~𝕿𝖗𝖊𝖈𝖊~

5.1K 346 184
                                    

!Smut bölümdür!
.....

Jimin sabah burnuna dolanan güzel koku ile araladı gözlerini, yanında yatan bedenin karnına dolamıştı kollarını. Kafasını kaldırıp biraz daha inceledi, muhteşem yüzünü. Kokusunu derince içine çekti, dün gece... "Dün gece" diye fısıldadı.

Ellerinini büyüğünün yumuşak saçlarına çıkartıp okşamıştı, belkide dün geceden sonra her şey değişmişti. Ellerini büyüğünün kaslarına indirdi, dün gece inceleme fırsatı olmamıştı. Harika bir vücuda sahipti. Fazla güzeldi bu dünya için.

Kafasını kaldırıp büyüğünün ince dudaklarına kapanmıştı, elbette karşılık beklemiyordu. Tabi kendini büyüğünün kucağında bulmayıda. Büyük olan uyanıktı, sadece küçüğünün ne yapacağını merak etmişti.

"Günaydın." jimin dudaklarını aralayıp gözlerini büyüğünün gözlerinden başka her yerde gezdirmişti, jeongguk kucağında olan bedenin kalçalarını okşayıp sıkıyordu. "Jimin bana bak." küçük olan kafasını iki yana sallayıp büyüğünün boynuna gömmüştü yüzünü, kızardığını hissediyordu ve canı acıyordu.

"Shht benden utanma sakın, kaldır kafanı." jeongguk fısıltı şekilde konuşmuştu küçüğünün kulağına. "Jimin...lütfen." küçük olan nihayet inadını kırıp büyüğünün gözlerine bakmıştı. Çok güzel bakıyor diye geçirdi içinden, iyi de onlar şimdi neydi? Büyük bir boşluk vardı. Bunu elbette jeongguk'a sormayı aklının bir yerinde not almıştı.

"Canın acıyor mu?" jeongguk şefkat ve bir o kadar arsız bir şekilde konuşmuştu, jimin çıplak bir şekilde üstünde hiçbir şey olmayan adamın üzerindeydi, altındaki baskı canını yakıyordu ancak kalkmak istemiyordu. "Biraz." jeongguk başını sallayıp küçüğünü beklemediği bir anda altına almış boynuna gömülmüştü, kahkahalar eşliğinde ikili birbirini öpüyor ve sarılıyordu.

"Hadi kalk bakalım, duş alalım." jeongguk küçüğünün üzerinden kalkıp kucağına almıştı, jimin çıplak olmasından dolayı oldukça utanıyordu, jeongguk onu utandırıyordu.

Jeongguk kollarındaki bedeni klozete oturtup küveti doldurmuştu, jimin oturmasından dolayı deliğinin sızladığını hissediyordu. Küçük olan önündeki bedeni incelemeye başlamıştı dün gece buna pek fırsatı olmamıştı, sırtında siyah dövmelerden bile oldukça belli olan tırnak izleri vardı jimin yapmıştı, teker teker öpmek istiyordu. Açtığı yaraları öpücükleriyle kapatmak istiyordu.

Yanına yaklaşan bedeni süzmeyi bırakmış dudaklarına sahte bir gülümseme yerleştirmişti, aklından türlü türlü şeytanlar crit atıyordu adeta. Arkasının acısını unutturacak kadar.

"Gel bakalım." İri beden küçüğünü kucağına almış küçük olansa düşmemek adına kollarını büyüğünün boynuna sarmış, bacaklarını beline dolamıştı. Ellerini siyah saçlarına dolarken şefkatle okşamıştı. Büyük olan saçında hissettiği yumuşak dokunuşlarla mayıştığını hissediyordu.

Kucağındaki bedeni indirmeden sıcak suya kendini bırakmış küçüğünün de sırtını kendine döndürmüş bacak arasına yerleştirmişti. Jimin sırtını büyüğünün göğüsüne yaslamış jeonggukda bacaklarını küçüğünün bacaklarının üzerinde bırakmıştı. İkilinin hızlı nefesleri birbirine çarparken hızlanmış kalp sesleriyle onlara eşlik ediyordu.

Jeongguk kollarını ince bele sararken boynuna nazikçe dudaklarını bastırmıştı, jimin kafasını arkaya atıp büyüğüne öpmesi için daha fazla yer sundu. Büyük ve damarlı eller karnını okşarken ince dudaklar tekrardan tenini keşfetmeye başlamıştı. Öpüşlerine dili de eşlik ederken önceden morarmış olan boyuna yeni yeni morluklar hediye etmişti büyük olan. Jimin karnının üzerindeki ellere kendi minik ellerini yerleştirip boynunda hissettiği acıyla sessiz banyoyu kısık inlemesiyle süslemişti.

𝐇𝐀𝐂𝐊𝐄𝐑,, JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin