Bu bölüm düzenlenmiştir.
"Seninle nasıl tanıştığımızı düşünüyordum, sanırım okulda daha önce gördüm seni evet ama tanışıp konuşmamız müdürün odasının önünde oldu." Dedi Jungkook, tabii ki ona 1. Sınıfı söylemeyecekti.
Jimin şaşkınlığını gizleme ihtiyacı duymadan yüzüne baktı, nereden çıkmıştı bu bir anda? Ama tabii ki hatırlamasını beklemiyordu ondan. "Hayır seni sersem, bende bir iki gün öncesine kadar öyle sanıyordum ama değilmiş."
Sandalyesini düzeltip bedenini ona çevirdi. "Dinle şimdi." diyerek zaten Jungkook'un bildiği olayı anlatmaya başladı.
-Flasback-
3 Eylül 2016
"Hadi Jimin! Yemeğe geç kalacağız."
Jimin arkadaşı Yoongi'nin seslenmesiyle sınıftan çıkarak hızlı adımlarla yanına geldi ve omzuna hafifçe vurarak ortak salona doğru yürümeye başladı. Uçuş dersinden sonra Bitkibilim dersi için sınıfa gelmişlerdi ve Mingi ders bitmesine rağmen Jimin'e sürekli bitkilerle ilgili bir şeyler söylüyordu.
Nihayet ondan kurtulup Yoongi'nin yanına gittiğinde arkadaşı arkasından seslendi. "Dönem sonu sınavlarında göreceğim seni!"
İkili kahkaha atarken tam kapıdan girecekleri sırada duyduğu sesle olduğu yerde kaldı Jimin. Biri kavga mı ediyordu? Yoongi'ye içeri girmesini söylemiş ve sesin geldiği yöne doğru ilerlemişti.
Kendisi ile birlikte bu sene okula başlayan bir öğrenciyi köşeye sıkıştırmış 4. Sınıf öğrencileri karşısında duruyordu. Jimin'i gördüğünde geri çekilen öğrencilere ters ters baktı küçük çocuk. "Ne yapıyorsunuz ona? Haline bakın burnu kanamış!"
İçlerinde en iri olanı Jimin'in dibine girdi ama Jimin geri adım atmayıp tam gözlerinin içine bakmaya başladı.
Cesareti Jungkook'u etkilemişti. "Sen karışma çocuk! Aynısını yaşamak istemiyorsan susacaksın."
Ardından cevap beklemeden oradan ayrıldıklarında Jimin koşarak duvarın dibine çöken çocuğun yanına geldi. Bakışları boşluğa odaklı çocuğun burnu kanamış ve kaşında bir yara oluşmuştu.
Cebindeki mavi mendili çıkartarak yavaşça burnuna ardından kaşına tutarak temizlemeye çalışırken çocuk aralanan duraklarından belli tavşan dişleriyle ve büyümüş gözleriyle ona bakıyordu.
Dolgun yanaklarını olan bu siyah saçlı çocuk Jungkook'un dikkatini çekmişti. Jimin yarasını temizlediğinde ayağa kalkarak elini uzattı kalkması için. Jungkook elini tutarak ayağa kalktığında yüzüne bir gülümseme yerleşmişti.
Jimin bilmiş bir edayla "Onlar sana zorbalık yaptığında susmamalısın, yoksa daha çok yaparlar." dedi.
Jungkook omuz silkti, eğer onu bu çocuk kurtaracaksa yine dayak yiyebilirdi.. "Aslında onlarla baş ederdim ama eğlensinler istedim, yine de teşekkür ederim."
Jimin göğsünü gererek "Önemli değil. Benim adım Jimin bu arada, senin ne?" dedi, tombul elini uzattı kendinden biraz uzun olan çocuğa.
Jungkook elini sıktı, "Ben Jungkook, Jeon Jungkook."
Jimin gülümseyerek "Memnun oldum Jungkook mendilim sende kalabilir şimdi gitmeliyim, hoşça kal." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obliviate | Jikook
FantasyKahkaha atmaya başladı Jimin, ama Jungkook'un yanındaki kahkahalarının aksine mutluluktan epey uzaktı. "Bu kadar komik olan ne biliyor musun? O zamanda seni sevecek kadar aptalmışım, benden anılarımı aldığın zaman da seni sevecek kadar aptaldım." *O...