Bu bölüm düzenlenmiştir.
"Bunu size daha önce de sormuştum, cevaplarınız hala aynı mı merak ediyorum." KSKS dersinin ilk dakikalarında Profesör Snape sorduğu soruyla sınıfı derin bir sessizliğe gömdü, "Bir kavga ya da savaş içinde olsanız önce savunma mı yoksa saldırı mı yaparsınız?"
Jungkook yine söz aldı, ama cevabında bir değişiklik vardı bu sefer. "Savunmayı seçerdim Profesör." dedi. Jimin başını kaldırıp çocuğa baktığında kısa bir an için göz göze geldiler. Bu saniyeler bile Jungkook için altın değerindeydi.
Jimin söz istedi, "Jungkook'a bir soru sormak istiyorum Profesör." Snape onayladığında Jungkook şaşkınlığını belli etmemeye çalışırken Jimin'e baktı ve kafasını salladı.
Jimin sırasında dikleşirken çocuğun yüzüne bakmaya devam ediyordu. "Beni yanlış anlama ama Slytherin olanlar genelde ilk seçenek olarak saldırı seçerler diye düşünüyordum. Senin için neden öncelikle savunma geliyor?"
Jungkook gülümsedi, elindeki kalemi sıraya bıraktı bakışları hala Jimin'in üzerindeydi. "Birkaç ay önce sorulsa cevabım saldırı olurdu ama...çok sevdiğim biri bana önceliğin her zaman savunma ve koruma olduğunu söylemişti. Sonrasında savunma yapmak ve kendini korumak saldırıdan daha önce gelmeli diye düşünmeye başladım." dediğinde Jimin onayladı.
Daha fazla bakmamak için gözlerini çocuğun yüzünden çekti.
Jungkook iç çekerek ona bakarken sınıftaki öğrenciler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ama aralarındaki şeye karışmamayı çoktan öğrenmişlerdi bu yüzden sessiz kalmaya devam ettiler. Snape ile geçen iki saatlik dersin ardından tekrar teker sınıftan çıkan öğrencileri izlemeye başladı Jimin.
Hiçbir zaman ilk çıkanlardan olmamıştı nedensizce sınıfta tek başına kalmak onu daha iyi hissettirirdi. Son öğrenci de çıktığında çantasını aldı.
Kafasını kaldırıp tekrar kapıya baktığında Jungkook'un omzunu kapıya yaslamış bir şekilde beklediğini gördüğünde şaşırdı. Yanından geçip gitmeyi düşünmüştü ancak bu kabalık olurdu bu yüzden aralarında hatrı sayılır bir mesafe bırakarak yanında durdu. "Birini mi bekliyorsun?"
Merakından değildi asla! Sadece garip bulmuştu beklemesini bu yüzden sormuştu. Jungkook yüzündeki gülümsemeyi gizlemeye çalışırken yaslandığı kapıdan ayırdı bedenini. "Profesör Snape ile konuşmalıyım onu bekliyordum." dedi, tabii ki seni bekliyordum diyemezdi! En azından Snape gelene kadar sohbet edebilirlerdi.
Snape siyah pelerini içinde yanlarında bittiğinde Jungkook göz devirmemek için kendini zor tuttu. "Bay Jeon? Ne konuşacaksınız benimle?" Jimin daha fazla durmamak için baş selamı vererek sınıftan çıktı, Jungkook denen çocuğun yanında neden böyle tuhaf hissettiğini bir türlü anlayamıyordu.
Sanki eksik bir şeyler vardı hayatında, hafızasında. Aklı bir puzzle gibiydi ve parçaları kayıptı.
Beyninin hatırlamadığı şeylere kalbi tepki veriyor gibiydi, yediği lanet yüzünden olduğunu düşünmeyi seçerek başkanlar yatakhanesine geldi. Bir iki saat oyalandı odasında.
Bugünün son dersinden çıktığı için rahatlıkla Quidditch oynayabilirdi. Formalarını giydi ve süpürgesini alarak sahaya doğru yürümeye başladı.
Artık aşina olduğu yolu kısa sürede geldiğinde sahada uçan bir süpürge fark etti. Bu her kimse oldukça iyi uçuyordu. Havalanmadan onu izlemeye başladığında Yeşil-gri formaları seçmeyi başarmıştı. Bu Slytherin takımından biri olmalıydı.
Altın Snitch'i yakaladığını gördü, Slytherin arayıcısı Jungkook'tu bu...O his geri geldiğinde sahadan çıkmayı düşünüyordu ancak Jungkook onu görmüş ve sahaya ayak bastığı an yanına gelmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obliviate | Jikook
FantasyKahkaha atmaya başladı Jimin, ama Jungkook'un yanındaki kahkahalarının aksine mutluluktan epey uzaktı. "Bu kadar komik olan ne biliyor musun? O zamanda seni sevecek kadar aptalmışım, benden anılarımı aldığın zaman da seni sevecek kadar aptaldım." *O...