0.5

5.6K 444 316
                                    

...

İlk defa başıma böyle bir şey geliyordu.

Aşk, tarif edemeyeceğim kadar güzel bir duyguydu. Karnımda oluşan bu his, hiçbir şeye benzemiyordu. Onu her gördüğümde heyecanlanan kalbim, baştan aşağıya kasılan vücudum, ona aşık olduğumu gösterirdi, değil mi?

Aşk güzeldi, fakat yanlış kişiye olduğunda ise, fazlasıyla acı veren bir duyguydu. Taehyung'a aşık olmam yanlıştı, ama aşkın bir seçenek olmadığı ise tam aksine çok doğruydu.

Zil çaldığında, gelenlerin Yun Hee ve Ju Kyung olduğunu bildiğimden kapıya doğru ilerledim. O sırada, koltukta oturan abim doğrulmuş ve bana bakmıştı.

"Yun Hee ve Ju Kyung, gelecekti."

Abim, ilkin bir şey diyecekmiş gibi olsa da, sustu ve televizyondaki kanalı değiştirdi.

"Hoş geldiniz, siz de olmasanız üzüntüden ölecektim."

Gelene bakmadan söylediğim şeyler, Taehyung'u görmemle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Kim seni üzdü Mi Young?" dedi, endişeli bir tonda. Öylece ona bakmaya devam ederken, içeri geçti ve sorusunu yineledi.

"Biliyorsun, bana anlatabilirsin."

Kafamı salladım hızla, dudaklarımı ısırırken yine sustum. Taehyung, abimin yanına geçerken, tekrardan zil çaldı. Kapıyı açtığım gibi Yun Hee bana sarıldı.

"Nasılsın bebeğim?"

"İyiyim." dedim, kafamla abimin olduğu yönü işaret ederken. Ju Kyung, elindeki böreği bana uzatırken, gözleri büyümüş bir şekilde konuştu.

"Taehyung oppa yoktu hani?"

"Geleceğinden haberim yoktu benim de."

Yun Hee de, elindeki abur cubur dolu olan poşeti bana uzatırken, mutfağa geçtim. O sırada onlar da Taehyung ve abimin yanına geçtiler.

"Selam!" dedi Yun Hee, sevimli bir tonda.

"Hoş geldiniz kızlar." Abim, onlara aynı şekilde karşılık verirken, Taehyung'un sesini duymamıştım.

Poşetleri tezgaha bırakırken, onların yanına geçtiğimde Taehyung'un gözlerini üzerimde hissettim. Beni izliyordu.

"Film mi izliyorsunuz?" Ju Kyung, konuşunca abim cevapladı.

"Aslında sadece bakınıyordum kanallara."

"Filmler sıkıcı, biz Mi Young'un odasına geçelim." Yun Hee konuşunca, abim gülerek yanıtladı.

"Ne yapacaksınız bakalım bu gece?"

Yun Hee, kafasını hafifçe kaldırdı.

"Hmm dedikodu?" dedi, sorarcasına.

"Ah siz liseliler..." Abim dalga geçince, gözlerim yine Taehyung'a kaydı. Gülümseyişini izledim.

"Bizi küçük olarak mı görüyorsunuz?" Ju Kyung'un derdini anlayamamıştım. Taehyung, kaşlarını havalandırıp cevap verdi.

"Hayır tabii ki."

Sonra Yun Hee konuştu.

"Mesela biz liseliler, üniversite okuyan birine aşık olamaz mıyız?"

Gözlerim aniden Yun Hee'ye döndü, daha sonrasında öksürük krizine girmiştim. Abim mutfağa koşarak gidip, su getirince bir yudum aldım ve daha sonra kendime geldim. Gözlerim yerlerde gezinirken, Taehyung'un dediği şeyle kendime kızmıştım.

"Henüz lisedesiniz, şu an aşka değil de, derslere odaklanmanız gerekmez mi?"

Yun Hee direk cevapladı. Çok patavatsızdı, çok.

"Peki, aşık olmak gerçekten de bizim elimizde mi?"

Taehyung sustu, abim konuyu değiştirdi.

"Üniversiteli birine aşık mı oldun Yun Hee?"

Yun Hee buruk bir tebessümle cevapladı.

"Bilmem, sanırım."

Etraf bir anda sessizleşirken, Taehyung'a baktım. Yun Hee'ye bakıyordu. Tanrı aşkına Yun Hee'nin derdi neydi? Ve kime aşık olmuştu?

Taehyung cebinden telefonu çıkartıp, bir şeyler yazarken, hemen ayaklandım.

"Biz odama gidelim bence." Abim ve Taehyung bize bakarken, Ju Kyung ayaklanıp, Yun Hee'nin kolundan tuttu ve odaya doğru çekiştirdi. Ben de mutfağa gidip, abur cuburları hazırlarken Taehyung'un abime söylediği şeyleri dinliyordum.

"Mi Young neden üzgün, biliyor musun?"

"Mi Young üzgün mü?" dedi abim, sesinden şaşkın olduğu anlaşılıyordu.

"Biraz kardeşinle ilgilenmelisin, ha?"

Taehyung gülerek konuştuğunda, abimin de gülüşünü işittim.

"Sen de onun abisisin, sen de ilgilen biraz."

"Onun her zaman yanındayım, biliyorsun."

"Benden çok önemsediğini de biliyorum."

Kalbimin üzerinde oluşan ağrıyla, elimdeki tabakları odama götürdüm.

"Tanrı aşkına senin derdin ne Yun Hee?" Ju Kyung, benim yerime hesap sorarken, Yun Hee gözlerini devirdi.

"Sadece ağızlarını aradım. Eğer bizi küçük olarak görmezseler, Mi Young'un işi daha kolay olur, diye düşündüm."

Sonra aklımdaki diğer soruyu sordum.

"Kime aşıksın sen?"

Parmaklarıyla oynarken, yanıtladı.

"Kimseye."

Üstelemedim ve cebimdeki telefonumu çıkardım. Eğer telefonum sessizde olmasaydı, Taehyung mesaj attığı gibi bildirim gelecekti ve yakalanmam an meselesiydi.

kimtaetae:
Bizim fakülteden olmadığını söyledin.
Bir ihtimal liseli olabilir misin?

𝐎𝐧𝐬𝐫𝐚「 KTH 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin