Confundo / Tom Riddle

Draco Malfoy

Draco'yla, çocukluğunuzdan beri çok yakınsınız. Ama sürekli birbirinizlede uğraşırsınız. Ailelerinizde çok yakın arkadaşlar.

"LANET OLSUN DRACO! GEL BURAYA!"
Sen Draco'yu yakalamak için koşarken, o ise senden hızlı bir şekilde önden gidiyordu!
Bir yandan da kahkaha atıyordu!

En sonunda, bir odaya girdiğinde pis pis sırıttın.
"GİRİŞİN OLDU AMA ÇIKIŞIN KOLAY OLMAYACAK SARI KAFA!"

Peşinden koşarak odaya girdin.
Korkuyla yüzüne bakıyordu.

"Ha ha! Kapana kısıldın!"

"Y/N... Bak güzelim... Bence biz konuşarak anlaşabiliriz. Hadi, dur. Y/N! Gelme üzerime üzerime! Korkuyorum!"

Sırıtışın yüzüne daha çok yayıldı.
"Korkmalısın Draco... Korkmalısın! SENİN YÜZÜNDEN SNAPE'TEN CEZA ALACAĞIM!"

"Siz ikiniz, burada ne yapıyorsunuz böyle?!"
Bir anda gözlerini kocaman açtın. Draco'nun da senden bir farkı yoktu.

"P-Profesör Snape?"
Yavaşça arkana döndün.

"Size ne yaptığınızı sordum?"

"Profesör, her şey onun yüzünden oldu! Sizin derste verdiğiniz parşömeni yırttı ve sonra öyle olunca bende sinirle-"
Diye kendini savunurken, Snape içinizi ürperterek konuştu.

"Onu yırttınız mı?!"
Hiçbir şey diyemeden, Draco'yla yalnızca ona baktınız.

Snape dişlerini sıkıp konuştu.
"Odama girmeniz, odamda koşuşturmanız, okulda koşuşturmanız, okul kurallarını yazdığım kağıdı yırtmanız, o kuralları yazmamı gerektiren kavganızdada ceza almamanız ve birbirinizle sürekli kavga etmenizin cezasını, Filch'in odasını temizleyerek çekeceksiniz Bay Malfoy ve Bayan Y/SN."

Zaten kocaman olmuş gözlerini dahada açtın.
"Ama Profesör-"

"Sakın... İtiraz etmeyin."

"Kaç ay süremiz var Profesör?"
Draco kabullenerek, sorusunu sordu.

"Bir..."
Tam bir nefes verecekken yine Snape'in sesiyle durdun.

"Gün."

"NE?!"

"NE?!"

"Duydunuz. Yarın sabaha kadar bitirin. Ve eğer büyü kullanırsanız, haberim olur. Kolay gelsin."
Sizi odadan resmen attığında, şokla birbirinize baktınız.

"B-Bir... Bir gün d-dedi?"

"Filch'in odasını... Bir günde... Biz... Merlin! NASIL YAPACAĞIZ Y/N!?"
Draco'ya döndün.

"BİLMİYORUM AMA EĞER HEMEN BAŞLAMAZSAK HİÇ İYİ ŞEYLER OLMAYACAK! KOŞ, FİLCH'İN ODASINA!"
İkinizde aynı anda koşa koşa merdivenlerden indiniz. Sonunda Filch'in odasına ulaştığınızda hızla içeri girip, soluklandınız.

"Şimdi... Sakin oluyoruz. Draco sen, önce eşyaları düzenlemeye çalış. Bende toz alacağım. Daha sonra şu karman çorman olmuş kitapları düzenleriz. Tamam mı?"
Draco başını salladı ve dediğin gibi, eşyaları toplamaya başladı.

Sende hızla bir bez bulup, toz almaya başladın.

3 Buçuk Saat Sonra*

"Merlin! Bu kitaplığa yetişemiyorum! Gülme Draco! Yardım et!"
Draco, senden daha uzun olduğu için sırıtarak seni izliyordu.
Sonunda kalkıp, elindeki kitapları aldı ve rafa dizdi.

Dizerken de hâlâ sırıtarak söyleniyordu.
"Bu hiç adil değil ama Y/N... Cüce olduğun için bütün işi ben yapmak zorunda kalıyorum! Acilen süt içmelisin. Veya sana bir boy uzatma büyüsü bulabilirim. İştey mişin çen ha Y/N? İştey mişin?"

Sinirle kafasına vurup, gözlerini kıstın.
"Komik değilsin."

"Ah! Ciddiydim zaten. Komiklik olsun diye demedim."

Bu kez sen yalandan güldün.
"Ama bu komik işte."

Bir anda kitapları bırakıp, sana yaklaştı.
"Ya? Öyle mi?"

"E-Evet. Öyle."
Heyecandan kekelemiştin.

"Seni seviyorum."
Aniden aranızda ki mesafeyi kapatıp, dudaklarınızı buluşturdu.

Bir kaç saniye şaşkınlıkla dona kalsanda hemen sonra karşılık verdin.
Bununla birlikte, güldüğünü fark etmiştin. Ellerini beline dolayıp seni biraz daha kendine yaklaştırdığında sende boynuna sarıldın.
Ayrıldığınızda ikinizde gülümsüyordunuz.

Sonsuz geçen bir kaç saniye sonra, olduğunuz durumu hatırlayıp konuştun.
"H-Her neyse. Daha işimiz bitmedi. Sabaha kadar bitirmemiz gerek."

Dediğin şeyden sonra Draco'nun yüz ifadesiyle onun ne anladığını fark ederek, hızla kaşlarını çattın.
"Hey! Onu demiyorum! Sil şu aklındakini hemen! Temizliği bitirmeliyiz!"

"Ama ben çok yoruldum Y/N... Biraz dinlenelim mi n'olur?"
Sana attığı o kedi bakışları, seni ikna etmeye yeterliydi.

"Of! Tamam... Ama yalnızca 10 dakika."
Gülerek başını salladı.

Az önce temizlediğiniz küçük masanın, yanındaki taburelere oturdunuz.
Sen başını masaya koyup, gözlerini kapatırken Draco'nun da seni izlediğini bilmiyordun.

. . .

Y/N ve Draco uyurken, Severus içeri girdi.

İkisinin de uyuyakaldığını fark edince, istemeden hafifçe gülümsedi.
Bu ona, Lily ile yaşadıkları anı hatırlatmıştı...
Düşüncelerini bir kenara atıp, gerçekliğe geri döndü.

Yalandan iki kez öksürüp, uyanmalarını bekledi.

Y/N zaten tedirginlikle uyuduğu uykudan anında uyanıp, gözlerini hızla açtı.

Draco'ysa hâlâ mışıl mışıl uyumaya devam ediyordu.
Y/N, Draco'nun uyanması için masadaki dünden kalan suyu yüzüne fırlattı.
"Uyan Draco!"

Draco yüzüne yediği suyla anında gözlerini açıp, şaşkınca etrafına baktı.
Sonunda kendine gelip Y/N'in yaptığını anlayınca tam karşılık verecekti ki, Severus'un içeride olduğunu gördü.

İkiside aynı anda ayağa kalkıp, endişeyle ona baktılar.

"Günaydın profesör..."
Draco en sonunda konuştu.

"Temizlik bitmemiş sanırım?"

"Profesör gerçekten temizliyorduk ama sonra bir iki dakika dinlenelim diye oturduk. O arada uyuyakalmışız... Özür dileriz. Eğer bu akşama kadar biraz daha süre verirseniz, bitiririz."

Draco, yalnızca Y/N'in duyabileceği şekilde fısıldadı.
"Saçmalama! Yorgunluktan ölüyorum ben hâlâ! Bugün asla temizlik yapamam!"
Y/N'in attığı korkutucu bakışla, Draco geri önüne döndü.

"Size süre vermeyeceğim. Çünkü bu kadar ceza yeterli. Şimdi odalarınıza gidin."

İkiside şaşkınlıkla Severus'a bakıyordu.
"T-Teşekkürler Profesör."

Y/N, Draco'yu da alıp dışarı çıktı.

Sonra ikiside yatakhanelerine gidip, güzel bir uyku çektiler...

. . .
( Sonunu pek bağlayamadım ya şeetmeyin )