Şeytan intikamı

2.bölüm

Derslere dora daha gelmemişti. Sanırım gitmişti. Ve o Yelloz kız da yoktu. Öğle arasına girince derin bi nefes alıp sınıfa göz attım. Sabah okulun arkasında tanıştığımız kız duru bana bakıyordu. Kendi sırasından ayaklanarak yanıma gelip oturdu. "Naber" gülümsedim. "İyi senden naber" duru da omuz silkip "bende iyi ne olsun" onaylar anlamda kafa sallayıp kollarımı sıraya koydum. "Okul çıkışı bi kafeye oturmaya gidelim mi senle...hem konuşur kaynaşırız" ilk bi düşündüm. 9da barda olmam gerekiyordu. "Ya bu kadar düşünme korkma yemem seni" sırıttım. "Hayır o yüzden değil 9da işimin başında olmalıyım da geç kalır mıyım diye düşündüm" duru onaylar anlamda kafa sallayıp "o zaman başka güne buluşuruz olmaz mı"
"Yok sıkıntı yok okul çıkışı gidelim bi yerlere" duru gülümsedi. "Süper o zaman"
Duruyla öğle arasında ful boş muhabbet yaptık. Eğlenceli ve akıllı bi kızdı. Sevmiştim ama inşallah arkasında kötü bi niyet yoktu. Zil çalınca duru kendi sırasına giderken kolunu tuttum. "Duru yarına başka bi masa nereden ayarlayabilirim" duru ilk bi düşündü. "Hizmetlilere söyleriz getirirler...ben hallederim merak etme" onaylar anlamda kafa salladım. Tam teşekkür edecektim ki. "Gerek yok" değince biri sese döndüm doraydı bu. "Neden" duru da biraz şaşırmıştı. "Burda oturacaksın da o yüzden" dediği şeye aşırı şaşırmıştım. Sabah gitmemi beklerken şimdi kalmamı istiyordu. Ne kadar dengesiz bi adamdı bu ya. "Kalk da geçeyim yerime" onaylar anlamda kafa sallayıp ayağa kalktım. "Çıkışta görüşürüz o zaman" değince duru onaylar anlamda kafa sallayıp gülümsedim. Dora yerine geçince bende yerime oturup Doraya döndüm. "Sabahtan şu zamana ne değişti" dora da bana dönüp ilk bi etrafa bakış attı. Daha sonra gözlerime bakıp "sorgulama ve sus...senin yerinde olmak isteyen kaç kız var biliyor musun" Alayla sırıttım. "Emin ol o kızlardan değilim...ayrıca tipim de değilsin" vallahi çarpılacaktım çocuk tam benim tipimdi. Esmer kirli sakallı kaslı açık kahve gözleri boyu posu. "Öyle mi dersin" gayet kendimden emin bi şekilde kafamı salladım. Dora gülümseyince bakışlarım gülüşüne sonra gülerken kısılan gözlerine gitti. Bu çocuk kesinlikle gülüşüyle ateş edebilirdi ki ben şuan vurulmuştum sanırım. Dora önüne dönüp eline telefonunu alıp oyalanmaya başlayınca şaşırdım birden böyle olmasına. Yan profilini süzerken çene kasının kasıldığını farkettim. Dediğime sinirlenmiş olmalıydı. İçimden kahkaha atmak geçse de yapmadım. Ve bende önüme dönüp kafamı çantama koyup biraz gözlerimi kapattım.

Biraz demiştim ama okul çıkışına kadar uyumuştum. Duru beni kaldırmıştı ve beraber bi kafeye gelmiş sipariş veriyorduk. "Ben bi çilekli milksike alayım" garson duruya dönünce duru da aynısını söyledi. Garson gidince arkama yaslanıp bacak bacak üstüne attım. "Eee duru var mı manita işleri falan" duru ilk sırıttı. "Yok be gülüm biz platonik takılıyoruz" dediğine gülümsedim. "Kimmiş bu çocuk bakalım"
"Sen tanımazsın...doranın arkadaşı var Samet o"
Onaylar anlamda kafa salladım. "Bizim Okuldan mı ayy kim acaba gördüm mü onu"
Duru onaylamaz anlamda kafa salladı. "Yok kendileri bizim Okuldan değil ve görmediğine Emin olabilirim"
"Sen nerden gördün de sevdin o zaman" duru kıkırdadı. "Okula gelir sürekli doranın yanına"
"O zaman sen kara kaşına kara gözüne vurgunsun" duru bi kahkaha atınca anlamaz bi şekilde bende sırıttım. "Sarı kaşına yeşil gözüne diyelim...hem Samet dora gibi acımasız sessiz bi çocuk değildir...eğlenceli komik sempatik bi çocuktur"
Kaşlarımı çattım. "Doranın neyi varmış gayet iyi bi çocuk gibi duruyo" duru alayla sırıttı. "Kızım sen dorayı çok yanlış tanımışsın...tehlikeli birisidir dora bi ayağı boktan çıkmaz ve okuldaki bütün kızlar ona hasta" bu sefer ben güldüm. "Belli bütün kızların ona hasta olduğu...ego tavan yapmış" duruyla kıkırdarken içeceklerimiz gelince teşekkür ettik ve devam ettik. "Dora umursamaz onları işte yanında dolanabilen 2kız var biri senin sabah kavga ettiğin kız Ezgi bide onun kuyruklusu Nil...Ezgi'nin götü biraz da o yüzden kalkık böyle bütün kızlara artistlenmeler falan...sen bide ona diklendiğin için seninle çok uğraşır" alayla güldüm. "İnan bi tarafımda değil yer dayağı oturur götünün üstüne" duru sırıtıp "işte bu be aradığım best kankam...okuldaki diğer bütün kızlar da aynı Ezgi gibiler o yüzden hiç arkadaşım da yok iyiki gelmişsin" gülümsedim. "O zaman iyiki arkadaşın olmamış mı diyim anlamadım" duruyla gülüştük. "Eeee varmı başka bişeyler okulla ilgili" duru ilk bi düşündü. "Olmaz mı...yarın sen okula gittiğinde gör bak bütün erkekler peşinde kuyruk olacak maşallah fıstık gibisin kızlar sana daha çok kinlenecek falan"
"Ayyy hiç sorma yılışık yılışık erkekler sınıfta da bi Engin bi Arda var herhalde kafalarında"
"Bakma onların öyle olduğuna aslında iyi çocuklar sadece güzel kızlara düşkünler bide dorayla takılırlar işte" onaylar anlamda kafa salladım. "Sende var mı manita durumları anlat bakalım" yüzümü buruşturdum. "Yok be kızım ne aşık oldum ne sevgilim oldu hiç benlik değil" duru birden şaşırdı. "Oha lan şu güzelliğinle bi manita yapmadın mı" onaylamaz anlamda kafa salladım. "Güzellik dışta değil içtedir bence hani insan böyle taa içlerinde bi güzellik yaşatır ya ben oraya bakarım" duru onaylar anlamda kafa salladı. "O zaman güzelim evde kaldın...sen şimdiden kedilerini almaya başla derim" kıkırdadım. "Katılıyorum"