Profilimi takip ederseniz sevinirim
😘❤️...
Elimdeki dosyayı sıkıca tutmuş, okulun önünde öylece durmuştum. Derin bir nefes aldığımda, okulun bahçesinde bulunan öğrencilere baktım. Birkaç kız takıldı gözüme, gerçekten de güzel görünüyorlardı. Belki de bu yüzden Taehyung, bana şans bile vermek istememişti.
Okulun kapısından içeri girdiğimde, abime nerede olduğuna dair mesaj attım. Bahçede durmamı ve kendisi geleceğini söylediğinde, bahçede bulunan bir banka oturdum. O sırada tanımadığım bir çocuk yanıma geldi.
"Seni burada ilk defa gördüm. Bu okuldan değilsin sanırım?"
Samimi bir tavırla konuşması karşısında gülerken, kafamı iki yana salladım.
"Hayır, abim bu okulda okuyor. Onun için geldim." Elimdeki dosyayı havaya kaldırdığımda, anladığını belirten bir mırıltı sundu, daha sonrasında yeniden konuştu.
"Abinin adı ne?"
"Şey, Jimin."
Kaşları havalandı aniden.
"Park Jimin mi?"
"Evet." diye yanıtladığımda, güldü sadece. O sırada tanıdığım bir sesi duydum.
"Mi Young?"
Abim ve Taehyung yanımıza geldiğinde, yanımdaki çocuk ayağa kalktı.
"Ne işin var burada senin?" Taehyung'un sesini uzun zaman sonra duyduğumda, yüzümde belirsiz bir gülümseme yer edindi. Tanımadığım çocuğa ithafen konuştuğunda, çocuk cevapladı.
"Sadece tanışmak istedim."
"Okuldaki kızlar yetmiyor mu? Gördüğün herkese sulanmayı kes artık."
"Sulanmak gibi bir niyetim yoktu." Çocuk, kahkaha attığında abim konuyu kapatmak için konuştu.
"Do Hyun, git artık."
Adının Do Hyun olduğunu öğrendiğim çocuk, gitmeden önce bana göz kırptığında, gözlerimi büyüttüm ve abimin bunu görmediği için içimden şükrettim.
Elimdeki dosyayı abime uzattığımda, Taehyung'a baktım. Başka bir yöne bakıyordu.
"Sağ ol Mi Young. Eve git sen, yaklaşık 1 saat sonra gelirim. Dikkat et, tamam mı?"
Kafamı salladığımda, abim ve Taehyung okul binasına doğru iletken durdurdum onları.
"Taehyung!"
İkisi de aynı anda döndüğünde, boğazımı temizledim.
"Acaba seninle bir şey konuşabilir miyim?"
Abim, Taehyung'un omuzuna elini atarken konuştu.
"Ben içeri giriyorum, sen de çok geç kalma."
Taehyung, kafasını salladığında yanıma geldi. Beraber banka oturduğumuz, konuşan ilk ben oldum.
"Ben..." Yutkundum, ne diyeceğimi bilemedim.
"Ne zamandan beri?" Taehyung, bana bakmıyor, yüzünü ön tarafa çevirmiş ve bana ne zamandan beri ona aşık olduğumu soruyordu.
Gülümsedim.
"Uzun zamandan beri, belki de seni gördüğüm ilk andan beri."
"Seni, kardeşim olarak görüyordum."
Söylediği cümle, göğsümün üzerinde koca bir yük haline gelirken, buruk bir gülümsemeyle konuştum.
"Ama kardeşin değilim."
"Doğru." Sonra sustu.
"Neden o gece tek kelime etmeden gittin?"
Derin bir nefes alıp verdi.
"Ne diyebilirdim? Korktuğum başıma geldiği an, ne yapabilirdim?"
"Bilmiyorum, ben cidden..."
"Jimin öğrense ne olur sanıyorsun? Düşünsene Mi Young, en yakın arkadaşı, kardeşi ile birlikte. Ne kadar kötü bir durum olacağının farkında mısın?"
"Sorun sadece abim mi? Gerçekten tek sorun bu mu?"
"Bak, Mi Young. Ya senin aşk dediğin şey, sadece bir hevesten ibaretse? Bunu hiç düşündün mü?"
Derin bir nefes alıp verdim, boğazımda bir yumru oluşurken, aklımdaki soruyu sordum.
"Peki sen? Bana karşı bir şey hissediyor musun? Abim olmasaydı, bir şansımız olur muydu?"
Soruma cevap vermedi, öylece susarken telefonuna mesaj geldi ve ayaklandı.
"Jimin, çağırıyor. Gitmem gerek."
"Ama soruma cevap-"
Konuşmamı beklemeden, öylece gitti.
Neden 'hayır' demek yerine, susmayı tercih etmişti.
Bu da ne demek oluyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐎𝐧𝐬𝐫𝐚「 KTH 」
FanfictionAşık olmak sorun değildi; asıl sorun, abimin en yakın arkadaşına aşık olmamdı. @bendis_urania için yazılmıştır. Not: Yaşanmış bir hikayeden esinlenerek yazılmıştır. #kimtaehyung 1✨