Gözyaşlarım yanağımda açtı cığırlarla ilerlerken hala hissizce boşluğa bakıyordum. Gitmiş miydi sahiden? Beni bırakmış mıydı? Yapmış mıydı bunu bize? Bize bunu mu reva görmüştü? Gün ışığım dediğini mi bıraktın sen? Uçurtmamı yalnız mı...
Selaaam. Nasılsınız? Yeni bölümümüzle karşınızdayıız. Keyifli okumalar.♥️
Bölüm şarkısı: Berkay Altunyay-ben ne anladım bu işten
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GÜN'eşlerimizi buraya bırakalım mı?☀️
Yağmur o kadar şiddetli yağıyordu ki, eve vardığımızda arabayla gelmemize rağmen sırılsıklam olmuştuk. Kapıyı açıp eve girdiğimizde içerisi sessizdi.
Babama döndüğümde "Annen erkenden uyudu. Sabah erken kalkacakmış. Kaan da odasında ödev yapıyordu en son. Uyumuş olabilir." dedi. Sessizce başımı salladım.
"Ben de bir duş alıp uyumaya geçerim. İyi geceler baba." dedim babama öpücük atarak.
Odama geçip hızla dolaptan kıyafetlerimi çıkarıp yağmurdan kabaran kısa saçlarımı yatıştırmak adına bonyoya yollandım. Suyu açıp ayarladıktan sonra üzerimdekileri çıkarıp suyun altına girdim. Yasemin kokulu şampuanımı elime döktükten sonra saçlarıma yedirip iyice köpürttüm. Saçlarımı bir kez daha yıkadıktan, bedenimi nane kokulu duş jeliyle lifledikten sonra iyice durulandım ve suyu kapattım.
Banyo dolabından bornozumu alıp üzerime geçirdim. Küçük havluyla saçlarımı kuruladım. Saç kurutma makinesini alıp odama geçtim.
Pijamalarımı üzerime giyindikten sonra saç kurutma makinesini prize taktım ve saçlarımı kuruttum. Pofuduk terliklerimi ayağıma geçirip Kaana bakmak için odadan çıktım. Kapıya yaklaşıp hafifçe tıklattım uyuduysa uyandırmamak adına.
"Gel." dedi e harfini uzatarak.
Kapıyı araladım ve ödev yapan kardeşimle karşılaştım. Kaan ve bu saate kadar ders çalışmak? Acaba biri kardeşimi çalışkan öğrenci moduna falan mı aldı? Şaşırdığımı belli etmeden çalışma masasına yaklaştım.
Saçlarını okşadım. "Aferin benim minik tavşanıma. Ne yapıyorsun bakalım?" dedim.
"Resim yapıyorum. Hoca ortak ödev verdi de. Ceren de aynısını çizecek."dedi yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle.
"Bakıyorum da yüzünde güller açıyor küçük adam. Ne iş? Kimmiş bu Ceren?"
Göz kırpan muzip ifadem hoşuna gitmemiş gibi kaşlarını çattı.
"Okuldan bir arkadaş işte abla. Hem sen niye sorup duruyorsun?" dedi çatık kaşları hâlâ varlığını koruyordu.
"Allah Allah. Ne sordum ya ben? "
"Hemen imalı imalı konuşmalar..." dedi surat asarak.
"Sen neden taktın ki şimdi buna? Bir kendi kendine yükselmeler falan? Ne bu panik?" dedim hınzır bir gülümsemeyle.