Bölüm 5- İmge

51 15 14
                                    

Selam uzun bir aradan sonra birlikteyiz tam olarak 1 ay :)

Nasılsınız iyi misiniz?

Bölüm sonunda yorumlarınızı bekliyorum.

.............................................................................................................

Diğer insanlara kolay geliyordu hayatım,oysaki ben yoldan geçen bir tüccar ailesinde olmaya bile razıydım.

İnsanlar düşünüyorlar ki benim elim sıcak sudan soğuk suya değmiyor, evet haklılar ama ben aynı anda hem alev sıcağını hem de kutup soğuğunu yaşıyorum. Burada, tam burada en içimde. Ruhumda hissediyorum tüm bu hisleri. Bir yandan yanıyorum bir yandan donuyorum.

Benim de sınavım buydu, varlık içinde yokluk çekiyordum. Maddi olarak varlıktayken manevi bir boşluktaydım. Hayatım boyunca sevgi göremedim. İlgi çok kolay gösterilebilen bir şeyken ben ona muhtaçtım. Bir sevgi sözcüğü bile beni mutlu edebilirdi ama bunu yapmadılar.

Hep yalnızdım. Dışarıdaki çocuklarla zaman geçirmem, oyun oynamam hatta konuşmam bile yasaktı. Yaşı bana yakın bir teyzem vardı mesela, annemin üvey kardeşi. Hayatımda ilk defa ondan görmüştüm arkadaşlığı, sevgiyi, ilgiyi ama onu da aldılar ben 12 yaşındayken.

10 yıl boyunca neredeyse her gün onu ziyaret ettim. Yakalandğım zamanlar da oldu bu ceza demekti . Cezalar ise benim için ölüm demekti.

Koskoca Efital Sarayı içinde tek yaptığım şey umarsızca dolaşmaktı.

Bahçeyi dolaşmak, terasları dolaşmak, gizli odalara girmeye çalışmak. Benim özgürlüğüm de buydu. Cezam boyunca odamdan dışarı adım dahi atamıyordum. Cezamın kalktığı ilk an yeni gidiş yolları bulmaktı işim.

Sarayda benim yaşımda çocuklar da vardı tabi ama kimse benimle konuşmazdı. Doğru ya koskoca Prenses Ulya.

Şımarık, kendini bilmez, suratsız, annesinin sözünden çıkmayan, hala büyümemiş Prenses Ulya.

Peki Ulya'yı tanıyan var mıydı?Neden kimse Ulya'yı tanımak istemedi?

Yalnız olan Ulya'yı, arkadaşı olmayan, kimsenin konuşmadığı Ulya'yı tanıyan var mıydı?

Hayatım boyunca sadece Ulya olmak istedim. Prenses Ulya değil,Varis Ulya değil, Geleceğin Büyük Kraliçesi (!) Ulya değil. Yalnızca "Ulya" olmak istemiştim.

İlk başta iki arkadaşım vardı aslında. Lavin ve Koral. Ha bir de o, Reha.

Çok yakın arkadaşlardık, annem her ne kadar bana kızsa da ceza da verse onlarla konuşmamı kesmiyordum, o güne kadar.

Her şey çok güzeldi sarayın bahçesinde ebelemece oynuyorduk. Nerden bilebilirdim bir oyunun çok şey değiştireceğini.

O gün de bir antlaşma için Pars Kralı ve ailesi bizim Krallığımıza geleceklerdi.

Oyunumuzda ben ebeydim ve Reha'nın arkasından koşuyordum, tam sırtından tutacağım anda ani bir manevra yapmasıyla ben yere düşmüş ve kendimi çamurların arasında bulmuştum. Saçlarım, annemin özenle giydirdiği elbise,ellerim,yüzüm her yerim çamur olmuştu.

Kafamı gelen melodi sesiyle büyük giriş kapısına çevirdiğimde karşımda elit giyimli bir adam bir kadın ve benden birkaç yaş büyük olduğunu düşündüğüm bir erkek çocuk vardı. Kraliyet ailesi oldukları çok belliydi.

"ULYA EFİTAL ERA!" sesini duyduğum anda kafamı sesin kaynağına çevirdim.Annem.

Ben korkuyla titrerken Reha elimden tutup beni çamurun içinden çıkardı. Annem yanımıza ulaştığında bileğimden sertçe tutarak bana bakmakla hizmetli kadının eline tutuşturdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Efital Ülkesi I Efta GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin