-HAZEL-
Gözlerimi aralamaya çalışırken şiddetli baş ağrısıyla elimi kafama götürdüm. Susadığımı fark ettiğimde gözlerimi açmayı denemeden elimi sol tarafa atarak suyuma uzandım. Ancak elime gelen bir bez parçasıydı. Her zamanki suyum neredeydi? Gözlerimi araladım ve elimle tuttuğum şeye baktım. Baksır? İğrenerek geri bırakırken etradıma bakındım. Kaçırılıp tecavüzmü edilmiştim? Tanrı aşkına burası neresi? Yavaşça yerimden kalktım ve hatırlamaya çalıştım. Beynimi biraz daha yorduğumda dün yaptığım rezzillikle tekrar yerime yatıp yorganı kafama kadar çektim. Espiriler , beni arabaya bindirişi , eve gelişimiz ve.. onu öpüşüm. Elimle yüzümü kapattım. Bağıra bağıra ağlamak istiyorum utancımdan. O sırada ayak sesleri geldiğinde yorganı kafamdan sıyırdım.
"Günaydın güzellik." koltuğa kadar ilerledi ve tam önümde durdu.
"Bende gidiyordum." dedim ve ayağa kalkıp kapıyı aradım. Ancak kolumdaki eller buna engel olmuştu.
"Kahvaltı yapmayacakmısın?" kafamı iki yana salladım.
"Annem- aman tanrım annem meraktan ölmüştür!" dedim ve çantama uzanıp telefonumu aldım. Tam 391 cevapsız arama! Bazılarının Chris'ten olduğunu gördüğümde daha çok boka battığımı hissettim.
"Hazel?" dediğinde kafamı iki yana salladım ve bir kaplanın avına saldırması gini çantamı alıp koşturmaya başladım.
"Eve gitmeliyim! Eve gitmeliyim! Kesinlikle sıçtım! Sıçtım!" bir yandanda ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. Gelişi güz<el bağcıklarını bile bağlamadan kapıya uzandığımda Zayn yine beni durdurmuştu.
"Bırakabilirim. Yollar biraz.. karışık." kafamı aceleyle salladığımda anahtarı aldı ve evden çıktı. Bnde ona uyup çıktığımda karşımda eski bir araba duruyordu. Bir tarafları dökülmeye yüz tutmuştu.
"Hadi." diye beni uyardı. Bende vakit kaybetmeden arabaya bindim ve na yolu tarif ettim. Bir kaç bina ötede durdurdum çünkü annem başka bir erkekle olduğumu görürse hiç iyi şeyler olmaz.
"Teşekkürler , herşey için. Görüşürüz." dedim ve hızla inip eve koşmaya başladım. Arkamda korna sesi duyduğumda el sallamyıda ihmal etmemiştim.
Eve nefes nefese vardığımda Chris'in arabası hemen oradaydı. Tanrım ne diyecektim? Bir arkadaşımda yoktu ki.
Kapıyı anahtarımla açtığımda geniş salonumuzda göz altları uykusuzluktan halka halka ve kıpkırmızı bir adet annemle, telefonla oflayarak bir yerleri arayan Chris'le karşılaştım.
Annem beni gördüğünde gözlerini kıstı ve bana yaklaştı. Birden sarıldığında neye uğradığımı şaşırmıştım.
"Neredeydin! Bütün gün uyumadım! Sorumsuz bir kız olmandan nefret ediyorum! Evde seni bekleyen bir annen ve sevgilin varken dışarıda sürtmen-"
"Ne?" dedim yüzümü buruşturup.
"Dışarıda sürtmen doğru değil!"
"Tanrı aşına dışarıda sürttüğümüde kim söylemiş (ki sürttüm)! 22 yaşındayım! Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edebilirim!" söylediğim yalanla vicdanen rahatsız olsamda nerede kaldığımı söyleyemezdim.
"O zaman neredeydin!" dedi annem. Arkadaşımın olmadığını adı gibi biliyordu.
"Seni ilgilendirmez!" dedim ve hışımla odama çıktım. Arkamdan 'Hazel!' diye bağıran Chris'i umursamamıştım bile. Odama çıktığımda kapımı kilitledim ve kendimi yatağıma bıraktım. Annem Chris'e bir şeyler söyledikten sona Chris kapıyı çarpıp gitmişti.
Telefonumun titrediğini hissettiğime bilmediğim bir numaradan mesaj gelmişti.
*'Evde III. dünya savaşı kopmamıştır umarım.' *
Kimin gönderdiğini az çok tahmin edebiliyordum. Ama numaram onda yoktu ki.
*' Kimsin.'*
*' Zayn '*
*' Telefonumu nereden aldın?'*
*' Sen uyurken aldım. xx '* gözlerimi devirdim ve telefonumu komidine bıraktım. Telefonumun titremesini önemsemeden guruldayan karnımla gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
RomansaGözünü aşk bürümüş masum bir kız, Gözünü hırs bürümüş bir adam, Babasının ihanetiyle intikam ateşiyle yanıp tutuşan genç adam , masum bir kıza kıyabilirmi cidden? Peki masum kız hala sevebilirmi bu adamı? ©Tüm hakları saklıdır.