Gerçek bir hayat hikayesi .
Dedemin babasının hayatını anlattığım bu kitap bize geçmişin izleri ve sırlarını açığa çıkartacak .
Aşıkken ölmek mi yoksa aşk uğruna ölmek mi?
Bizzat babaannemin kendisinden anlatılarak yazdım kitabımı .
Umarım beğenirsi...
Yaşarken ölmek buna deniyordu. Yaşıyorsun ama ölüsün. Gülüyorsun ama ağlıyorsun. Konuşuyorsun ama susuyorsun. İçinde fırtınalar kopuyor. Dağlar denizler yıkılıyor. Ne oturabiliyorsun ne yürüyebiliyorsun. Haykırmak istiyorsun dağlara denizlere . Zaten kimsesizdi. Bir daha kimsesiz olmayı nasıl kaldırabilirdi ?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece gündüz gözyaşı döktü , gece gündüz yüreğini yaktı . Gecenin karanlığında bir ışık arıyor , bir ışık... Yüreğinin acısını dindirecek , ağzından birkaç kelime dökülecek . Birşeyler arıyor, birşeyler düşünüyor. Fakat en ufak bir belirti birşey yok. Âdeta uçmayı bekleyen bir kuş gibi bir oraya bir buraya sürüklenip duruyordu. O ağır düşünceler ona yüklendikçe o kamburlaşıyordu. İnsan ne kadar yaş olarak büyük olursa olsun hep içerisinde büyümeyen bir çocukluğu vardır. Bu çocukluk her zaman yanındadır. Tıpkı yere düştüğümüz zaman yaralandığındadizlerimiz , acısından hüngür hüngür ağladığımız zaman ki gibi yanımızda. Bu seferde Müslüm ' ün kalbi yaralandı ama yine yanında çocukluğu . Onu bırakmıyor. Hiç unutulmayacak anlar yaşadı bu anlar ona canhıraş etmekten başka bir şey yapmayacak . Vazgeçmeli insan herşeyden , herkesten ... Kimsesizce...