"Ailen seni red filanmı etti?" diyerek yüzünü buruşturdu Max.
"Daha sonra anlatırım. Yer varmı yokmu?" O sırada sırıttı ve içeriye dönüp "Zayn için yer açın!" diye bağırdı.
Bana ayrılan köşeye gidip oturduğumda evsizlerin şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum.
"Ailen olduğunu sanıyordum." dedi elinde bardak olan küçük tatlı bir çocuk.
"Var." dedim çekinerek.
"Neden buradasın?" deyip bardağını dudaklarına götürdü. Gerçekten tatlıydı. Hele o battaniyeye sarılmış bedeni, bana Safaa'yı hatırlatmıştı. Aman tanrım onları şimdiden özledim.
"Evden kaçtım ."
" Sen tam bir aptalsın. Sıcak yatağında uyumak varken gelmiş burada kıçının donmasına izin veriyorsun." deyip sinirle dışarı çıktı. Bir Max e baktım bir diğerlerine. Eminim onlarda o çocuk gibi düşünüyorlardı. Sanki uzaylıymışım gibi hissettiriyorlardı.
Hazel'ın Ağzından
Gözümü dışarıda yağan yağmurdan bir an olsun ayırmıyordum. Hayatım nasıl boktan olmuştu böyle? Annem o çocuktan sonra sevgilisi olacak adamı aradı ve ayrıldılar. Olması gerekende buydu zaten. Annemden bir daha kimseye güvenmeme sözünü aldıktan sonra rahatlamıştım. Ama aklıma hala babam geliyordu. Sahi şimdiki hali nasıl biriydi? Uzun,esmer,yakışıklı? Yada kısa,göbekli,kel? Bir resmi bile yoktu. Hep hayallerimle yaşattım onu. Ah pekala fazla duygusala bağladım. Ama gerçek bu. Hayallerimde hep , benimle şakalar yapıp gıdıklayan, şekerim düştüğünde gidip bir tane daha alan, bana hiç bir şekilde bağırmayan ve daha sonra iş için seyehat edip giden bir babam olduğunu düşündüm. O ölmedi. Nedense buna inanmak istemiyordum. Her ne kadar hiç görmesemde.
Ve tabiki şu bugunkü çocuk. Neden onu kafamdan atamıyorumki? Açıkcası fazla yakışıklı değildi, ergen tipliydi ama yinede kafamdan silip atamıyorudum. Yakamdan tutup sarstığı aklıma geldikçe üzülmek yerine seviniyordum. Bana dokunmuştu sonuçta? Ah nediyorum ben? Biri kafama kürekle vursun.
Zayn'in Ağzından
Kafamın altın çantamı koyup uyuyacağım sırada Max'in "Zayn" diye seslenmesiyle başımı kaldırıp ayak ucumdaki Max'e baktım.
"Ne var?" diyerek gözümü ovuşturdum.
"Şu evden kaçma olayını anlatmayacakmısın?" Ofladım ve Max'in yanına yattım.
"Neyi bilmek istiyorsun?"
"Herşeyi." diyerek elini iki yana ayırdı. Kafasına vurdum ve ellerimi göğsümde birleştirdim.
"Babam annemi aldatıyor."
"Ne!" diye bağırdığında küçük çocuk kıpırdandı ancak uyanmadı.
"Kiminle." dediğinde gözlerimi ovuşturdum.
"Kızı olan bir kadınla. Tuhaf bir şekilde onlara bağırıdğım için pişman oldum."
"Onlaramı bağırdın?"
"Birde kızı sarstım." Max elleriyle yüzünü kapattı.
"Ne? Çok sinirliydim." dediğimde ellerini çekti.
"Şakamı yapıyorsun. Bu muhteşem. Senin yerinde olsam o kadından intikamımı alırım."
"İyide kadının ne suçu var?"
"Birde soruyormusun? Baban o kadınla anneni aldattı Zayn. Tanrı bilir baban annenden boşanıp o kadın ve kızıyla nasıl bir yaşam sürecekti. Ortada kalan siz olacaktınız."
"Eee?"
"İntikamını al Zayn."
"Emin değilim.."
"Anneni düşün.."
"P-pekala. Lanet olsun yapacağım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
RomanceGözünü aşk bürümüş masum bir kız, Gözünü hırs bürümüş bir adam, Babasının ihanetiyle intikam ateşiyle yanıp tutuşan genç adam , masum bir kıza kıyabilirmi cidden? Peki masum kız hala sevebilirmi bu adamı? ©Tüm hakları saklıdır.