11 Bölüm

7 0 0
                                    

Öğlene kadar sıramda derslerde teneffüslerde ful uyuklamıştım o yüzden kim ne yapmış ne etmiş umrumda değildi ama şimdi öğlen teneffüsüne duruyla beraber kantine inmiş ezik diye adlandırılan masaya oturmuş önümüzde birer tost ve çayla ben dıkınıyor duru da öğlene kadar olan bütün olayları bana anlatıyor bende dediklerini eleştiriyordum. Ve öğleden sonra da veleybol antrenmanı vardı. Ne güzel şanstı ki öğleden sonra da bütün dersler sayısaldı. Aslında severdim sayısalı ama şuan o mooda değildim. Derin bi nefes alıp çayımdan bi yudum alıp duruya döndüm. Yine bişeyler anlatıyordu ama dinleyemiyordum kafam ve gözlerim şuan doradayken dinleyemezdim. Dora masada oturmuş yanında Anıl Engin ve tanımadığım ama barda gördüğüm bi erkekle beraber baya ciddi bişey konuşurlarken kaşları haraket ediyor çene kasları oynuyor ve ara sıra istemsiz olarak dudaklarını yalıyordu. Hiç bi kadar çekici ama bi o kadar da itici bi insan görmemiştim. Görünüşüyle beni kendine çekerken davranışlarıyla da bi o kadar itiyordu. Hele dün ettiği cümleler. O kadar sinirlerimi bozmuştu ki...kendimi sirkelemek için kafamı sallayıp duruya döndüm. Anında göz göze gelince kaşları çatık bi şekilde ağzındakini yiyordu. "Ne oldu kanka" duru dediğime göz devirip "ohohoooo ne olmadı ki 3.dünya savaşı çıktı bitti bile ama sen hala dorayı kesiyorsun kızım yuh anladın mı yuh bakışlarınla yedin tamam yakışıklı asi her kızın kalbini çalacak cinsten ama sen şuan kalbini değil bütün bedenini vermeye hazır olan kızlar gibi bakıyorsun ya" durunun dediğine gülüp çayımdan yudumladım. "Ya hayır alakası bile yok ben bi kere ona sinirle bakıyordum" duru el haraketi çekip "ya ağzının suyu aktı bak masaya göl oldu" durunun omzuna küçükten vurup dil çıkardım. "Ben sana dün ne oldu onu anlatmadım...anlatayım niye Doraya o kadar baktığımı anlarsın" durunun anında gözleri büyürken kıkırdadım. "Ya asıl dedikodu sendeymiş bende burada boş boş konuşup beynini kemiriyorum ayol anlat ne oldu" çayımdan bi yudum daha alıp duruya döndüm ve dün olanları kısa bi şekilde özet geçtim. Durunun bakışları şekilden çekile girerken kendimi gülmemek için zor tutuyordum çok komikti yaa. En sonunda bitirince duru gözlerini kısmış bi şekilde Doraya bakıp "way piç kurusu Karatay" Karatay ne alakaydı şimdi. "Karatay ne lan" duru bana dönüp "Kızım soy adı işte dora Karatay" onaylar anlamda kafa sallayıp Doraya baktım. Birden bakışlarımız kesişince bana hayırdır anlamında göz kırpıp başını sallayınca gözlerimi devirip duruya döndüm. Çünkü eğer bunu yapmasaydım o attığı bakıştan bile etkilenebilirdim. "Kanka ya kalkalım mı gidelim kıyafetlerimizi falan giyelim bi sigara içelim...ama kalkalım" duru onaylar anlamda kafa sallayıp "tamam kanka şu tostumu bitireyim kalkarız" durunun sadece 2ısırık aldığı tosta baktım. Of be kızım sen onu bitireceksin de ohohohoo. "Öf be kızım ye sen tostunu ben gidiyorum sigara içmeye gelirsin peşime" duru sırıtıp elini sallarken bende dil çıkarıp ayaklandım. Doraya tekrar bi bakış attım ama hala bana bakıyordu. Hemen gözlerimi kaçırıp hızlıca kantinden çıktım. Okuldan da çıkıp arka tarafa geçtim. Yine kalabalıktı burası. Ama tabi öpüşen çiftler vardı bu sefer. Onlara bakmamaya özen gösterip bi ağaca yaslandım ve eteğimin kenarına soktuğum paketi çıkarıp içinden bi dal ve çakmak alıp paketi geri eteğimin kenarına sıkıştırdım. Sigarayı dudaklarıma koyup çakmakla ucunu tutaşladım. Derin bi nefes alıp üfledim. "Bakıp bakıp kaçmalar sana ters değil mi kıvırcık" yan tarafımdan gelen sese baktım. Dora. Ağaçtan sırtımı çekip ondan uzaklaşmaya çalıştım ama olmadı. Dora aniden kolumu tutunca elimdeki sigara gömleğine değince yani kısaca sigarayı vücuduna basınca dora bi adım gerileyip kolumu bıraktı. Elimdeki sigarayı aniden yere atıp Doraya baktım. İki elini gömleğine koymuş bakarken birden güldü. Sıçmalı mıydım. Dora bana bakıp "bu iki oldu kıvırcık...dün Tokat bugün sigara basmalar falan" sıkıntıyla derin nefes aldım. "Dün hak ettin o konulara girme" dora tek kaşını kaldırıp kolumdan tutup çekti ve sırtımı ağaca yasladı. Doranın gözleri gözlerimi delip geçerken Derince bi yutkundum. "Sigara basmayı neye borçluyuz..." dora vücutlarımızı değecek şekilde dibime girince nefes alışverişim bozuldu. Nefesim boğazımda takılı kalırken bi cevap vermem gerektiğini idrak ettim. "Kolumdan çekmeseydin böyle olmazdı" dora tek kaşını kaldırıp bana baktı. Kaldırdığı kaşındaki attırdığı çiziği yeni fark ederken birden çok yakıştığını fark ettim. Serseri bi hava katmıştı. Dora alayla sırıtıp yan tarafta duran topluluğa dönünce yanağında oluşan çizikleri fark ettim. "Kaybolun" dudaklarından çıkan kelimelerle yan tarafta olan hareketlilik gidiyo oluşlarının sebebiyken dorayla tek kalmamdan dolayı içime bi ürperti girdi. Sanırım vücudunda 2kere iz bırakmıştım ve bu hiç hoşuna gitmemiş gibiydi. Dora başını sakinlikle bana çevirip bi elini ağaca yasladı öbür eliyle de saç tutamımdan yakalayıp oynamaya başladı. Ben kendimi bildim bileli saçıma dokunulmasından nefret ederken bu adam dokununca neden hoşuma gitmişti ki. "Evettt kıvırcık...şimdi ne diyorduk" bilmem anlamında dudak büzünce doranın bakışları dudaklarıma kayınca çok yanlış bi tepki verdiğimi anladım. Ah salak kafam dora bu kadar dibine girmişken neden böyle bi harakette bulunursun ki zaten. Doranın dudak kenarı yukarı çıkarken bu sefer de benim bakışlarım doranın dudaklarına kaydı. Rena kendine gel kızım şuan bu sen değilsin. Dorayı itip burdan tüymen gerekiyor. "Ben sana şöyle açıklayayım güzelim...bana borçlandın hatta büyük borçlandın...dün ve bugünü saymazsak gözüme de biber gazı sıkmıştın değil mi...hımm şanslısın ki bizde kadına el kalkmaz" gözlerim doranın gözlerini tekrar bulurken bu sefer kirpiklerine odak kesildim. Şerefsizim benim kirpiklerimden güzel kirpikleri vardı. Uzun ve kıvrımlı. "Şimdi buna sevinmeli miyim" ahh ne diyordum ben sussana kızım. Dora onaylar anlamda kafa sallayıp tek gözünü kıstı. "Eh bi bakıma sevinmelisin...aksi olsaydı sana yapacağım şeylerden hiç memnun kalmazdın ama..." dora sonunda ağaçta duran elini çekip bi adım uzaklaşınca derin bi nefes verdim. Kalbim gümbür gümbür ağzımda atarken gözlerimi devirdim. "Bana borçlandığın için bu gece bi işimi halledeceksin" ne işinden bahsediyordu bu aptal. "Pis işlerine beni alet etme...git başkasına kes bileti" sırtımı ağaçtan ayırıp tam toz olacaktım ki dora beni tekrar yakalayıp belimden sıkıca kavradı. "Kaçamazsın kıvırcık...bu akşam benimsin" onaylamaz anlamda kafa sallayıp "hayır gelemem ve işini halledemem çünkü benim akşam çalışmam lazım...zaten senin yüzünden o gece bi ton azarlanıp mesai saatimi uzattı uyuyamayınca sinirleniyorum sinirlenince gözüm kimseyi görmüyor ve bu benim için iyi birşey değil o yüzden sal beni" dora kaşlarını çatmış çenesi seğirirken dudaklarını yalayıp beni bıraktı. "Sen ne dedin" sanırım güzel şeyler dememiştim çünkü şuan patlamak üzere bi bomba gibi duruyordu. "Ne dedim" rena verdiğin cevaplara tüküreyim hemi kızım. "O şerefsiz benim dediklerimi siklemedi galiba" kendi kendine konuşurmuşcasına davranırken gözleri tekrar gözlerimi buldu. "Sen o yüzden o gün sadece uyudun değil mi" hangi günden bahsediyordu şimdi bu. "Hangi gün" dora derin bi nefes alıp kafasını arkaya yatırdı. "Akşam benimlesin...güzel giyin evinin önünden alıcam seni...ve dediğimin tersini yapma güzel giyin" işaret parmağını bana sallarken onaylar anlamda kafa salladım. Dora sırıtıp "güzellll" değince bende onaylar anlamda kafa sallayıp "gidebilir miyim artık" 
Dora onaylar anlamda kafa sallayıp yolu gösterdi. Tam hareketlenecektim ki "ama eğer akşam beni ekersen yarın yürüyebileceğin ayakların olmaz anladın mı kıvırcık" dediğine kafamı sallayıp "anladım" değince hızlı ve seri adımlarla hemen okula girip sınıfa çıktım. Of benim lanet kafam sıçayım bu işe. Ben buraya intikam için gelmiştim milletin ayak işleri için değil.

Sınıfta bi süre takıldıktan sonra zil çalınca duruyla beraber ayaklanmıştık. Dolapların yanına koyduğum spor çantasını almak için doranın olduğu tarafa geçtim. Bakamıyordum adama resmen ya. Sanki bakarsam cezalandırılacakmışım gibiydim. Ama ne kadar çaba harcasam da gözlerim gözlerine değince çizik attırdığı kaşını kaldırıp bana baktı. Benim gözlerim delinen gömleğine giderken derin bi nefes alıp çantama eğildim ve fermuarı açıp bana verdiği tişörtü Doraya fırlattım. Anında havada kaparken çantamı elime alıp ayaklandım. "Beden dersi için vermiştin...o gömlekle dolanma" gözlerimi gözlerinden zar zor çekip durunun yanına ilerledim. Duruyla bakışlarımız kesişince bana alttan alttan güldüğünü fark ettim. Ne yani bu kadar komik olan ne söyle bende güleyim. Çocuğu gördükçe zaten kalbim ağzımda atacakmış gibi oluyo. Durunun yanına yaklaşınca hemen kolumu tutup beni hızlı bi şekilde sınıftan çıkardı. "Kızım yandı buralar yandııı...emin misin Doraya karşı bişeyler olmadığına" durunun dediğine göz devirdim. "Kızım yok olsa anlarım değil mi hem o tişört onundu bu da bahanesi oldu" duru sen külahıma anlat dercesine kafasını sallayıp "biraz zaman geçsin ben seni o zaman görcem salata kafa" durunun dediğine kıkırdadım duru da bana eşlik ederken konuşarak soyunma odasına geçtik.

Şeytan intikamıWhere stories live. Discover now