Vendetta Fatale | YoonKook

Çilek tarlasına adım

Jk: Evet çilek tarlası, meyvesiyle ve saçtıgı kokusuyla insanı etkiliyormuş , hem mark uzun aradan sonra dışarıyı görür

Suga: Neredeymiş bu ?

Jk: Adresi biliyorum,araba kullanmayı da biliyorum,sana gerek yok

Suga: İkinizle aramda olan buzları eritmek için sizinle takılmaya çalışıyorum,ama tersliyorsun!

Jk (elleri cebinde tek kaşı havada Suga'yı süzer): Bağırmadan,kavga etmeden,mutlu bir aile gibi takılıcaz anlaşıldı mı ?

Suga: Bir süre bu yer cücesine dayanabilirim.

Jk: Suga,güzel sözler söylemek,tebessüm etmek,çocuğu da rahat bırakmak zor değil.

Suga: Ah (elibi Jk'in beline koyarak kendisine çekti ve burnundan öptü): Tamam bebeğim.

Mark gözlerini açarak ağlak gözlerle etrafa bakındı bi eliyle ayıcığına sarıldi diğer bir eliyle gözlerini ovaladı

Jk: Mark bebeğim buradayız.

Mark kollarını açarak parmaklarını açıp kapatır gibi hareketler yaptı dudak büzdü Jk'in onu kucaklamasını bekledi

Jk (Mark'ı kucağına alarak Suga'nın yanına geldi Mark'a baktı): Mark bak Suga abi de bizimle gelecek,bugün nereye gidicez biliyor musun ?

Mark şaşırarak sevinerek Jk'e baktı

Jk: Çilek bahçesine!!!

Mark gülerek ellerini çırptı

Suga (markın yüzüne yaklaşarak yalancı tebessümle saçlarını okşadı): çilek seviyor muyuz bakalım

Mark gülerek başını salladı

Suga: Süper! Hadi hazırlanın bakalım ,sizi aşağıda bekliyorum.

Jk gülümseyerek Suga'ya baktı,gözleriyle minnettarlığınu Suga'ya belli etmek istercesine sonrasında merdivenlere ilerleyerek Mark ile yukarı çıktı

Suga göz devirerek Jk'in arkasından bakıp gitmesini bekledi

Boynunu yana yatırıp kıtlattı kendi kendine bir şeyler söylendi
"Şu çocuk başıma iş açıcak ama sırf Jk için sabredicez bugünlük.."

Jk Mark'ın montunu giydirip fermuarını çekti Mark'a bir öpücük verdi

Jk: Hazır mısın yakışıklı ?

Mark Jk'in elinden tutarak gülümsedi başını sallayarak yürümeye başladı

Jk ellerinden tutarak merdivenlerden inmeye çalışan Mark'a baktı

Jk: Bak bu bacağını bu kısma koyacaksın bu bacağını da böyle buraya atacaksın.

Mark hem Jk'in yüzüne hem de bacaklarına bakarak merdivenlerden inmeye başladı basamak sonunda Jk Mark'a sıkıca sarılarak gülümsedi alnından öptü

Jk: Aferin benim akıllı oğluşuma.

Suga (kapıyı açarak Jk'e baktı): Hadi bakalım çıkalım,arabada bekleyin.

Jk Mark'ın elinden tutarak arabaya ilerledi Suga kapıyı kapatıp kilitledi arabaya yaklaştı Mark'ı çocuk koltuğuna yerleştirdi.

Arabanın ön tarafına oturdu sıcaklamış olacak ki saçlarını elleriyle toplayarak Suga'yı bekledi

Suga(arabaya biner Jk'e sorar gözlerle baktı): Adres ?

Jk : Telefodan navigasyonu ayarlayıp arabaya yerleştirdi.

Suga adresi kontrol gözden geçirdikten sonra aynaları düzenledi ve yola koyuldular uzun yol sonrasında güzel bahçede arabayı durdurarak suga etrafa bakındı

Suga: burası olmalı?

Jk:evet çilekler bizi selamlıyor

Mark gözlerini kocaman açıp cama yapışarak pür dikkatle kocaman kocaman yeşil ağaçlara bakındı iki elini camlara koymuş başını iyice yaslamıştı

Jk (ön koltuktan arka koltuğa bakarak gülümsedi): Sevdin mi yakışıklı ?..

Mark gülümseyerek başını salladı
Suga arabadan inerek Jk'in kapısını açtı Jk arabadan indi arka kapıya yönelip Mark'ın kemerlerini çözüp arabadan indirdi

Jk dizlerinin üzerine çökerek Mark'ın karşısına çömeldi: Mark bebeğim yanımızdan kaybolmak yok anlaşıldı mı,elimi sıkıca tutuyorsun.

Mark başını sallayarak elinden tuttu

Suga(önce Mark'a sonra Jk'e döndü ): Bu neden konuşmuyor ? Konuşma zamanı gelmedi mi ?

Jk: Bilmem biraz denedim fakat konuşmak istemedi bu yüzden onu zorlamak istemedim.

Suga: Anlıyorum (elini Jk'in omzuna koyarak kollarının arasına aldı bahçeye baktı) gayette güzelmiş.

Jk (gülümseyerek Suga'ya baktı): Yeşillik gerçekten iç açıcı. Tıpki şarkılara gizlenmiş en güzel ritim gibi