2014/ 01/ 06
Hyung, sen gülmeyi hak ediyorsun. Hep gülmelisin. Senin güldüğünü görürsem huzursuzluğum biraz olsun geçer, hyung. Bu yüzden hep mutlu ol ve gül. Güldüğünü hissedeceğim.Çiçekleri kurutacağımı bilmen beni mutlu etti. Yani beni tanıman. Birinin benim ne yaptığımı, ne sevdiğimi bilmesi biraz tuhaf. Ennem bile en sevdiğim yemeği bilmez. Gerçi bende bilmiyorum çünkü annem yemek yapmıyor. Her zaman kendi hazırladığım sandviçleri yiyorum.
Her neyse, bunları anlatıp modunu düşürmek istemiyorum. Gülmeni istiyorsam sana bunları anlatmayacağım.
Sen biraz anlat. Ne oluyor oralarda?
Ve hyung, bundan sonra ne zaman ilk kar yağsa beni düşünür müsün? İleride bir gün ayrılırsak beni hiç unutmazsın hem.
.
.
.2014/ 01/ 14
Bana yaşadığın ve hissettiğin her şeyi anlatmanı istiyorum, Felix. Hiçbirini içine atma. Yoksa daha kötü hissedersin. Orada olamayıp seni koruyamamak beni yiyip bitirse de senin için gülmeye çalışacağım. İstediğin her şeyi yapacağım, söz.Burada ne olduğunu sormuşsun. Burada güzel şeyler olmuyor, Felix. Biliyorsun annem ve babam geçen yıl ayrıldılar ve annem hemen başka bir adam ile sevgili oldu. Bu beni huzursuz ediyordu. Şimdi de evleneceklermiş. Bende biliyorsun ki annemle yaşıyorum. Ama o adam ile yaşamak istemiyorum.
Sanki benim ailemi o adam bozmuş gibi hissediyorum. Bozuntu da olabilir ama annemin babamdan hemen sonra başka biriyle olması böyle düşünmeme sebep oluyor. Bu yüzden annemle tartıştık ama beni dinlemiyor.
Her neyse, bunlar güzel şeyler değil.
İleri de senin hakkında daha fazla şey öğrenecek ve seni mutlu edeceğim. Ayrıca ne zaman yılın ilk karı yağsa seni düşüneceğim. Ama sadece ilk kar yağdığında değil. Her zaman, her gün ve her akşam seni düşüneceğim. Zaten düşünüyorum.
Biz ayrı düşmeyeceğiz. Hatta ileride birleşeceğiz. Birbirimizi daha iyi tanıyacağız ve mutlu olacağız. Seni hep mutlu edeceğim.