Obliviate | Jikook

14-

Bu bölüm düzenlenmiştir.

Bayan Pomfrey'in söylediklerinin üzerinden 3 gün geçmişti. Jimin ve Taehyung'un baygınlık geçirmesinin üstünden 3 koca gün. Bu sürede Profesörler dahil olmak üzere 3 başkan da nedenini araştırmak için uyuyamamıştı. Karagöl ve çevresi defalarca aranmıştı ancak olağan dışı -Karagöl'ün dibinde yaşayan yaratıklar ve deniz halkı hariç.- bir durum gözlenmemişti. Jungkook gündüzleri kendini aramaya vermişti bu yüzden boşta kaldığı gece ve gündüzün birleştiği şafak vakitlerinde gizlice revire girip sevgilisini görüyordu.

Onunla konuşuyor ve hala soğuk olan ellerini ısıtmak için saatlerce yanında duruyordu ama Jimin bir kez bile uyanma belirtisi göstermemişti. Arkadaşları Taehyung'un da yanına gidiyor onu sinir ederek uyanmasını bekliyordu çünkü biliyordu ki Taehyung sataşmasına asla sesiz kalmazdı ancak şimdi oda sessizliğini koruyordu. Aklını kaçıracak gibiydi Jungkook, onları bu hale getiren ne olabilirdi? Yine revirden çıkacağı bir saatte Jimin ve Taehyung'un asalarını fark etti.

Belki bir işe yarar umuduyla onları da yanına alarak kimsenin görmediğinden emin bir şekilde revirden çıktı, ancak arkasını döndüğünde Minerva McGonagall ellerini önünde birleştirmiş ve soran gözlerle kendisine bakıyordu. "Bay Jeon, sabahın erken saatinde bu kapıda ne yaptığınızı öğrenebilir miyim?"

Jungkook pes ederek omuzlarını düşürdü. "Ben...bir şeyler araştırmak için erken kalktım profesör, onlara ne olduğunu bir an önce bulmalıyız. Ya aynı şey diğer öğrencilere de olursa?"

"Haklısınız Bay Jeon, peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?"

Genç Slytherin bir süre düşündüğünde günlerdir aklında olan fikri söylemişti. "Profesör bence onları bu hale getiren şey öğrencileri Karagöl'e çeken şey olabilir."

Profesör kafasıyla usulca onayladı onu, kendisi de böyle düşünüyordu ancak ne olabilirdi? Hogwarts'ta ne gibi bir tehlike baş gösteriyordu? Minerva McGonagall elini öğrencisinin omzuna koyup sıkarak gözden kaybolduğunda Jungkook vakit kaybetmeden Nayeon ve Hoseok'un yanına gitmişti. Büyülerde onlardan iyisini tanımıyordu ve aklına geleni yapması için en iyisine ihtiyacı vardı. Düşüncelerinde boğulurken ortak salona girmiş ve iki arkadaşını Gryffindor masasından-Hoseok Nayeon ile çalışabilmek için Gryffindor masasına gelmişti- kaldırıp başkan yatakhanesine götürdü, ikili sessizce yanından yürürken neler olduğunu merak ediyorlardı.

Jungkook parolayı söyledi ve heykelin açılmasını sağladı, içeri girdiğinde gerginliğini saklayamıyordu. Nayeon ve Hoseok koltuğa oturduğunda derin bir nefes aldı. "Özet geçeceğim bana bir asanın en son yaptığı büyüyü gösterebilecek bir büyü bildiğinizi söyleyin lütfen..."

"Ben biliyorum, ne yapacaksın tam olarak?"

Jungkook aklındakini bir çırpıda söyledi, ardından kendini koltuğa attı. "Eğer en son ne büyüsü yaptıklarını öğrenebilirsek bu şeyi yakalamaya bir adım daha yaklaşmış oluruz."

Hoseok yerinden doğrulduğunda kaşları çatıldı. "Ne 'şeyi' bu?"

Nayeon kararsız kalmıştı ancak başka çareleri yoktu, yardım edebilecek biri varsa o da şüphesiz Hoseok'tu, boğazını temizlediğinde lafa girdi. "Birkaç gün önce McGonagall bize bir görev verdi, 4 başkana yani. Okulda bir şeyler oluyor, öğrenciler geceleri okulda bilinçsizce dolanıyor, uyandıklarında kendilerini Karagöl'e yakın yerlerde buluyorlar ve hepsi uyumadan önce bir melodi duyduğunu söyledi. Görevimiz o şeyin ne olduğunu bulmaktı."

Hoseok biraz heyecanlı bir sesle konuşmaya atladığında tahmininde yanılmamıştı. "Ve siz o şeyin Jimin ve Taehyung'u bu hale getirenle aynı olduğunu düşünüyorsunuz?"