Bölüm adı: Seçmen Şapka
Nihayet Hogwarts'a varmışlardı. Trenden inip Bella ile göle doğru ilerlediler. Aaron ve Draco'dan ayrıldılar. 1. sınıflar okula tekne ile gidiyordu. Sonunda karşıya geçtiklerinde kurtulmuşlardı. Tekne yolculuğu gerçekten berbattı. Hızla içeri girdiler. Profesör McGonnagal hepsini alıp büyük salona götürdü. Sıraların arasından yürüyüp en öne, öğretmenler masasının önüne, geldiler. Masanın önünde bir tabure ve üzerinde eski bir şapka duruyordu. McGonnagal eline bir parşömen aldı ve sırayla 1. sınıfların adını okumaya başladı. Adı okunan öne çıkıyor, tabureye oturup şapkayı başına koyuyor ve bekliyordu. Seçmen şapka ise bağırarak binasını söylüyordu. Pek çok kişi oturdu ve binasını öğrendi. Şimdi sadece 5 kişi kalmıştı. Sıra Bella'ya geldi.
"Bella Black!"
Bella sakince gidip tabureye oturdu. Seçmen şapka bir süre düşündü;
"Çok cesursun. Aynı baban gibi. Hırslısın da. Ayrıca çok çok zeki. Peki nereye aitsin? Sanırım uygun yeri biliyorum. RAVENCLAW!"
Herkes alkışladı. Morgan da öyle. Şimdi sıra ona gelmişti.
"Morgan le Fay!"
Salondaki uğultular saniyesinde başlamıştı. Morgan zaten bunu bekliyordu. Yavaşça yürüdü ve tabureye oturdu. Seçmen şapkayı kafasına geçirdi ve beklemeye başladı.
"Morgan le Fay. Zamanın en güçlü karanlık cadısı. Benzerliğe gerçekten çok şaşıracaksın. Hırslısın. İntikam duygusu ile dolusun. Zeki ve cesursun da. Hem de O'na karşı çıkabilecek kadar cesur. Yeteneklisin. Güçlüsün. Hem de çok. Ama nazik ve yardımsever olduğunu çok söyleyemem. Sevdiklerin için her şeyi yapmaya hazırsın. Tabi düşmanlarını yok etmek için de öyle. Peki seni nereye koymalıyım? Bir fikrim var. Orayı seveceksin. SLYTHERİN!"
Seçmen şapkanın söyledikleri kafasını karıştırmıştı. Ama düşünmeyi bırakıp Slytherin masasına doğru yürüdü. Bella ile ayrı düştüğü için biraz üzülmüştü. Ama Aaron ve Draco ile aynı binadaydı. İlerleyip ikisinin yanına oturdu. Draco'nun diğer yanında da başka bir kız vardı.
Aaron: Aramıza hoş geldin Morgan.
Draco: Slytherin olacağını biliyordum.
Pansy: Draco, onu tanıyor musunuz?
Draco: Şeyy... Trende tanışmıştık.
Pansy Morgan'a elini uzattı.
"Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Pansy."
"Ben de."
Ziyafetten sonra herkes kendi binasına gidiyordu. Morgan ise kalabalığın arasında Bella'yı arıyordu. En sonunda diğer Ravenclawların arasında buldu.
"Seni arıyordum."
"Ben de yanına gelmeye çalışıyordum."
"Eğer onlarla takılmaya başlayıp beni unutursan seni çok kötü yaparım."
"Sakin ol. Seni asla satmam. Ama sanırım seçmen şapka haklıymış."
"Kapa çeneni!"
Bella gülmeye başladı. Morgan da ona katıldı ve beraber gülerek salondan çıktılar. Yolları ayrıldığında Morgan zindanlara, Bella Ravenclaw kulesine doğru ilerledi.
Her şey yeni başlıyordu.
*********************************
Oy sınırı: 8
Bu arada oy sınırlarını düşük tutma nedenim çabucak yeterli oy sağlanıp size yeni bölüm atabilmek. Ben sizi yeni bölümsüz bırakmamaya çalışırken bazılarının hala oy bile vermemesi beni gerçekten üzüyor. Verenlere gerçekten çok teşekkür ederim.
Ayrıca şimdi fark ettim daha oy sınırı sağlanmamış ama yine de atmışım. Ama yayımdan kaldırmayacağım. Lütfen önceki bölüme de oy kullanın.
409 Kelime

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MORGAN DARK
Fantasy*Askıda* Morgan Voleur Dark, kökenlerini bilmeyen bir kız. Gerçekte çağının korkulu rüyası, Merlin'in baş düşmanı, zamanın en kötü kara büyücüsü Morgana'nın büyük büyük torunu. Şimdiki haliyle soylu Lestrange ailesinin kenara atılmış evlatlık kızı...