Bernard ıstakozunu bıcağıyla keserken, Malaika'nın gözü Bernard'ın pahalı takımındaydı. Oldukça karizmatik bir adamdı ve giydiği takım ona çok yakışmıştı.
Bernard'ın, Malaika'nın bir şey yemediğini farketmesiyle
''Yemekleri beğenmedin mi ?'' diye sorarken kaşlarını havaya kaldırdığından alnında çizgiler oluşmuştu.
Bernard kaç yaşındaydı acaba? Malaika'dan kaç yaş büyüktü? Aslında bu soruları merakından sormuştu kendine.
Yaşı kaç olursa olsun o kişi Bernard Hilfiger'dı. Onun gibi parasız, iki kuruşluk, yeni yetmelerin sahip olamayacağı kadar mükemmel bir kurtuluş yoluydu ve ona sahip olan kişinin sıradanlıktan uzak, gösterişli olması şarttı.
Bu adam kolay lokma değildi elbette, onu iki gün kullanır sonra yediği etli yemeğini bitirdiğinde dişinin arasında kalan ve ondan hemen kurtulması gereken parçaymışçasına kurtulurdu Malaika'dan.
Evet haklıydı, böyle adamlar kolay kolay elde edilemezdi ama kendisine de haksızlık edemezdi. Onunda kendi çapında yöntemleri vardı.
''Sen, iyi misin?''
Malaika adama bakıp uzun süre oyalandığı düşüncelerinden kurtuldu ve cevapladı.
''Evet, iyiyim. Yemekler mükemmel.'' diyerek durumu kurtarmaya çalıştı.
Bernard karşısındaki ondan yaşça küçük kıza baktı. Amacının, diğer kadınlar gibi para olduğunu düşünüyordu elbette ama bu daha farklıydı.
Amacı para olsaydı, sevgilisiyle Bernard'a hava atmaya çalışmazdı değil mi? Ona kimse hava atamazdı ama bu küçük bayan bunu denemişti.
Hem onu Rafael'den sonra ağlarken görünce çok farklı hissetmişti. O gece o yüzden Malaikayı erkenden evine götürmüştü.
Eğer diğer kadınlara karşı hissettiklerini bu kıza karşı hissetseydi onu çoktan yatağına almış, bir miktar para vermiş ve sabah olmadan kovalamış olurdu ama Bernard o gece Malaika'yı sıradan insanların oturduğu semtte ki küçük dairesine bırakmıştı.
Bu onun daha önce yaptığı bir şey değildi işte bu yüzden biraz farklı hissediyordu. Sanki onu koruması gerekiyormuş gibi.
Malaika'yı da bu yüzden çağırmıştı. Ona kendi yanında güzel bir iş teklif edecekti. Emeğiyle para kazanması ve kimseye muhtaç olmaması için.
Bernard tam teklifi sunacakken, Malaika'nın arka masasına torunlarının oturduğunu farketti.
Onlar böyle sakin yerlere gelir miydi? Gençlerin gittiği yerler genellikle daha farklı oluyordu.
Marlon Bernard'ı farketti ve selam verdi. Lexi, Arthur ve Rj -Hilfiger kulübünde ki barmen olan- Marlon'ın ardından Bernard'a dönüp selam verdiler.
Rj de onların arkadaş gurubundandı. Sarışın ve on dokuz yaşlarında kaslı bir çocuktu. Barmen olduğundan her gece farklı bir kızla takılırdı.
Oldukça eğlenceli biriydi. Marlon ve Arthur ile arkadaşlığı küçüklüğünden süre gelmişti.
Aileleri arkadaş olduğundan onlarda iyi anlaşmış ve hep birlikte bir şeyler yapmaya başlamıştı. Şimdi ise aralarından su sızmıyordu.
Rj'nin çevresi genişti, bir çok kötü adamla irtibatı vardı ve bazen Marlon ile Arthur'un -çoğunlukla Arthur'un pis işleri olunca- işleri düştükçe Rj'den yardım isterlerdi.
Bernard, Malaika'nın arkasındakilere selam verince Malaika da dayanamayıp arkasını döndü.
Hilfiger ailesini tanıyordu elbette. Televizyonlarda, gazetelerde hep görüyordu ve magazin haberleri sayesinde Arthur'un yanında oturan sarışın kızı da tanıyordu. Arthur'un sevgilisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HILFIGER AILESI #Wattys 2016 Keşfedilmemiş Cevherler#
Hayran KurguYayımlanma tarihi : Şub 02, 2015 Yaşamın üzerine savaşın, bağımlılıkların, ihanetin ve hatta ölümün gölgesi düşse de Hilfiger Ailesi birbirlerine kenetlenerek bu gölgelerden kurtulabilir. Zenginliğin ve şöhretin gücünü hissedebileceğiniz, olumsuzlu...