Bölüm 14

98 2 0
                                    

"Hazel.." Gözlerimi araladım. Gözlerim yoğun olan bu beyaz ışığı kaldıramayarak kapanmya çalışıyorlardı. Tanımadığım yaşlı bir kadın sesi tekrar tekrar adımı fısıldarken gözlerimi açmayı başarabildim. İlk yaptığım şey etrafıma bakmak olmuştu. Hastane odası. Evet bir hastane odasındaydım. Elime takılı olan iğnede bunun bir kanıtıydı. Yanımda bir yerde bir bebek ağlaması duymamla yönümü sağıma çevirdim. Bir bebek, hastane yatağının içinde ağlıyordu. Kimindi bu bebek ve neden benim odamdaydı? Tanrım ben neden hastanedeydim ki? Tam bebeği susturmak için ve bir hemşire çağırmak için yerimden kalkıyordum ki odaya o tanıdık yüzün girmesiyle olduğum yere çakıldım. 

Zayn. 

Koşturarak içeri girerek bebeği kucağına almıştı ve susturmaya çalışıyordu. O an bu görüntünün ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Belkide bu bebek..bizimdi? Zayn gülümseyerek bebeği susturmaya çalışırken gözleri bana kaydı. Ancak yatağın baş kısmına bakıyordu. Tanrım ben oturuyorum? Kafamı yatağa çevirdim, uzanıyordum. Resmen ikinci ben yatakta uzanıyordu ve Zayn beni görmüyordu bile. 

"Özür dilerim." diye fısıldadı Zayn. Gözlerini kaçırdı ardından. Ağlıyormuydu yoksa benmi yanlış görüyordum? 

"Neden özür diliyorsun Zayn? Beni görmüyor musun buradayım."  Zayn hala yataktaki bana bakmaya devam ederken birden arkasını döndü ve odadan koşarak çıktı. Bebek? Neden bebeği götürmüştü kimindi o bebek? 

"Zayn dur!" arkasından koşmaya başlamıştım ancak nereye kaybolduysa şimdi yoktu. Normal değildi bu. Koşmaya başladım koridorda. Koştum koştum ancak bir erkeğin adımı seslenmesiyle durdum. "Hazel.." Arkamı döndüm ancak bir bedenle çarpışmıştım. 

"Chris?" gülümsedi. Ardından kafasını iki yana sallayarak benden uzaklaşmaya başladı. Elimi uzatsam tutacak gibiydim ancak benden uzaklaşıyordu işte. Korkuyla etrafıma bakındım. Bebek ağlıyordu ancak kimse yoktu. "Zayn.." diye fısıldadım dizlerimin üstüne çökerken. "Zayn! Neredesin!"

"Hazel uyan! Kabus görüyorsun uyan!" Ağzımdan kaçan "Zayn." sözcüğüyle beraber doğrularak gözlerimi açtım. Zayn bana bakıp derin nefesler alıyordu. Tanrım bu kadar endişelendiğine göre iyi değildim. 

"İyimisin? Tanrım beni çok korkuttun yemin ederim bir şey yaptığımı filan sandım." gözlerimi kapattım ve uzattığı suyu içmeye başladım. Yarısını bile bitiremeden nefes almaya çalışarak bardağı tekrar ona verdim. 

"Ben ben iyiyim. Üzgünüm kötü bir kabustu." Zayn kafasını salladı. "İçinde bende vardım sanırım adımı sayıklayıp duruyordun?" Yüzüne baktım. Muzip bir sırıtışla bana bakıyordu. Tanrım rüyamdaki Zaynle bu Zayn arasında dağlar kadar fark vardı. Rüyamda resmen kalp krizi geçirticekti bana.

"Evet vardın, ah boşversene kabus sadece." Kafasını salladı. "Telefonuna bakmalısın annen arayıp duruyor." Komidinin üzerinden telefonumu aldım ve rehberden annemi bulup sağa kaydırdım.Bir kaç çalıştan sonra duyduğum sesle telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırmak zorunda kalmıştım. 

"Daha ne kadar sorumsuz olabilirsin Hazel!" Göz ucuyla Zayn'e baktım. İlgilenmiyor gibi duruyordu ancak başardığı söylenemezdi. 

"Bella'ylayım anne. Güvendeyim sorun yok." Zayn söylediğim şeyle güldü ve "Edward demeliydin." diye fısıldadı. Neredeyse kahkaha atıyordum ki son anda kendimi tuttum. 

"Pekala bakalım bu yalanlarının sonu nereye varacak. Ben işe gideceğim umarım anahtarların yanındadır."

"Yanımda. İyi şansalar görüşürüz." annemin ne diyeceğini beklemeden telefonu yüzüne kapattım. Bir süre sessiz kaldıktan sonra Zayn'in omzuna vurdum. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin