" Kızım saçmalama bunu mu giyeceksin, daha dün soğuktu üşüdüm dedin "
Elimdeki mini eteği inceleyen anneme gülümsedim.
" Anne, merak etme sen. Bu beni ısıtır "
Eteğe sarılarak tekrar gülümsedim.
" Valla kıçının donmasına bu kadar meraklıysan giy kızım "
Annem en sonunda pes ederek odamdan çıktı. Eteğimi giyip üzerine de pudra pembesi bulüzümü giydim. Yüzüme de her zamanki makyajımı yaptıktan sonra biraz da bulüzümle uyumlu hafif bir far sürdüm.
Maşa yaptığım saçlarımı aynaya bakarak düzelttim , son kez baştan aşağı kendime bakıp gülümsedim. Abartılı değil ama güzel olmuştum. Fakat gülümsemem buna değildi Rüzgar'ın vereceği tepkideydi. Rüzgar beni kıskanıyor muydu emin değildim, ama bu sanırım hoşuma gidiyordu. Rüzgar'ın o sinirli hallerini görmekten ne kadar korksam da , yine de nedenini bilmediğim bir şekilde hoşuma gidiyordu. Ben de az değilim ha.Odamın kapısını hayavan gibi açan Doruk üstümü süzdükten sonra ohladı.
" Sonunda giyinebildin mi abla? , Bu kızlar neden böyle gerçekten anlamıyorum,ama artık eminim kesinlikle kimseyle evlenmeyeceğim bekarlık sultanlıktır diye boşuna dememişler "
" Off , sen evlenme Doruk zaten, yazık olur yengeme "
Gözlerimi devirerek odadan çıktım. Merdivenlerden inerken Annemle Rüzgar'ın sesini duydum sanırım Rüzgar gelmişti.
" Sonunda hazırlanabildin kızım "
Annemin beni görür görmez verdiği tepkiye aldırmayarak aşağıya inmeye devam ettim.
Bakışlarımı Rüzgar'a çevirdim. Beni baştan aşağı süzüp kaşlarını çattı." Yok daha hazırlanamamış! "
Kaşlarımı anlayamadım der gibi çattım.
" Giyinmeyi unutmuşsun, malûm hava da soğuk ya hani "
Rüzgar'ın bakışlarını umursamayıp kapıya yöneldim.
" Sorun değil ya gidelim "
Arkam onlara dönük olduğundan dayanamayıp güldüm. Rüzgar nasıl da dondu inanamıyorum. Ama hak etti, bana artık karışamasını istemiyordum. Rüzgar ve Doruk da gelince kapının önündeki arabayanın yanına gidip arka kapıyı açtım.
Rüzgar dişlerinin arasından küfürler yağdırıyordu" Öne bin! "
Sertçe konuşan Rüzgar'ı daha fazla delirtmemek için arkaya Doruk bindikten sonra kapıyı kapattım. Ön kapıyı açarak Rüzgar'ın yanına oturdum. Rüzgar eline telefonu alıp bir numarayı aradı. Bir kaç çalmadan sonra karşıdaki açtı.
" Alo Erkin çabuk attığım adrese gel "
Telefonu kapattıktan sonra gözlerini oturduğum için biraz daha kısalan eteğime çevirdi. Gözlerini kapatarak bir kez daha ağzının içinde küfür ederek arabayı hızla çalıştırdı.
" Nereye gidiyoruz? "
Yola bakan Rüzgar gözlerini bana çevirerek sertçe bakıp tekrar önüne döndü. Cevap vermese de bakışları "al sana cevap" diye bağırıyordu. Biraz korkmaya başladım. Hatta bayâ korkmaya başlamıştım. Aynadan Doruk'a baktı.
" Koçum bizim bir işimiz çıktı, seni bir abinin yanına bırakıcağım, biraz gerizekalı ama çocuk gibidir. Biz gelene kadar oynarsınız "
" Nereye gideceksiniz ki Rüzgar ağabey? "
" Öyle ufak bir işimiz var , halledene kadar uslu dur tamam mı? "
" Tamam Rüzgar ağabey "
Rüzgar'a hafif bir baktıktan sonra yavaşça yutkundum. İşimiz var derken? Ahh bu defa kesinlikle beni öldürdü.
Arabanın sert freninden sonra arabaya takım giymiş bir adam yaklaştı. Arabanın içine eğilirken Rüzgar hemen ceketini çıkarıp ayaklarıma attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA'NIN OĞLU
Novela JuvenilZamanla Babasından Nefret Eden Bir Mafya'nın Oğlu Ve Onun Küçük Fare'si... Bölgenin en büyük Mafyalarından birinin oğlu olan Rüzgar, sıradan bir kız olan Kayra'ya aşık olabilecek mi? Ya da sıradan bir kız olan Kayra, oldukça sade ve adranalinsiz ola...