taşımak zorunda kaldın."

"Aslında gerçekten bir şişkosun. Seni taşımak beni öldürdü!"
Dalga geçtiğini biliyordun.

Gülerek cevap verdin.
"Öyleyimdir ben. Zahmet olduysa ne mutlu bana."

Cole'ün seni nasıl bu kadar çabuk mutlu ettiğini hiç anlamıyordun ama sana cidden iyi geliyordu.

"Hemen kahvaltıya inelim! Aşırı açım!"
İkinizde gülerek yemek yemeye indiniz.
Ayrıca aşağı inerken Cole'un sevgilisi Michael da yanınıza geldi. Fazlasıyla iyi bir çocuktu.

Sonunda geldiğinizde, Tom'u görmek istemediğin için Cole'un yanına oturdun.
Michael da hemen yanınızda ayakta duruyorken, Cole'un saçlarını karıştırarak konuştu.
"Size afiyet olsun. Ben kendi masama gidiyorum. Sonra görüşürüz."

Gülümseyerek karşılık verdiğinizde, Ravenclaw masasına doğru ilerledi.

"Aşığım bu çocuğa ya.. Şuna bak... Taş gibi sevgilim var be! Ağla velet Y/N. Hiçbir zaman bu kadar mükemmel bir sevgilin olamayacak."

"Ağlıyorum bak şu an."
Yalandan ağlıyormuş gibi yaptığında, sırıttı ve hemen sonra önündeki yiyeceklerden yemeye başladı.

Sen ise aslında hiç aç değildin ve boş boş tabağını izlemeye başladın.

"Ah! Ye şunu!"
Cole ağzına zorla bir salatalık soktu ve ek olarakta bir parça peynir!
Peynirden nefret ederdin!

"Cole.. Sana hemen şu an Avada atabilirim!"
Gülerek seni izliyordu!

"Y/N..."
Gelen ses ile duraksadın.
Gryffindor masasına mı gelmişti cidden?
Tom Marvolo Riddle?

Ona döndüğünde, garip görünüyordu.
"Konuşmamız lazım."

Hissiz bir bakışla ona baktın.
"Lazım değil."

"Y-"

Cole hızla onun sözünü kesti.
"İstemediğini daha ne kadar belli edebilir? Git şuradan!"
Tom'un, Cole'e attığı bakıştan sen bile korkarken, Cole hiçte öyle bir tepki vermeyip sırıttı.
Bu Tom'u daha çok sinirlendirmişe benziyordu.

Tom bir şey demeden uzaklaşırken, Cole'e baktın.
...

Yemek salonundan çıkarken, Tom'u görmeyi beklemiyordun.
"Kusura bakma Black, ama Y/N benimle geliyor."

Tom kolundan tuttuğu an, midene giren o iğrenç bulantı hissi ve baş ağrısını yaşadın. Bir kaç saniye sonra Hogwarts'ın arka bahçesine cisimlenmiştiniz!

"Senin problemin ne?!"

"Bak, özür dilerim.. Biliyorum bana sinirlisin ama ikimiz konuşmadan buradan gidemezsin."
Sen, onun seni hareketsiz bırakacak bir büyü yapacağını düşünürken, o sıkıca sana sarıldı.
Böyle de hareket edemiyordun!

"Uzaklaş benden!"

"Hayır. Konuşacağız."

"Merlin! Bıraksana!"

"Y/N ben gerçekten seni üzmek istemiyordum.. Tamam, başta seni kullanmak için öyle bir şey yaptım, ama..."

Kollarından kurtulmaya çalışırken bağırmaya başladın.
"BENİ ÜZMEK Mİ İSTEMİYORSUN? KOMİK OLMA! ÇOK MERAK EDİYORUM, SONRA NE OLDU? BANA YİNE YALANDAN AŞIK MI OLDUN YOKSA?! KULLANMAK İÇİN HANİ? ÜZGÜNÜM AMA ARTIK YALANLARIN ORTAYA ÇIKTI TOM!"

"HAYIR SANA GERÇEKTEN AŞIK OLDUM! Ben daha sevginin ne olduğunu bilmeden, aşkın ne olduğunu nasıl anlayabilirdim Y/N?"

"Hadi ya!? Acıyı tek yaşayan sen değilsin, şu hayatta! SEVGİ GÖSTERİLMEYEN BİRİ DEĞİLSİN SEN, SEVGİYİ GÖRMEK İSTEMEYEN BİRİSİN! Kabullen ya da kabullenme!"

"Haklı olabilirsin belki, ama seni bırakmayacağım Y/N. Benimsin. Benimdin ve sonsuza kadar da benim olacaksın."
Bir an da dudaklarına yapıştığında, daha ne olduğunu anlayamamıştın.
Bir süre sonra, vücudun istemsizce hareket edip ona karşılık verdiğinde gözlerini de kapatmıştın.

Bitti!

Confundo / Tom Riddle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin