Bölüm iki; Veda, Sihir akademisi
Sonbahardan beklenmeyecek bir güzellikteki sabaha gözlerini açtı küçük kız. Pencereden vuran güneş ışığıyla uyanmayı severdi. Bu yüzden perde açık uyurdu hep. Fakat bu sabah diğer sabahlar gibi olmamıştı. Yorgun, bitik ve ruhsuz bir şekilde açtı gözlerini bu sabah Melek Su. Annesi, bu zamana kadar sahip olduğu en önemli varlığı ondan alınmıştı. Nasıl huzurlu uyanması beklenirdi ki?
Kalbi acıdı kızın. Elini kalbine götürdü acısını azaltmak istercesine. Nafile çabası işe yaramayacaktı kendi de biliyordu bunu fakat yine de anlamsız bir şekilde tuttu kalbini. Hâlbuki onun kalp acısı fiziksel değil ruhsaldı.
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı küçük kız. Derin ve uzun bir nefes. Sanki uzun zamandır oksijensiz ortamda kalmıştı ve o ortamdan kurtulmuşçasına bir nefes aldı. Buna ihtiyacı olacaktı.
Ayakta durmalıydı. Sağlam ve güçlü olmalıydı ki düşmanlar onu yıkmamalıydı. Narin görüntüsünün altında çok sağlam bir karakter vardı küçük kızın. Güçlüydü ne kadar hassas gözükse de güçlüydü o. Herkese karşı dik duracak cesareti, yıkılmaz bir karakteri vardı ve o bundan ödün vermeyecekti. Annesini kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaktı. Savaş mı istiyorlardı savaşacaktı o zaman. Oyun mu oynayacaklardı oynayacaktı o zaman.
Yeşillerini kapatan göz kapaklarını açtı kız ve sağında yatan abisine çevirdi bakışlarını. Huzursuzdu abisi uyurken bile huzursuzdu. Sertti yüz ifadesi. Hâlbuki uyurken insan tüm yüklerken arınıp masum olmaz mıydı? Fakat Barbaros öyle değildi. Yılların acısı vardı onun yüzünde ve uykusunda bile rahat bırakmıyordu onu o acılar.
Yıllardır öldü sandığı, acısını içine attığını ama için için yandığı abisine baktı. Uzun uzun baktı. Kaybetmekten korkarcasına, sanki yine gidecekmişçesine. Sadece baktı abisine.
Sonra o narin elini kaldırdı küçük kız abisinin yüzüne getirdi elini. Yanaklarını okşadı önce. O yanaklarına dokununca huzursuz ifadesi silindi genç adamın. Bu durum küçük kızın yüzünde küçük bir tebessüme sebep oldu. Abisi uyurken bile onu hissediyordu. Öyle güçlü kardeşlik bağları vardı onların. Ayrılardı yıllarca belki fakat çok güçlüydü bu bağ. Biliyordu bunu Melek Su. Zaten o sebeple hemen affetmemiş miydi abisini?
Onu gördüğü an bakışlarındaki sıcaklıktan tanıdı o abisini. Evet, belki onu hiç görmedi, belki hiç yanında olmadı ama o kardeşiydi, abisiydi onun. Kan çekerdi, çekmişti de. Daha ilk bakışta huzur vermişti bu adam ona.
Dakikalarca izledi abisini küçük kız, saçlarını okşadı, yanaklarını okşadı, minik öpücükler koydu yanaklarına. Sanki yılların acısını çıkartmak istercesine abisine odaklandı sadece. Elinde olsa bu anı dondurup böyle kalmak isterdi. Abisinin yanında huzurla yaşamak isterdi. Ama bu mümkün değildi yapması gereken çok şey vardı. Ailesini kurtarmak için yapması gereken çok şey vardı.
Barbaros kardeşinin elini yanağına koyduğundan beri uyanıktı. Ama sesini çıkarmadı. Sadece bu anın tadını çıkarmak istedi. İzin verdi miniğine onu izlemesi, sevmesi, yılların acısını çıkarması için sadece izin verdi. Dakikalar sonra açtı yeşillerini genç adam ve karşısındaki minik kız kardeşine baktı.
Gerçekten minikti kız kardeşi. Yuvarlak yüzünde minik bir burnu, dolgun ama küçük bir dudağı vardı. Sağ ve sol yanağında güldüğünde ve ağladığında ortaya çıkan gamzesi, bembeyaz teni ve o tene uyan sapsarı güneşi kıskandıran dalgalı saçları vardı. Kendisinin bir benzeri gözleri kardeşindeydi ve bakışları masumluğunu kanıtlar nitelikteydi. Çok güzeldi Melek Su, o kadar güzeldi ki Barbaros kardeşini kimseye göstermek istemiyor sadece kendine saklamak istiyordu. O güzelliği kimse keşfetmesin istiyordu. O Barbaros'un miniğiydi, güzeliydi, küçüğüydü, meleğiydi. Bir insan kardeşine ancak bu kadar düşkün olabilirdi. Bu kadar sevebilirdi. O kardeşinin tek bir gözyaşı için tüm evreni yakardı. Kıyamazdı ona dayanamazdı. Şu an bile o büyücü ve cadıların arasında dalıp onları yok etmek istiyordu çünkü onlar kardeşinin bakışlarına gölge düşürmüştü. Hüzünlü bakıyordu karşısındaki yeşiller. Ve bu genç adamı kahrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK PERİM
Fantasy06.10.2016 tarihinde kurgulanmış 10.01.2017 tarihinde yayımlanmıştır. 21.01.2019 tarihinde ara verilmiştir. 10.01.2021 tarihinde yeniden yayımlanmaya başlanmıştır. *** Sarı saçları, yeşil gözleri ile tüm varlıkları kendilerine hayran bırakan kard...