Gerçek bir hayat hikayesi .
Dedemin babasının hayatını anlattığım bu kitap bize geçmişin izleri ve sırlarını açığa çıkartacak .
Aşıkken ölmek mi yoksa aşk uğruna ölmek mi?
Bizzat babaannemin kendisinden anlatılarak yazdım kitabımı .
Umarım beğenirsi...
O gün amcası ve yengesi ile kasabaya inmişlerdi. Hem çeyiz için biraz alışveriş yapmak istemişlerdi. Hem de bir davetiye gelmişti düğün davetiyesi. Oraya gideceklerdi. Bizim oralarda halay çekmek çok önemlidir. Biraz alışveriş yaptıktan sonra dügüne geldiler. Sonra Adıyaman ' daki Kutluca köyüne geldiler. Ama amcası ve yengesi eve döndüler. Arkadaşının düğününde halay başına geçti. Halay çekerken yanından geçen kadınların söyledikleri ile dehşete düştü. Tam da şöyle demişlerdi:" Bunun nişanlısı daha yeni ölmemiş miydi?" Yâre doğru gitmek için koşarsın ama boşunadır sen gelmeden gitti. Daha bahara doymadan kışın zemherisinde dondu. Sevdası gitti. Şimdi ne yapsa yeri dolmaz. İçerisinde bir vaveyla kopuyor , ne olmuştu , nasıl olmuştu ? Bir vakit hava bahar havası iken nasıl bir anda kış oldu ? Âdeta hava karardı , gökyüzü yere düştü , soğuk soğuk yel esmaye başladı . Yâre doğru uçmak ister fakat kanadını kırmışlar şimdi koşmak ne de zordur? Bu ne derin bir yaradır , kalbe kadar ulaşmıştır. Bu derin nasıl bir yaradır ki insan bile çare olamadı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.