Sevgili okurlarım...
Biliyorum çok uzun zaman oldu bölüm atmayalı fakat bir türlü kelimeleri toparlayıp yazamadım. Ne zaman yazmaya başlasam sonu gelmedi.
Ama bunu telafi edecek bir bölüm ile geldim sizlere (öyle düşünüyorum).
Heyecanlı olduğunu düşündüğüm ve bazı gizemleri açığa çıkardığım bir bölüm oldu.
Bölümü beğenmeniz dileği ile keyifli okumalar...
Bölüm on; Gizemli ihanet,
Küçük kız gereğinden erken kalkarken bu sabah aklı dün Pusat'la yaşadığı o ana takılı kalmıştı.
Adamın dediklerinden sonra kolları arasından ayrılan Melek Su, diğer dersini bahane ederek kaçarcasına oradan uzaklaşmıştı.
Savunma dersinde Egemen olmadığı için eşsiz kalmış, eğitimini dersin eğitmeni ile yaparken, eğitmenin onu gereğinden fazla zorlaması aklını az da olsa dağıtmıştı.
Aklının dağılması ise sadece dersle sınırlı kalmıştı. Dersi bitip, şatosuna döndüğü vakit beyninde sürekli Pusat'ın lafları dönüyordu. Adamın ona olan ilgisini fark etse de buna inanmak istemiyordu.
Aslında içten içe inanıyordu fakat yanılıyor olmaktan çok korkuyordu.
Çünkü o da aşkın o sinsi tuzağına yavaşça çekiliyordu.
Düşünceler dipsiz bir kuyu gibi onu içine hapsederken, Pericik'in sesi ile bakışları uzun zamandır ilgilenmediği kleynine döndü.
"Prensesim dünden beri çok düşünceli gördüm seni. Anlatmak ister misin?"
Küçük kız onu yiyip bitiren düşünceleri anlatıp bir nebze olsun kurtulmak istedi, düştüğü dipsiz kuyudan. Yakın arkadaşına anlatır gibi döktü içindeki tüm yükleri. Çırpınıp durduğu bataklıktan sıyrıldı anlattıkça.
Konuşması bitince derin bir nefes aldı. Sanki günlerdir aldığı nefes eksikti de onu tamamlamak ister gibiydi.
"Prensesim, yavaş yavaş düşüyorsun sen de aşkın o sularına."
Pericik'in sözleri sessiz odada dağılıp ulaşırken kulaklarına, düşüncelere daldı. Kendine itiraf edemediği gerçekleri duymak ağır gelmişti. Bu muydu aşk? Böyle miydi o eşsiz duygunun hissettirdikleri?
Bu duygu öyle güzeldi ki, ona cennetten bir bahçe vaad ediyordu adeta. Peki ya bu içinde ki huzursuz his neydi?
"Ah Pericik bende bundan korkuyorum ya. Ya sadece ben böyle hissediyorsam? Pusat'ın bana olan davranışlarını neye yoracağımı bilmiyorum. Ki öyle bile olsa o abimin arkadaşı. Abim ne der bu duruma?"
İçini yiyip bitiren kuruntuları sesli olarak dile getirmek bir nebze soğuttu içindeki alevi.
"Prensesim anlattıklarına göre Pusat'ın sana olan tavırları normal bir arkadaşa olan tavırlardan çok öte. Abine gelecek olursam, aşk bu. Kimi seveceğini sen seçemezsin. Her ırkın doğmadan, kalbi bağlanır sahibine. O ırka düşen de o kalbin doğru sahibini bulmaktır. Pusat doğru peri mi bunu sen bulacaksın. Kalbini dinle Melek Su, her zaman ki gibi kalbini dinle."
Melek Su kolunun üzerinde duran kleynin saçlarını okşadı.
"Teşekkür ederim Pericik'im. Bir nebze de olsa içim rahatladı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK PERİM
Fantasy06.10.2016 tarihinde kurgulanmış 10.01.2017 tarihinde yayımlanmıştır. 21.01.2019 tarihinde ara verilmiştir. 10.01.2021 tarihinde yeniden yayımlanmaya başlanmıştır. *** Sarı saçları, yeşil gözleri ile tüm varlıkları kendilerine hayran bırakan kard...