Yazabildiğim kadar uzun yazmaya çalıştım.Umarım beğenirsiniz.Bu arada hikaye hakkındaki düşüncelerinizi de belirtirseniz çok sevinirim.İyi okumalaar!
Bak hele şu sakar Demicik'e.Yine kızıştırmış ortalığı!" Dedi Selena kahvesinden bir yudum daha alarak.
"Sorma.Öyle bir suçluluk duygusu hissettim ki!" Dedim gülerek.
"İyi seni kovmamışlar.Ben olsaydım kesinlikle kovardım!" Dedi Selena sert ve ciddi bir şekilde.
"Yapma Sel.Bir programı da yarım kalsa ne olur ki."
"Duyduğuma göre o programda önemli açıklamalar yapacakmış." Dedi Selena bana doğru bakarken.
Önemli açıklama?
"Ne önemli açıklamasıymış ki bu." Dedim iç geçirerek.
"Sanki onun stilsti benim.Ben ne bileyim Demicik?"
Tebessüm ettikten sonra telefonuma gelen mesaja baktım.Rehberimde olmayan biriydi.
"Neye bakıyorsun öyle ciddi ciddi?" Dedi Selena merakla.
Çatık kaşlarımı düzeltmeye çalıştım.
"Tanımadığım biri bana mesaj atmış." Dedim ciddiyce.
Neşeyle ellerini çırptı.
"Waow.Seni ballı keçi.Ne demiş,ne demiş?" Dedi Selena kahvesini heyecanla kafaya dikerek.
"Hey stilst bozuntusu!Öncelikle akşam küçük bir konser vereceğim ve ne giyeceğime karar veremedim.Sonra yoğun istek üzerine maalesef sana mesaj atmak zorunda kaldım.Sakın bunu o saçma buram buram aşk kokan mesajlardan sanma.Sonra havaya girersin felan diye bunu bil istedim.Hangi cehenneme gittiysen 5 dakika içinde stüdyoda ol." Dedim bir çırpıda gönderdiği mesajı okuyarak.
"5 dakika mı?Tanrım!Bu çocuk senin ışınlanabildiğini felan mı sanıyor acaba?" Dedi gülerek.
Gülümsedim.
"Sanıyor ki böyle bir mesaj atıyor!" Dedim ve gülüşmeye başladık.
-----------------------------------------------------------------------
"Bu da ne.Ben ve mor,ha?Asla.Sen stilst olduğuna emin misin?Bence bizi 'Ben stilstim' diyerek keklemeye çalışıyorsun." Dedi alaycı bir şekilde.
"Keklemek istesem senin gibi birini keklemkle uğraşmam merak etme." Dedim kombine uygun bir ayakkabı ararken.
"Hahah.Çok güldürdün." Dedi kibirle.
Mavi dolabın kapağını kapattım ve Sterling'in yanına gittim.
"Al bunları." Dedim elimdeki kıyafetleri ona doğru uzatarak.
"Bu pantalon büyükannemin toz bezine benziyor!" Dedi pantalonu yere doğru atarak.
"Toz bezi?Hadi büyükannemin masa örtüsüne benziyor deseydin sana hak verebilirdim.Ama söyler misin bunun neresi toz bezine benziyor?" Dedim.
"Her yeri." Dedi kurnazca gülerek.
"Cidden mizah yeteneğin yok." Dedim ve kıyafetleri bırakarak odadan çıktım.
Yapılacak işim kalmadığı için antrede bulunan beyaz koltuklara yayılmaya başladım.
"Nasıl olmuşum." Dedi Sterling yanıma gelerek.
Gözlerimi puanlı küçük yastıktan alarak Sterling'e bakmaya başladım.Tanrım,gerçekten çok yakışıklı olmuştu.
"Beni yiyecekmiş gibi bakmayı keser misin?" Dediğinde kendime geldim ve elimdeki puanlı yastığı koltuğa geri bıraktım.
"Saçmalama.Sadece olmuş mu diye bakıyordum." Dedim.
Yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Bay Knight.Hazırsanız gidelim." Dedi siyah takım elbiseli iri adam.
"Pekala." Dedi ve siyah takım elbiseli iri adamı takip etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Peşinden...
FanfictionRüzgardan uçuşan saçlarımı kulağımın arkasına attım ve girişteki krem rengi sürmeli kapıyı sola doğra sürükledim.İçeri girdiğimde ilk gözüme çarpan şey turkuaz rengindeki desenli duvara asılan renkli tablolardı.Sonra ise bu rengarek tablolar,yerini...