Şeytan intikamı

10.bölüm

Vallahi darlanmıştım artık. Sonunda evin kapısını kapatmıştım. Salona geçip koltukta uzanan Doraya baktım. Bu çocuk beni öldürecekti. Samet de atmıştı başıma bunu. Acaba ne zaman arardı. Yarın bide okul vardı. Üffff. Hazır dora uyurken bende bi duşa girseydim güzel olurdu. Zaten o zamana Samet inşallah arardı.

Duştan çıkmış ses çıkarmamaya özen göstererek odama geçmeye çalışırken birden karşımda dora belirince korkudan çığlık attım. "Kızım ne bağırıyorsun" elimi kalbime koyup gözümü kapattım. Derin bi soluk alıp Doraya döndüm. "Ya sen ruh hastası mısın karşıma çıkıyorsun" dora başını kaşıyıp "ne yapsaydım mektup mu yollasaydım ben geliyorum diye" dediği şeye göz devirip doranın yanından sıvışmaya çalıştım ama işte çalıştım. Kolumu tutup belimi sarınca birden Doraya yapıştım. "Ne yapıyorsun" yaptığı harakete anlam veremezken dora sırıttı. "Hazır seni böyle bulmuşken yatak odasına mı geçsek" dediği şeyle aniden gelen hırsla doranın suratına tokatı yapıştırdım ve dorayı kendimden itip uzaklaştırdım. "Sapık...geç uyandığın yere bekle beni" dorayı ardımda bırakıp odama geçtim ve üstüne kapıyı kilitleyip aynadan kendime baktım. Allahtan vücuduma havlu sarmayacak kadar akıllıydım da bornoz giymiştim. Hızla üstüme geceliklerimi giyip saçlarımı taradım ve odadan çıkıp salona geçtim. Dora bi bacağını bacağının üstüne atmış elinde telefonla oyalanırken bende karşısındaki koltuğa oturup Doraya baktım. "Artık gitmiyor musun" bi dakika doranın yanağı mı kızarmıştı. O kadar sert mi vurmuştum. Ayyyy bu salak şimdi gurur yapıp bana saldırmasın. "Samet geliyor...5dakikaya giderim merak etme" onaylar anlamda kafa sallayıp bende arkama yaslandım. "Sen tek mi yaşıyorsun" dediği şeye onaylar anlamda kafa salladım. "Bardan kazandığın para yetiyor mu buraya müstakil evler o kadar ucuz olmamalı" dediği şeye göz devirdim. "Dedemin eviydi burası...vefat etti" dora onaylar anlamda kafa sallayıp eve son kez göz gezdirip bana döndü. "Dolapta yemek bulamadım...fazla sık gelmiyon herhalde eve" dediğine omuz silktim. Dora verdiğim cevaplara gittikçe sinirlenirken bakışları da rahatsız etmeye başlamıştı. Doranın bakışlarından kurtulma sebebim de dorayı birinin arıyo oluşuydu. Dora ayaklanınca bende ayağa kalktım. Doranın peşinden kapıya ilerlerken dora birden durup bana baktı. "Bu Tokat'ın sonucu ağır olacak garson kız...aklında bulunsun" dediği şeye cevap veremeden dora hızla evden çıkış yaparken ardından kapıyı hızla örtüp hızlıca cama koştum. Kapının önünde duran arabaya dora binerken son kez oturduğum binaya baktı. Ve hızlıca arabaya binip arabayla buradan uzaklaştı. Camdan ayrılıp derin bi nefes verdim. Ayyy bundan da kurtulmuştum şükür.

DORANIN AĞZINDAN
Sinirle arabaya binmiş ve Samete sür anlamında işaret verdiğimde Samet hızla sürerken yaslanma koltuğunun içinden sigara paketini çıkarıp bi dal yaktım. "Owww sinirler yine üst safa" sametin dediğiyle samete baktım. Ana bu serefsiz dayak mı yemişti. Neyse iyi olmuştu benden kurtulmuştu. "Pezevenk herif o kıza ne diye bırakırsın beni seni dövmeyi düşünüyordum ama Benin yerime halletmiş bi oç" sigaramdan derin bi nefes alıp camı açtım. "Kardeşim acil durum oldu seninde kafan güzeldi bende bıraktım seni...hem hala tek parçasın neyin siniri olum bu" dikiz aynasının ışıklarını açıp sağ yanağımı samete gösterdim. "Ananı avradını...olum ne yaptın kızı bu kadar delirtcek lan" Samet arabayı durdurunca arabadan inip kaputa yaslanıp karşımdaki sahile baktım. Samet de gelip benimle aynı poziyonu aldı. Elimdeki sigaradan son nefesi alıp fırlattıktan sonra anlattım. "Olum salonda uyuya kalmışım uyandığımda ne oluyo amınakoyayım tiriplerine girdim. Sonra bi evi taradım gezdim falan sonradan geldi aklım başıma...rena da duştaydı o sıra su sesi falan kesilince bi telaş yaptım" anlatmaya devam edecektim ki Samet sözümü kesti. "Dur dur dur...ne diye telaş yaptın onu söyle" sıkıntıyla oflayıp "kızın odasını kurcalıyordum..." Samet alayla güldü. "Niye kurcalıyordun...sütyene ihtiyacın yok herhalde" sametin dediğiyle bi tane vurdum. "Sana alcaktım aslında ama sonra paramın olduğu geldi aklıma" Samet dediğime gülünce bende güldüm. "Ya olum işte manitası var mı diye erkek eşyası falan bakıyordum" Samet onaylar anlamda kafa sallayıp devam etmem için el haraketi yaptı. "İşte odadan çıktım bi baktım sessiz sessiz geliyo bide olum bi insan bu kadar güzel olamaz ya...melek olarak girmiş hayatıma sanki...saçları ıslak üstündeki bornoz kocaman neyse birden beni görünce çığlık attı söylendi falan bende bi iki bişey dedim tam yanımdan gidiyo birden kızı tutmak istedim niye yaptım bilmiyorum beline sarıldım bana böyle şaşkınlıkla kocaman olmuş gözleri var bide duştan yeni çıkmış tipi dolgun dudakları...neyse işte birden yatak odasına geçsek sen hazır böyleyken dedim"
"E yuh kardeşim yuh yani salak mısın sen piç herif"
Sıkıntıyla ofladım. "Ne yapayım olum öylece kalakaldım...zaten öyle diyince yapıştırdı tokadı"
"İyi yapmış anasını satayım oh olmuş elleri dert görmesin" dediğine göz devirdim. "Lan bi siktir git hepsi senin suçun" hemen ardından arabaya geçtim. Anahtarı çevirip vitesi değiştirirken Samet de gelip yan koltuğa oturdu. Samet bana gülücükler atarken onu umursamadan arabayı park yerinden çıkarıp eve doğru sürmeye başladım.

RENANIN AĞZINDAN
Sabah yine büyük bi trajediyle uyanmış ve okula gitmek için okul kıyafetimi giymek içim aynanın karşısına geçmiştim. İlk o çizgili siyah eteği giyinmiş üstüne beyaz gömleğimi giyinmiştim. Bugün hava biraz bozuk olduğu için gömleğin üstüne siyah kapüşonlu sweet giyip saçlarımı olduğu gibi bıraktım. Ayağıma bileklerime kadar gelen bi siyah çorap çekip üstüne postallarımı geçirdim. Dün gece duru beni uyarmıştı voleybol antrenmanımız vardı onun için bi spor çantasına spor ayakkabı eşofman ve bi tişört koydum. Ardından elim doranın tişörtüne gitti. Yıkamıştım ama hala dora kokuyordu sert parfüm kokusuna karışmış kendi konusu. Bi an tişörtü burnumda buldum. Elektrik çarpmışa dönüp aniden tişörtü burnumdan çekip yatağa fırlattım. Kokusuyla kafamda o görüntüsü geldi. Açık kahve gözleri sert yüz hatları ve simsiyah gür ve dağınık saçları. Derin bi nefes alıp kendimi sirkeledim. Spor çantama doranın tişörtünü de koyacakken neden bilmiyorum ama birden aynanın önünde duran parfümümü alıp fazla olmayacak bi şekilde bi fıs tişörte sıkıp dudaklarımı ısırdım. Belkide bi erkeğin dikkatini çekmek için yaptığım ilk hareketti. Niye yaptım neden yaptım bilmiyordum ama hoşuma gitmişti. Belki o da benim gibi ben kokuyor muyum diye...ayy salak rena o terbiyesiz böyle bişey yapar mı belki de tişörtü alınca çöpe atar kapıldığın hayallere bak. Sinirle spor çantasına tişörtü sokuşturup fermurı çekip okul çantamı da ayarladıktan sonra yüzüme bi rimel sürüp üstüme deri ceket giyip elime çantaları alıp evden çıkış yaptım. Yine aptala bağlamıştım sabah sabah.

Otobüsle okula geldikten sonra bahçeye girmemle bakışlarım dorayı aradı niye böyle bişey yapıyorum bilmiyordum ama bu beni heyecanlandırıyordu. Derin bi nefes alıp sigara içmelik yere okulun arka tarafına geçip buradakileri umursamadan yani sigara içen topluluğu umursamadan spor çantamı banka koyup kendim de oturduktan sonra çantamdan paketi çıkarıp bi dal aldım ve dudaklarıma koydum. "Ooo yaramaz kızımıza bak sen" sesin geldiği yere bakışlarımı çevirdim. Barıştı bu. Artık sinirlerim bozulmaya başlamıştı fazla yüz vermiştim. Görmezden ve duymazdan gelerek çakmağımı çıkardım ve sigaramı yaktım. Barışın bakışları hala üzerimdeydi. Ama takmıyordum. Sigaramı hızlıca içip siktir olup gitmeyi yeğlerken barış tam önümde durunca sigaramdan bi nefes alıp üfledim. "Ne var" barış tek kaşını kaldırmış bana bakarken "bişey mi oldu..." sigaramdan derin bi nefes alıp geri üfledim. "Hayır" sigaramdan son kez nefes alıp üfledim ve sigarayı atıp çantalarımı aldım ve kalkıp uzaklaşmayı tercih ettim ki barış bırden kolumu tutunca bu gerçekleşemedi. "Ne o...Doraya mı uyuyorsun sende" sıkıntıyla oflayıp kolumu çektim. Ama salmadı. "Ya beni bi rahat bıraksana...bi çekil git cümrümden ya nereye gitsem oradasın uyanıyorum başımdasın bak son kez diyorum benden uzak dur" kolumu kurtarıp hızlı ve büyük adımlarla okulun arka tarafından çıkıp önüne geçtim ve okula girdim. Bence barış denen çocuğa bu tavrı yapmam lazımdı.