Gözyaşlarım yanağımda açtı cığırlarla ilerlerken hala hissizce boşluğa bakıyordum. Gitmiş miydi sahiden? Beni bırakmış mıydı? Yapmış mıydı bunu bize? Bize bunu mu reva görmüştü? Gün ışığım dediğini mi bıraktın sen? Uçurtmamı yalnız mı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşlerinizi bırakmayı unutmayııın.☀️
Keyifli okumalar.
Oturma odasındaki kalabalığa baktım. Normal da toplanırlardı da şu an buarada fazladan üç kişi vardı. Tahmin etmek o kadar da zor değildir bence.
Aras, Çağan ve Tan...
Sadece Tan...
Kestane rengi gözler değil,deniz kokulu adam değil.
Sadece Tan...
Gerçi ne sanmıştım ki? Beni bir arkadaş olarak göreceklerini falan mı? Aslında bana en çok koyan ne biliyor musunuz? Beni arkadaş olarak görmeselerde olurdu. İki yüzlü olmayıp oldukları gibi davransalar da yeterdi bana. En azından daha samimi olurdu.
Bir dakika bir dakika. Ben niye bu kadar içerledim ki? Gün kendine gel. Ne oluyor sana ya? Ne bu? Sen kendini onların arkaşı falan mı sanıyorsun ? Sen neyin kafasını yaşıyorsun? Dön dünyaya kızım. Allah Allah.
Gözlerimi gözlerinden hızla kaçırdım. Salona göz gezdirdim.
Babam, Kaan, Arman, Faruk amca ve malum üçlü.
Salondakı kadro buydu. Babam, Kaan, Arman ve Tanın üzerinde Fenerbahçe, Faruk amca,Aras ve Çağanın üzerindeyse Galatasaray forması vardı. Annem ortalıkta gözükmüyordu. Üzerimde çift gözün ağırlığını hiss ede biliyordum ama hiç oralı olmadım. Yüzüme gülümseme yerleştirdim.
"Hoşgeldiniz"
"Ablaaa! Hoşgeldin."
"Hoşbulduk, küçük adam. Nasıl gidiyor bakalım?"
Aras ve Çağanın yüz ifadesine bakılırsa Galatasaray için maç pek iyi gitmiyordu.
Arman, Kaan ve babamın yüzündeyse zafer gülümsemesi vardı. Ama Kestane rengi göz-, pardon Tanın kaşları çatıktı ve ara sıra gözleri bana değiyordu. Ne bekliyordu ki? Benim arkamdan konuştukları halde güle oynaya karşılarına çıkacağımı falan mı? Yanılıyorlardı.
"Mükemmel! 3-1 öndeyiz!"
"Oh ne güzel."
"Haksızlık bir kere! 2 kere gol oldu. Biri ofsayt, diğerini kaale bile almadılar. Böyle şey mi olur ya?"
