it's you

387 51 8
                                    


"Ne yaptım dedin sen, Noah?!" Parmaklarım arasındakı pet şişesini sıkarken arkamı dönüp yüzüne bakarken dişlerimi sıkmıştım. Yine aynı tonda, hiçbir şeyden haberdar olmayan ses tonu ile tekrar etti.

"Madison'ı da sahneni izlemesi için davet ettim."

"Senin fındık kadar olan beynini sikeyim!" Küfrederek omzundan onu itip oda içerisinde ileri geri volta atmaya başlamıştım gerginlikle. Ne bok yiyecektim ben? Ondan tam bir haftadır uzaktım ama şimdi ben şarkı söylerken tam önümde duracaktı.

"Neden bu kadar sorun ediyorsun anlamadım? Her zaman birlikte takıldığımız arkadaşımız işte."

"Noah!" Sesim yüksek çıkarken öfke ile parlayan gözlerimi yüzüne diktim. "Onun için yazdığım şarkıyı milyonlarca insanın izleyeceği programda önünde söyleyeceğim ben, sadece beş dakika sonra."

Söylediklerimle yüzündeki şaşkınlık ifadesi kendini ele verdi. "Onun için mi yazdığın? Madison'a mı yazdın sen bu şarkıyı?..." Kendi kendini tekrar ederken kafası karışık bir şekilde yeniden gözlerini yüzüme dikti. "Sen ona aşık mısın?"

"Evet ve ben ondan uzak durmaya çalışırken sen onu tam karşıma koyuyorsun!" Saçlarım arasından ellerimi geçirip şişenin kapağını açarak soğuk sudan hızlıca yudumlar almaya başladım.

Noah arkamda bana özürlerini sıralarken bedenimdeki tedirginlik oldukça yüksek bir sınırdaydı. Ellerimin içi terlemeye başlamış ve nefeslerim hızlanmıştı. Anksiyetem geri gelmişti, bu gece iyi bir perfomans sergilemek için oldukça iyi çalışmıştım ama şimdi deklem Madison'ın burada olması ile tamamen bozulmuştu.

Daha fazla düşmek istemiyordum, zaten oldukça acıtıyordu ama buna rağmen uzak olmaya çalışıyordum. Şimdi ise onun karşısında umutsuz şarkımı nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.

"Son bir dakika!" İçeri giren görevli seslendiğinde saçlarım arasından elimi geçirip derin bir nefes almaya çalıştım.

"Onu orada görmemeye çalış, ona bakma. Unut orada olduğunu." Odadan çıkarak sahneye ilerlerken arkamdan Noah koşuşturarak konuşuyordu.

Nasıl onun varlığını unutabilirdim ki? Bu imkansızdı.

"Karşınızda yeni teklisi ve gelecek hafta yayınlanacak olan albümü ile Zayn Malik!"

Jimmy Fallon'un beni sunması ile yüksek sesli alkışlar yükseldiğinde kulağımdakı küçük kulaklığı çıkararak sahneye yürüdüm. Gözlerimi seyirci kalabalığından uzak tutmaya çalışarak mikrofon önüne geçtiğimde çalmaya başlayan melodi ile parmaklarımla ayakta duran mikrofonu kavradım.

Büyük bir savaş veriyordum gözlerimi aşağı çevirmemek için ve kalbimin atış hızı kulaklarıma kadar geliyordu. Dudaklarımı ıslatıp mikrofona yaklaşarak şarkıya giriş yaptım.

'Onun kendi sebebleri var benimle konuşmak için.
O ihtiyacım olan şeyleri umursamıyor
Ve sebebini söyleyemem sana
Çünkü beynim algılayamıyor.'

'Bana yalanlarını söyle
Çünkü bununla yüzleşemem.'

Müzik sesinin yükseklemeye başlaması ile gözlerim beni izleyen seyircilerin üzerine döndüğü an içerisinde hemen beni izleyen ve ışıltı ile parlayan gözlerini bulmuştu.

Dudaklarım aralandığında nakaratı söylemeye başlamam ile hala gözlerim gözlerine kilitli kalmıştı.

Ve bundan daha açık bir itiraf olamazdı.

'O sensin'

Gözlerim zorlukla gözlerinden uzaklaştığında parmaklarım mikrofon üzerinde sıkılaşırken gözlerimi kapadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim zorlukla gözlerinden uzaklaştığında parmaklarım mikrofon üzerinde sıkılaşırken gözlerimi kapadım.

Umarım anlamamıştır.

'Yapmayacağım
Yara izini örtmeyeceğim,
Akıp gitmesine izin vereceğim.
Bu yüzden sessizliğim inandığım için hata olmayacak.
Birleşmemizi isteyerek yanlış mı yapıyorum?'

Gözlerimi nakaratı söyledikten sonra açılırken büyük bir arzu ile yeniden onun gözlerine dönmüştü.

Ve gözlerinde gördüğüm ifade asla bir anlam kazandıranayacağım türdendi. Bakışları değişmiş, kaşları hafifçe çatılmış ve dudakları aralanmıştı.

Bu zaten bir intahardı ve ben kendimden vazgeçmiş bir şekilde sonrasını umursamadım. Gözlerim tam olarak gözlerinin içerisine baktı. Adeta senin için diye haykırırken dudaklarım şarkı sözlerini devam ettirdi.

Ve onun gözleri gözlerimin üzerinden bir saniye bile ayrılmadı. Çünkü artık bu şarkının hikayesini ve kime ait olduğunu çok iyi biliyordu.

'Bu bir ders olabilir mi
hiç öğrenemediğim?
Buna bir lütuf gibi baktım
Ama şimdi bu sadece bir bela.
Nedenini bilmiyorum
Sen, o sensin.'

'O sensin.'

Umarım bölümü seversiniz ve yorum yapmayı unutmamışsınızdır.

Sizleri seviyorum🤎

calamity | malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin