Bu bölüm düzenlenmiştir.
Öğleden sonra yapılacak Bitki Bilim dersinden kaçmanın yollarını arıyordu Jungkook. O aptal derste olmak yerine kimlerin isimlerini kadehe attığına bakabilirdi ancak bu düşüncesi Jimin'in onu kolundan tutup çekiştirerek sınıfa götürmesiyle suya düştü.
Park Jimin Karagöl'ün yanında verdiği sözü unutmamıştı ve sevgilisine bu dersten kalırsa sonuçlarına katlanmak zorunda olduğuna dair uzun bir nutuk çekti. Ikili yan yana oturarak Profesörü beklemeye başladığında Jungkook hala söyleniyordu. "Bu tamamen saçmalık, neden buradayız ki? İksir dersi falan da değil."
Jimin sinirle derin birkaç nefes aldı, bu çocuk tam anlamıyla sabrını zorluyordu. Teker teker üstüne basa basa konuştu. "Sen
Turnuvaya katılmaktan bahsediyorsun ya hani, bazen büyü işini çözemez. Bitkiler bu yüzden önemlidir Jungkook o yüzden sessiz ol, Profesör Sprout geldi bile, tek bir ses çıkartma sakın ve dinle." Jungkook omuzlarını düşürerek bakışlarını başka yöne çevirdi.Bu onun dilinde trip atmak anlamına geliyordu ve Jimin gülerek kafasını iki yana salladı. Ardından dersin Profesörü iki saatlik bir dersin başlangıcını yapmıştı. Elinde tuttuğu şey de neydi? Profesör Sprout bazı meraklı bakışlar karşısında açıklamaya koyuldu. "Elimde görmüş olduğunuz saksının içinde bir Adamotu var çocuklar. Aranızda ne işe yaradığını söylemek isteyen var mı?" Jimin ve birkaç öğrenci elini kaldırdığında söz hakkına sahip olan öğrenci Park Jimin oldu. "Adamotu bitkisi taşlaşmış,lanetlenmiş ya da biçim değiştirmiş kişileri eski haline çevirmede kullanılır Profesör."
Profesör Sprout onaylar gibi kafasını salladı, gözleri sınıfta gezinirken gülümsedi. Sağ elini bitkinin sapına sıkıca sardığında Jungkook anlamsızca bakarken Jimin onu dürtmüş ve kulaklarını kapatmasını söylemişti. Tüm sınıf kulaklarını kapattığında Profesör tüm gücüyle bitkiyi saksıdan çıkardı, sınıf duvarlarında yankılanan çığlık öğrencilerin başını ağrıtmaya yetmişti.
Yetişkin bir Adamotu yeterince güçlü çığlık attığında bir insan için ölümcül olabiliyordu ancak neyse ki sınıfta olan henüz bebekti bu yüzden baş ağrısı ve baygınlığa sebep olması dışında bir tehlikesi bulunmuyordu. Sprout bitkiyi saksıya geri koyup üzerine toprak koyduğunda herkes derin bir nefes aldı. Jungkook sevgilisine dönerek kulağını ovalamaya başladı. "Cidden bu dersi almam gerektiğine emin misin? Kulaklarını hissetmiyorum şu an." Jimin gülerek masanın altından elini tuttu ve önüne döndü. Bu derse odaklanıyorum deme şekliydi ve Jungkook da -her ne kadar bir şey anlamasa da dersi dinlemeye başladı ancak aklı akşam yapılacak olan seçimdeydi.
***
"Hadi Jimin! Biraz daha yavaş yürürsen geç kalacağız." Nihayet akşam yemek saati geçmişti, öğrenciler salondan ayrılmadan bekliyordu ancak Jimin birazdan geliriz diyerek bahçeye sürüklemişti sevgilisini ve şimdi geç kalmaktan korkuyordu Jungkook. Hogwarts dışında diğer okulların şampiyonlarını da fazlasıyla merak ediyordu.
Ortak salona geldiklerinde yemek masalarının kalkmış olduğunu gördüklerinde kenarlara dizilmiş koltuklarda oturan arkadaşlarının yanına geldiler. Taehyung ve Seokjin şaşırtıcı bir şekilde normal konuşuyorlardı. Geldiklerini fark eden Slytherin öğrencisi Soyeon oldu.
"Adlarınızı yazdınız ve en son siz mi geliyorsunuz? Vay canına pek heveslisiniz yarışmaya ha?" Namjoon kız arkadaşına gülerek onu kendine çektiğinde diğerleri önce Jimin ve Jungkook'a ardından gelen Profesöre baktı. Az önce uğultudan birbirlerini zor duyuyorlardı ancak müdür salonda belirdiğinde herkes pür dikkat onu izlemeye başlamıştı. Üç okulun müdürü yanında sıralandığında Jimin onlara göz gezdirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obliviate | Jikook
FantasyKahkaha atmaya başladı Jimin, ama Jungkook'un yanındaki kahkahalarının aksine mutluluktan epey uzaktı. "Bu kadar komik olan ne biliyor musun? O zamanda seni sevecek kadar aptalmışım, benden anılarımı aldığın zaman da seni sevecek kadar aptaldım." *O...