Minho'nun bizim eve geleceğine karar verdikten sonra, ki bu neredeyse sadece Felix ve Minho'nun kararı olmuştu, üç gün geçmişti. Sabah yine Felix'le birlikte okula gitmiştik.
Eve döndüğümde ise yalnızdım Felix'in bir dersi daha vardı onu bekleyebileceğimi söylememe rağmen gitmemi istemişti ve bende eve yalnız dönmüştüm.
Kapıyı açtığımda odanın ortasında gördüğüm kutularla Soobin'in eşyalarını toparladığını fark etmiştim. Kolilerin arasından geçerek koltuğun bir kenarına çantamı fırlatmış diğer kenarına ise kendim oturmuştum.
Kolilerin arasından televizyonun kumandasını bulduğumda kanalları gezmeye başlamıştım. Soobin'in bunca sese dışarı çıkmamasına şaşırırken televizyonda güzel bir şey bulamamış kapatıp çantamı almış odama ilerlemeye başlamıştım.
Soobin'in odasının önünden geçerken gelen seslerle kusar gibi yapmış ardından bağırmıştım.
"Ya iki gün sonra kendi evinize çıkıyorsunuz yemin ederim bıktım sizin ilişkinizden!" Odamın kapısını açtığım sırada ise Yeonjun'un sesini duymuştum.
"Siktir git Jisung!" Kahkaha atarak odama girmiş ardımdan kapıyı kapatmıştım.
Çantamı kapının yanında duran masanın altına bırakmış rahat bir şeyler giymek için dolaba yönelmiştim.
İçerden sesler gelmeye devam ettiğinde ise oflamış ve yüksek sesle müzik açmış ardından üzerimi değiştirmiştim.
Yatağa uzanıp tavanla bakışırken sıkıldığımı fark ettim. Telefonumu elime almamla ekranının açılması bir olmuştu.
Bilinmeyen numara arıyordu, ondan önce ise Felix bir kaç kez aramıştı müzikten dolayı duymamış olmalıydım.
Hemen bir koşu gidip müziğin sesini kıstım ve telefonu açtım. Duymayı beklediğim ses Felix'in sesiydi çünkü genelde bana ulaşamayınca başka numaralardan da arar iyice rahatsız ederdi beni. Manyaktı biraz.
Ancak kesinlikle Minho'nun sesini duymayı beklemiyordum.
"Alo? Jisung?" Derin bir nefes aldım.
"Ne-" o sırada karşı odadan yüksek sesli bir inleme gelmişti Minho'nun duymamış olmasını diledim.
Ancak benim dileklerim pek gerçekleşmezdi.
"Oh yanlış bir zamanda mı aradım?" Yandan bir gülüş verdim görmediğini bilsemde.
"Ne o başkasıyla sevişiyor olabileceğim seni rahatsız mı etti?" Ardından kahkaha sesini duymuştum.
"Tabi canım bende her gün Jisung başkasıyla sevişsede onu rahatsız edip kıskandığımı söyleyeyim diye düşünüyordum." Şu an yüz ifademi anlatamazdım ama garip bir ifadeydi işte içimde tuhaf şeyler hareketlenmişti ve bunlar iyiye işaret değildi alışılmadıktı.
"Neyse ne uğraşamam senin yersiz kıskançlıklarınla neden aramıştın?"
"Heyecanlandın mı sen ne o öyle konuyu değiştiriyorsun falan!" Arkadan bağıran Felix ise benim için en beklenmedik şey olabilirdi.
"Lütfen bütün konuşmayı dinlediğini söyleme bana." Gözlerimi kapatmış içimden dua ediyordum. Felix'in bu konuşmayı nereye çekeceği belli olduğu kadar belirsizdi de.
Ama dedim ya istediklerim pek gerçekleşmezdi.
"Yani hepsini diyemem ama numaranı Minho hyunga verdiğim andan evin kapısına gelene kadar falan dinledim işte." Felix'in üstüne atlayacaktım. Önce o benim üstüme atlamazsa tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wrong table ][ Minsung
FanfictionMinho ve Jisung rezervasyon hatasıyla aynı masaya oturur. tamamlandı ✓