-17-

1.1K 148 48
                                    

Balkonda durduğumuz süre boyunca hava daha da serinlemişti ve üşüdüğümüz için içeri geçmiştik. Saçma muhabbetlerimiz sırasında Wooyoung bir kaç kez yanımıza gelmiş beni çağırmıştı ama gelemeyeceğimi kesin bir dille söylediğimde vazgeçmiş olmalıydı ki bir daha yakınlarda görünmemişti.

"İçeçek bir şeyler almaya gidiyorum isteyen var mı?" Felix, Chan hyungun omzundaki elinden kurtularak ayaklanmış hrpimizde göz gezdirmişti.

Ben kafamı iki yana sallayıp reddederken Chan hyungda reddetmiş Minho olabilir diyerek kabul etmişti. Felix gülerek yanımızdan ayrılmış kalabalık arasında gözden kaybolmuştu.

Chan hyung arada arkasını dönüp Felix'in kaybolduğu yere bakıyor ardından tekrar bize dönüyordu.

"Chan hyung aşık olmuş hayırlı olsun." dedi Minho gülerek.

"Ne alakası var be, partideyiz, içkili bir parti ve etraf aç kurtlarla çevrili Felix'te ilgi çekici ve güzel birisi, çok güzel birisi." Gülümseyerek konuşunca bende gülümsemiştim.

Felix neden yeni ranıştım güvenemiyorum sende benimle gel partiye diye ısrar ermişti anlamamıştım, Chan hyung tanıdığım insanların arasında en güven veren kişiydi.

Minho ve Chan hyung benim anlamadığım bir kaç şeyden daha konuşup gülüşürken ben etrafı izliyordum. Kalabalığın arasından sinirle masaya yaklaşan ve elindeki bardakları içindekinin dökülmesini umursamadan sertçe masaya koymuş ardından geldiği yöne geri ilerlemişti.

Neler olduğunu anlamadığım için önce diğerlerine bakmış ardından hep beraber ayaklanıp peşinden gitmiştik.

Felix'i bulmamıza fırsat kalmadan tiz bir kız çığlığının ardından dağılan kalabalık ile hepimiz oraya dönmüştük.

Açılan kalabalığın ortasında elleri Hyunjin'in yakasında ona bağıran Felix ve Hyunjin'in arkasında duran kahve saçlı bir kız vardı.

Kaşlarımı çatıp onların yanına ilerlemiştim. İlerledikçe Hyunjin'in kızarmış yanağını ve Felix'in dediklerini duymaya başlamıştım.

Hyunjin'e küfürler yağdırıyor, Jeongin'e bunu nasıl yaptığını sorup duruyordu. Sinirden ağlamak üzere olduğunu fark ettiğimde yanına yaklaşmış ellerini tutarak sertçe kendime çekmiştim.

"Felix ne oldu neden bu kadar sinirlisin?" Ellerini benden kurtarıp tekrar Hyunjin'e dönmüştü Hyunjin olduğu yerde duruyordu, Minho ve Chan hyung ona sorular sorsa da cevaplamıyor sadece dudaklarını kemiriyordu.

"Hyunjin-ah bunlarda kim? Bu aptal neden sana vurdu?! Cevap versene!" Arkada bunca zaman sessizce duran kahve saçlı kız bir anda Hyunjin'in önüne geçmiş kna hesap sormaya başlamıştı.

Hyunjin kafasını kaldırıp dolu gözleriyle bize bakmıştı, ağzını açıp konuşacağı sırada Minho söze girdi "Chaeryeong siktir git tamam mı, siktir git."

"Oh Minho oppa da buradaymış görüşmeyeli nasılsın? Yaraların iyileşmiş gibi görünüyor."

"Ne yarası? Sizde mi tanıyorsunuz bu kızı?" Felix, Chan ve Minho'ya dönüp sinirle konuştu. İlk haline göre daha sakin gibi görünüyordu ama patlamaya hazır bomba gibiydi.

"Evet Felix, ben tanıyorum önemli birisi değil cidden, sülük gibi yapıştı sadece o kadar."

"Imm, kafana yediğin darbeler yüzünden seni affediyor ve bunu iltifat olarak alıyorum oppa, teşekkür ederim çok incesin."

"Ya ne demezsin vakıf mıyım ben amınakoyim uzak dur lan bizden."

"Of Minho çok sıkıcısın gerçekten bir kızla nasıl konuşulacağını dahi bilmiyorsun."

wrong table ][ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin