Gözyaşlarım yanağımda açtı cığırlarla ilerlerken hala hissizce boşluğa bakıyordum. Gitmiş miydi sahiden? Beni bırakmış mıydı? Yapmış mıydı bunu bize? Bize bunu mu reva görmüştü? Gün ışığım dediğini mi bıraktın sen? Uçurtmamı yalnız mı...
Selaaams parlayanlarım.☀️ Nasılsınııız? Umarım bizi özlemişsinizdir. Çok uzatmıyorum. Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GÜN'eşlerimizi buraya bırakalım.
Keyifli okumalar🌸
Tarık amcalardan çıktıktan sonra sokak lambalarının hafif aydınlattığı sokakta üçümüz yürüyorduk. Üçümüz de sessizdik.
Gün neden o kadar tavırlıydı ki bana? Yüzüme bile bakmıyor? Aklımda deli sorular...
Tam bunları düşünürken Arasın sesiyle ona döndüm.
"Abi farkettiniz mi Günde bir tuhaflık var? Sanki eski Gün gitmiş yerine dikbaşlı biri gelmiş? Neyeydi ki yani tavırı? Yanlış bir şey falan mı yaptık?"
Birden gözlerini berelterek Çağana döndü.
"Lan öküz! Yolda kızı falan gördün abuk subuk konuşmadın değil mi? Bak eğer saçma saçma laflar edip de..." eliyle beni gösterdi "bu arkadaşın kısmetini kapatırsan yakarım çıranı."
Çağan Arasın kafasına hafifce vurarak ters ters baktı. "Ne konuşacağım lan kızla? Tanımam etmem." dedi göz devirerek.
"Niye? Yapmadığın şey mi? Sen değil miydin gidip Nurgüle 'bu adam değil bundan sana bir şeycik olmaz diyen'?"
"Oğlum daha sana kaç kez anlatmam lazım? Kız bizim evde çalışıyor. Saf oğlum kız saf. Temiz. Senin takıldığın tiplerden değil. Zaten sırılsıklam aşık sana. Olmazdınız siz. Seni düşündüğümden değil onun duyguları incinmesin diye yaptım. Sen toparlasın ama o dayanamaz. Allah Allah."
"Nereden biliyordun olmayacağını? Belki bir aile kuracaktım?"
İkimiz de ters ters Arasa bakınca "Tamam belki aile kurmayacaktım ama bir şansımı deneyecektim."
"Tamam ne istiyorsan onu yap Aras. Hiç bir şeyine karışmıyorum ben senin. Zaten bir kere karıştım o da senin için değildi. Yıllar geçmiş üstünden."
"Ama bir tuhaflık olduğunu ben de farkettim."
Çağan konuya noktayı koyup bana döndü belki bir şey bilirim umuduyla.
"Ben de bilmiyorum ki. Gitara bakmak için yukarı çıktığımda bana 'ikiyüzlü insanlarla işim olmaz' falan da dedi."
"İkiyüzlü insanlarla işim olmaz mı? Nasıl yani ikiyüzlü insanlarla işim olmaz? Ne ikiyüzlülüğümüzü görmüş ki? Hatta ben uzun zamandır ilk defa birine karşı bu kadar sıcak hissediyorum. Azul ya Azul. Bizim Azul. Bizden, bir kaç kişi dışında başka kimseyi sevmeğen, hırçın köpeğimiz. Onun kucağında uyuya kaldı ya."
"Aras kahve konusunu açmaya çalışınca da lafı tıktı ağzına. Ama var ya hoşuma gitmedi de değil ha. Arasın o suratını görmek..." lafını amamlayamadan gülen Çağanla ben de hafifce tebessüm ettim.