5 Bölüm

8 0 0
                                    

Dorayla konuşmamızın üstünden 4saat geçmişti ve öğle arasına girmiştik. Duru yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni kaldırdı. "Hadi kalk kantine inelim acıktım" onaylamaz anlamda kafa salladım. "Ben hiç aç değilim kanka sen git istersen" duru kaşlarını çatıp koluma daha çok asıldı ve kaldırdı beni. "Hayır benimle geliyorsun ve sana yemek ısmarlıyorum" duru beni peşinden sürükleyerek götürürken gülümsüyordum. Duruyla kol kola kantine geçtik yine fazla kalabalıktı ve o eziklerin oturduğu masa boştu sadece. Gözüm doraların masasına kaydı. Yabani bi şekilde oturmuş yüzünde hiçbir mimik olmadan masada konuşulanları dinliyordu. İzlenme hissiyle Gözlerim birden başka bi masaya kaydı. Doraların masasının çaprazında barış oturmuş bana bakıyordu ve aynı doranın masasındaki gibi kız erkek gurup vardı. Kafamı hafif oynatıp hayırdır imajı verdikten sonra duruya döndüm. "Kanka sen git bişeyler al ben de masa bulayım" duru onaylar anlamda kafa sallayıp kantin sırasına geçti bende ilk oturduğum masaya ezik masasına oturup bacak bacak üstüne attım. Telefonumu çıkarıp masaya koydum ve kollarımı önümde bağlayıp etrafa bakındım. Yine kızlar bana bakıp bakıp dedikodumu yapıyorlardı ve gerçekten hoşuma gitmiyordu. Ne yani oyun mu oynuyorum da bakıyorsunuz. Bi süre sonra şükür duru gelince elinde tuttuğu tepsiyi masaya koydu ve kendisi de oturdu. "Bi gün ezikler masasında oturacağım aklımın ucundan geçmezdi" duruya gülümsedim. Ve aldığı kahveyi önüme alıp yudumladım. "Kızım şu tostu da alsana...geldiğinden beri birşey yediğini görmedim diyette falan mısın" onaylamaz anlamda kafa salladım. "Çok aç ve halsiz düşmedikçe yemek yemeği sevmem...ama tabi avut cuburlara da zaafım yok değil her kız gibi" duruyla kıkırdadıktan sonra duru tostundan ısırık alıp çiğnedikten sonra "öğleden sonra beden var biliyorsun değil mi" yüzünü buruşturup onaylamaz anlamda kafa salladım. "Sıçtın o zaman be kanka" duru tostundan bi ısırık daha alınca üstüne kahvesini yudumladı. "O niyeymiş"
"Şöyle kanka...bizim bedenci biraz sıkı idmancı ve bu hafta veleybol seçmeleri falan var yani bedende bütün kızlara veleybol oynatacak güzel oynayanları kenara alacak kıyafeti olmayanları okul bahçesinde tek ayak üstünde bekletme gibi de kötü bi yanı var" elimi anlıma vurdum. "Ama tabi ki de sen canını sıkma bu güzel kardeşinde bi eşofman var ama tişört bulman gerekiyor güzelim"
"Onu kimden bulcam kanka" duru hınzırca sırıtıp "şimdi kankacım burada basket oynayanlara özel soyunma kabinleri var ve onlara ait dolaplar yani onlarda mutlaka tişört vardır ya gizlice gireceksin ya da o basket oynayan kişilerden isteyeceksin" nefesimi sert bi şekilde dışarı üfledim. "Kanka ben eve gidiyom hiççç uğraşamam vallahi"
"Ya saçmalama kanka ikimizin voleybola katılması şart lütfen" sırtımı sandalyeye yaslayıp kantine bakındım. Gidip doradan istesem ne olurdu ki. Doraya baktım yine en son baktığım tavrında duruyordu. "İyi o zaman ben gideyim de doradan isteyeyim" duru onaylar anlamda kafa salladı. Bende ayağa kalkıp doraların masasına doğru adımladım. Oraya doğru gittiğimi fark eden dora ve kankileri bana bakarlarken doranın önünde durup "bi gelsene" dedim. Dora kollarını göğsünde bağlayıp "gelemem" değince gözlerimi devirdim. Dışımdan ne kadar nefret imajı çizsemde içimde böyle ona her yaklaştıkça birşeyler uçuyordu. "İyi...sana gelmekle hata ettim zaten barış varken" doranın yüzü bozulunca arkamı döndüm tam barışın masasına doğru adımlayacaktım ki dora kolumu tutup kendisine çevirdi. "Gel benimle" dora beni kantinin çıkışına götürürken kolumu çekmeye çalıştım ama salmadı. Gıcık işte. Kantinden çıktıktan sonra beni bodruma doğru götürmeye başladı. "Bıraksana artık beni ya" dora beni bi odaya sokup içeri doğru savurunca kolumu bıraktı. "Ya malın mıyım ben senin o nasıl savurmadır" dora kapıyı kapatıp bana döndü. "Barış yok demedim mi kızım ben sana şu pezevenkin adını ağzına almasana"
"Sen zorla aldırttın hatırlatırım,gelemem diyen ben değilim"  dora derin bi nefes alıp "tamam neyse...söyle ne diyeceksin" dediğine göz devirdim. "Vazgeçtim demeyeceğim" dora hafif gülümseyip gözlerini odada gezdirirken dudağını yaladı. Kalbim neden böylesin bi kendine gelir misin rena. "Kızım desene ne diyeceksen illa canını mı yakmam gerekiyor" göz devirip kollarımı bağladım. "Beden dersine tişörtüm yoktu duru da basket oynayan kişilerden iste onlarda vardır dedi benimde aklıma sen geldin" dora ellerini cebine sokup sırıttı. "Bu muydu" onaylar anlamda kafa salladım. "Hadi gel o zaman" dora odadan çıkıp giderken bende peşinden ilerlemeye başladım. Merdivenlerden inip koridora girince dora soyunma odasına girip benim de girmemi bekledi ve kapıyı kapatıp kendisinin diye tahmin ettiğim dolabın kapağını açıp dolabı biraz karıştırdıktan sonra büyük düz gri bi tişört çıkarıp bana verdi. "Al" doranın elinden alıp tişörte baktım. "Eyvallah geri getiririm" dora onaylar anlamda kafa sallayıp dolabın kapağını kapatınca bana döndü. "Bugün de çalışacak mısın" kaşlarımı çattım. "Sanane,yine gelip beni işimden mi edeceksin" dora omuz silkip "sanırım,seninle uğraşmak hoşuma gidiyo"  "benimde sinirlerimi bozuyo haberin olsun"  dora onaylar anlamda kafa sallayıp gülümsedi. "Eyvallah" bişey demeden odadan çıktım. Daha ne diyebilirdim ki.

Öğleden sonra kızlar soyunma odasına geçmiş üzerlerimizi değiştirirken sabah dövdüğüm Ezgi maşallah utanmadan iç çamaşırlarıyla herkesin ortasında orijinal südyenini külotunu göstererken birde bilerek firikikler verip ne kadar seksi olduğunu göstermeye çalışıyordu. Ne diyelim allahım sabır. Durunun uzattığı eşofmanı alıp doradan aldığım tişörtle ikisini askıya asıp üstümdeki kıyafetleri çıkardım. Sanki bazılarının gözü üstümde gibiydi ve bu rahatsız ediciydi. Üstümdekileri çıkarınca ilk altıma eşofmanımı giydim o sırada duru sırtımı tutunca ona döndüm. "Kızım dövmen mi var senin...bişey diyim mi aşırı iyi bi dövme...anlamı ne" dediğine omuz silkip doranın verdiği tişörtü elime alıp "anlamı yok...bazı şeyleri kapatmak gerekiyor sadece" tişörtü de üstüme geçirdim. Daha sonra ayağıma ayakkabıları giyip soyunma odasındaki aynanın karşısına geçtim doradan aldığım tişört fazlasıyla uzun olduğu için önünü bağlayıp göbek üstü yaptım. Eşofmanın da bi paçasını bileğime kadar kaldırıp tarz durmasını sağladım. Saçlarımı da güzel dağınık bi topuz yapıp son kez kendimi gözden geçirdim. Gri tişört siyah eşofman ve dağınık bi topuz. Tam ev haliydi. Buradakilerin aksine. Herkes bi tayt bi şort giyinmişti. Allahtan bu konuda duru vardı da yanımda tek değildim. Gerçekten kafalarımız uyuşuyordu. Hem burada yasak değil miydi. Benim eski okulumda böyle şeyler yasaktı. Derin bi nefes alıp omuz silktim. Amann bananeydi. Duru da aynanın önüne gelip kendine çeki düzen verdikten sonda cebinden telefonunu çıkarıp bana döndü. "Gel bi boomerang yapalım da paylaşcam instagramdan" onaylar anlamda kafa sallayıp duruya ayak uydurdum ve fotoğraf çekindikten sonra bi baktım güzel olmuştu heeee. Diğer kızların aksine makyaj temizlemek yerinde soyunma odasından çıkıp bahçeye çıktık. Durunun dediğine göre ilk egzersiz yapacaktık daha sonra veleybol seçmeleri yapılacaktı. Duruyla bi banka oturup sohbet ederken duru birden ayaklanıp beni de kaldırdı ve bahçenin ortasına doğru çekiştirdi. "Ne oldu kızım"
"Kanka görmüyon mu hocayı..." göremesede onaylar anlamda kafa salladım. Hocanın yanına sınıfın diğerleri de gelirken okulun içinden koşa koşa şu sürtükler de geliyordu. Herkes gelince Doraya baktım. Altında siyah bi şort üstünde sıfırkol siyah bi tişört vardı. Ve baya cool ve yakışıklı duruyordu. Birden gözlerimiz çarpışınca bakışlarımı hemen hocaya döndürdüm. "Evet herkes buradaysa...eşlerinizi belirleyin ve 2li arka arkaya dizilin" duru anında kolumu tutup ikimizi sıraya sokunca bu haline kıkırdadım. "Kızım kaçmıyorum buradayım" duru omuz silkip "olsun seni kapmak isteyen çok" gülerek omzuna vurdum kıskanç duru. Herkes sıra olunca hoca herkese şöyle bi baktı ardından elindeki sınıf listesine bakıp "yeni gelen kim" değince elimi kaldırdım. "Benim hocam" hoca gülümseyerek onaylar anlamda kafa sallayıp "hoşgeldin kızım" değince tebessüm ettim. "Neyse...dora öne geç 5tur atacaksınız ardından egzersiz" dora hemen öne geçip tempolu bi şekilde koşmaya başlayınca bizde haraket ettik ve koşmaya başladık.

Şeytan intikamıWhere stories live. Discover now