"Hoş geldin prenses"
Şaşkın şekilde kaldım olduğum yerde, neden kimse yoktu ve neden beni çağırmıştı? kafamda bir sürü sorular vardı.
"Eee gelsene içeri kaldın öyle"
"Şey parti olacağını söylememişmiydin?
"Aslında ikimize özel bir parti olmasını istedim lütfen kırma ve gel içeri" elini uzattı içeri girmem için.
Girmeli miydim?
Sonuçta tanımıyordum kendisini ama merakda ediyorum neden tek ben.
Elini tutup içeri girdik biraz tırstım ama yapıcak bir şey yok.
Etraf çok değişikdi; siyaha boyanmış duvar, siyah koltuklar, siyah ev dekoru nerdeyse herşey siyahdı baya garip gelmişti açıkcası.
"Bir şeyler içmek istermisin?"
"Hayır teşekkürler sadece neden burdayım bilmek istiyorum" dedim gayet net soru sorarak. Yüzüme kuşkuyla baktı sonra telefonundan müzik açtı;
"Dans etmek ister misin?"
Bu soru baya garip gelmişti ben neden burdayım bilmek istiyordum ama o cevaplamak yerine dans etmek istemesi garipti.
"Sorumu cevaplıyacak mısın?"
"Ama önce dans etmeliyiz lütfen elini bana uzat"
Elini bana doğru uzattı elimi tutmak için. Düşünmedim ve elini tuttum, sanki elektrik çarpmış gibi oldum.
Diğer eliylede belimi tuttu narince ve hafif hareketlerle dans etmeye başladık. Gözümün içine çok derin bakıyordu sanki içimde garip hisler belirdi.
Gözleri benimle aynı renkdi; gök yüzü gibi mavi.
Ayaklarımız aynı ritimde hareket ediyordu ve hiç bir şey söylemiyordu sadece gözlerini gözlerime bağlamıştı.
İlk defa dans ediyordum beni hareket etmesine izin veriyordum.
İlk defa bu kadar biriyle bu kadar yakındım ama o kadar güzel his ki durdurmak istemedim.
Beni tek eliyle döndürüp geri kendine çekdi.
"Çok güzelsin" o kadar sessiz söylemişti ki doğru duyduğumdan bir şüphelendim.
"Effendim?"
"Çok güzelsin" dedi ama bu kez sesli şekilde. Yüzünü bana doğru yakınlaştırdı, o an nefes almayı unuttum.
Biraz daha yakınlaştı dudağımla aynı hizadaydı öpeceğini sandım bir an ama güldü gözlerimin içine bakarak.
"Ama bu senin lanet bir ucube olduğunu değiştirmiyor" acımasızca yüzüme vurdu. Ben sadece olayın etkisiyle şaşırmış bir şekilde kaldın hiç böyle bir şey beklemiyordum. Elini belimden çekip itti kendinden.
Neye uğradığımı şaşırdım ağzım açık bir şekilde kaldım.
"Ne?"
"Senin gibi bir ucubeyi öpeceğimi mi sandın? Aptal" kalbim sanki ihanete uğramıştı bu cümlesi kalbime dokundu.
"Hayır sadece ben... neden burdayım?"
"Hayatım boyunca seni aradım tüm herşeyin intikamını senden almak için"
Hiç bir şey anlamıyorum ben hayatımda ilk defa görmüştüm bu çocuğu, ben ne yapmış olabilirim?
"Ben... ne yaptım? Bilmiyorum sana kim ne dedi ama benim suçum yok"
"Komiksin hiçbir şeyi bilmiyormuď gibi davranman komik, aptal yok karşında"
Canım yanıyordu, ağlamak istiyordum ama yapamiyorum sadece korkuyla gözlerine bakmakla yetindim. Kasabadaki herkes beni o kadar kötü biliyorlar ki buna ne anlattılarsa kötü biliyor du beni.
"Bak ben o evde olduğum için bana ucube diyorlar, eskiden bir cadının eviymiş ama o evde yaşamam beni ucube yapmaz" bir şeyleri anlamasını bekliyordum ama sadece güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ona Iyi Bak
RomansaBir cadı ve büyük bir sır... Bunun yanında acımasız bir aşk peki bu aşkı tek başına yaşıya bilecek mi? O kadar değişik olaylar olucak ki şehir yerinden oynuyacak.
