"Zayn..."Duyduğum ses beni derin ve oldukça kısa olan uykumdan uyandırmayı başarırken bir kez daha Debora'nın sesi kulaklarıma doldu. Gözlerim yavaşça aralandığında etrafta gezinerek nerede olduğumu hatırlamaya çalıştı bir anlık.
Ardından stüdyoda olduğumu anlamıştım. Dün gece birkaç şarkı yazmıştım, biraz da masanın üzerindeki boş şişelerden göründüğü gibi içmiştim.
"Burada mı uyudun, tüm gece burada mıydın?" Doğrulduğumda Laura bana kahvemi uzatmıştı. Bir yudum alırken arkama yaslanarak başımı olumlu anlamda salladım.
"Birkaç şarkı yazdım, albüm için şarkı biriktiriyorum." Masanın üzerindeki kağıtları aldığında gözleri incelemeye başlamıştı. Kahvemden son bir yudum daha alarak ayağa kalkıp yerdeki gömleğimi üstüme geçirdim.
"Zayn, bunlar fazla karamsar değil mi?" Kaşları hafifçe çatılırken bana döndüğünde yüzüme birkaç saniye bakıp devam etti. "Sanki aşk acısı çekiyormuşsun gibi ve içten içe ölüyormuşsun gibi."
"Ne kadar da doğru tanımladın öyle, Debora." Mırıldanarak ayna karşısına geçip gömleğin düğmelerini ilklemeye başladım. "Dövmeciden hemen bir randevu alabilir misin, Laura?" Arkamızda bizi izleyen asistanıma seslendiğimde beni onaylayarak telefonunu kavramıştı bile.
"Zayn, sen aklını mı kaçırdın? Hangi aşk acısından bahsediyorsun? Senin bir sevgilin var!"
Yine aynı delirmeceleri başlıyordu ve ben yine aynı sakinliğimle aynadakı görüntüme çeki düzen veriyordum.
"Yeni teklim olarak bir şarkının yazım aşamasındayım, bu ay içerisinde çıkaracağım. Sen sormadan söyleyeyim Julia için bir aşk şarkısı olmayacak, o kağıtlarda yazılanlar gibi olacak." Arkamı dönerek beni dinleyen şaşkın gözlerine bakıp başımı salladım ardından araba anahtarımı, çizim yaptığım kağıtı ve telefonumu aldım.
"Sen delirmişsin! Şirketin gerçekten buna izin vereceğini mi sanıyorsun?"
Kaşlarım çatılırken alaycı bir şekilde gülümsedim adımlarımı kapıya yönlendirip. "Onlardan izin isteyen oldu mu?!" Gözlerim Laura üzerine çevrildiğinde randevuyu aldığını söylemişti.
Kapıdan çıkmadan önce başımı arkaya çevirip gergin ve tedirgin gözleri ile beni izleyen Debora'ya bakarak konuştum.
"Hayatım ve davranışlarım sadece benim tasarımım."
Stüdyodan çıkarak arabama yürüdüğümde başımı kaldırıp kapı dışında olan bir grup insana ve kameralara baktım. Elimi yukarı kaldırıp hafifçe sallayarak gülümsedim, hayranlarımla ilgilenmek isterdim ama şu an içinde olduğum ruh hali bunun için asla izin vermezdi.
Koruma kapımı açtığında arka koltuğa geçerek oturdum ve araba haraket ettiğinde başımı arkaya yasladım. Gözlerim yorgunlukla kapanırken biraz daha uykuya ihtiyaç duyduğumun farkındaydım ama günde sadece iki saat bana uğruyordu.
Kısa yolculuğun ardından araba durmuş ve her zaman dövme yaptırdığım mekana gelmiştim. Kendimi koltuğa atarak geri uzandığım da yaptığım çizimi dövmecime vererek gömleğimi çıkarmıştım.
Göğüsümün ortasına kağıtı yapıştırarak geri çektiğinde izler üzerinden tenime iğneleri batırması ile gözlerimi usulca kapadım. Tamamen alıştığım acı artık bedenimde normalleşmeye başlamıştı.
Onun yerine sol göğüsüm altında sonsuz bir acı hissediyordum, nefes almamı zorlaştıran türden.
Geçen iki saatten fazla süre ardından "Bitti." Diyerek geri çekildiğinde gözlerim aralandı. Kollarımı koltuğa bastırıp hafifçe doğrularak tuttuğu aynadan kızarık tenim üzerindeki siyah dövmeye baktım.
Dudaklarım üzerinde küçük bir gülümseme oluşurken "Onun kadar olmasa bile çok büyüleyici." Diye fısıldadım güzel gözlerinin göğüsümün ortasındakı öldüğümde bile silinmeyecek çizimine bakarak.
Madison Beer unutmak istediğim bir acıyken ben onun gözlerini bedenimin bir parçası yaparak daha çok hatırlatarak acıtmasını sağlamıştım.
🖤
Bu hikayede Gigi'nin gözleri yerine Zayn'in umutsuzca aşık olduğu kadının gözlerinin dövmesi yer alacak.
Lütfen okuduktan sonra yorum yapın ve bu bana hikayeyi devam ettirmek için sebepler versin.
Sizleri seviyorum🤍
Gorgeous eyes✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
calamity | malik
Fanfic"Gözlerine baktığım her an benimmişsin gibi hissediyorum, lütfen benim ol." 𝐌𝐚𝐝𝐢𝐬𝐨𝐧 𝐁𝐞𝐞𝐫🤍𝐙𝐚𝐲𝐧 𝐌𝐚𝐥𝐢𝐤