Bu bekleyiş beni susatmıştı, su içmeye karar verdim ve sanki biri beni izliyormuş gibi hissettim... Çok tuhaf neyse, su içip tekrar uzandım, sonra pencereden turumcumsu bı ışık duvara yansıyordu, sanırım güneş doguyordu.
Dışarı çıkmaya karar verdim ve çıkış kapısına dogru ilerledim... Kapıyı açmakta biraz zorlandım ama olsun açılmıştı, merdivenlerden adımlayarak aşagı indim, dışarısı ne soguktu ne sıcak ama havada tehlike kokusu vardı...
Kapının açıldığını duydum, topuklu ayakkabı tak tuk ediyordu... Sanırım annemdi... Arkama dönüp kim olduğunu öğrenmek istiyordum fakat gittikçe yaklaşıyordu ve annemin kokusunu içime çektim, evet bu annemdi... Havada tehlike kokusu olmasına rağmen annemin kokusu güven veriyordu... Kafamı gözlerimin omzumu görebileceğim kadar çevirdim, ardında bedenimi çevirdim sonra bacaklarımı, daha sonra ayaklarımı, yavaş adımlar atarak annemin yanına gittim... Ve siyah kiyafetler içerisindeydi, bir yere gidiyordu... nereye gittigini sordum ve bana bir şey olmadıgını söyledi. Elini tuttup, annemle birlikte bir yere gidiyorduk ve geldigimiz yer bi kiliseydi... Üstelik herkes siyah giyinmişti, ben hariç.
Aslında biraz da ürperdim... Babamın cenazesindeydik
Aradan bir kaç saat geçti, herkes dagılmaya başladı... Annemle birlikte yavaş adımlarla yürümeye başladık. Yağmurla kar karışık yağıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANON
Mystery / ThrillerDaha çok küçüktüm ama yeterince küçük değildim. Hayat zordur, hele şizofrensen, herkes deli olduğumu söylüyor, inkar etmiyorum, şizofren olduğumu da kabul etmiyorum. Etrafımda ki herkes benden korkar, belki de katil olduğumdan, insanları öldürmeyi s...