7.Bölüm:

106 59 59
                                    


7.Bölüm: Niye Baktın, Dargın

Bölüm: Niye Baktın, Dargın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korku neydi?

Kesin bir tanımı var mı?

İnsan sadece bir belirsizlik karşısında kendisini tehlikede gördüğü zamanlarda mı korkardı?

Sanırım öyle...

En azından benim için böyleydi.

Çünkü ben sessiz ve sakinliğiyle huzur bulduğum hayatımda sadece onun gelişlerinde tatmıştım bu tarifsiz duyguyu. Hiçbir zaman da tam tanımını yapamamıştım kendime.

Dile kolay bir kelime; ama aynı anda birçok duyguyu tattırıyor insana.

Ellerimin dakikalardır sıtma geçiriyormuş gibi titremesine engel olamayarak avuç içlerimi dizime bastırdım. Ağzımda iğrenç bir tat oluşmaya başlarken midemin bulanmaya başladığını hissettim.

Hep böyle olurdu.

Ne zaman korkuyu iliklerime kadar hissetsem tüm vücudum titremeye başlar, ardından gelen mide bulantısı da ona eşlik ederdi.

Nefes alış verişlerim anbean hızını artırırken kalbim de göğsümü delmek istercesine zorluyordu.

Belki de her şey korkulara gebe kalan zihnimin kalbime kurduğu adice bir komploydu.

Hayır,değildi işte! Yine geldi! Yine...

Havanın kararmaya başladığına şahitlik edercesine kurşini renge bürünmüş gökyüzüne şimdi siyah renk bir Audi A3 eşlik ediyordu.

Araba arka kapıdan giriş yaparken avuç içlerimi dizimden çekip tırnaklarımı, korkumu dizginlemek istercesine tenime sapladım. Bir elimle de telefonumu kırmak istercesine sıkmama engel olamıyordum.

Arabanın bahçeye giriş yapmasının ardından açılan arka kapı tekrar tok bir sesle kapandı. Korkunun verdiği bilinmezlikle ne yapacağımı bilemeyerek dolduğunu hissettiğim gözlerim hızla tırmandı Ezel'in gözlerinin kuytusuna. Gecenin karanlığına kafa tutan bakışları gözlerimin içindeydi şimdi.

Gözleri az öncekiyle aynı bakışı sürdürüyordu. Arafta kalmış gibi bir, sadece böceklerin sesinin duyulduğu geceye hakim olmak ister gibi emin adımlarla yürüyen adamın ve yardımcısının, bir karşısında korkudan ne yapacağını sapıtmış gibi ürkek bakışlar atan kıza çeviriyordu sorgulayıcı bakışlarını.

Bu bakışlara bir cevap vermem gerekirdi ama ben vermemeyi seçerek endişe içinde debelenen zihnimi susturdum ve bakışlarımı evin içindeki etrafına beyaz bir sürme çekilmiş gibi duran uzun pakmen kapıya çevirdim. Bu kapı arka kapıya açılıyordu ve babam şimdi bu kapıdan iceriye giriş yapacaktı.

Bu akşam havanın pek keyfi var gibi görünmüyordu. Gökyüzü boğuk gri bir renge bürünmüş tehlikenin yaklaştığını adeta bana haber verir gibi durgundu. Yağmur öncü taneciklerini bana yol göstermek ister gibi bir o yana bir bu yana serpiştiriyordu.

Rüzgâr ÇanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin