İçi rutubetten kokmuş , dokunsan duvarı yıkılacak bu aptal binaya nasıl geldiğini bir hatırlasa , belki çıkış yolu bulacaktı. Yağmur şiddetli bir şekilde yağmaya devam ediyordu. O aptal adam Alçine üç saatin var demişti ama çoktan akşam ezanı okunmuştu bile. Evdekiler çok telaş yapmıştır diye düşündü . Kimseye bunu yapmaya hakkı yoktu. Nefes alış verişleri bile değişmişti. Belli etmemeye çalışsa da deli gibi korkuyordu. Hem kim olsa bu iğrenç yerden oldukça çok korkardı. Yerlerde kurumuş kan izi vardı. Kim bilir AHMET TANER yine kime ağır bir ceza vermişti.Aklına AHMET TANER ile tanıştıkları zaman geldi. Aslında annesi ölmeden önce bu kadar kötü biri değildi Ahmet. Küçük bakkalları vardı. Ders bittikten sonra Alçin kimyadan istediği notu alamadığından oldukça barut gibiydi. Soğuk bir şey almak için mahallenin bakkalına gitmişti Alçin, Doğa ile.. Kasanın arkasında arkadaşı ile oturan Ahmet ona hiç bakmayan bu kızda bir şeyler hissetmişti. Doğanın iki soğuk içeceği kasaya bıraktığı ana kadar gözlerini Alçinden çekememişti. Alçin bir de naneli şeker koymuştu kasaya. Ahmet iki soğuk içeçeği kasadan geçtikten sonra 'bu naneli şeker de bizden olsun' demişti. Alçin birden gözlerini kaldırıp sinirle 'ne münasebet kimsenin hakkına girmeye niyetim yok' demişti. Yaptığı hatayı fark etmesi karşısındaki aptal çocuğun ona sırıtması ile son bulmuştu...
Derin nefes alıp dışarı çıkmıştı. Doğa da peşinden çıkıp sadece yanında yürümüştü. Ne olduysa ondan sonra olmuştu zaten..
Düşünmesi gereken bir şey vardı. Doğa onun için çok değerli bir kardeşti. Canının yanmasına izin veremezdi ama bu alçağa da asla göz yummazdı. Bir şeyler yapmalıydı ama ne ??
O esnada kapı açıldı. Yolunu , umudunu Allaha adamıştı. O her şeyi en iyi bilendi sonuçta. Sağ salim çıkacaktı buradan..
-Seni aramaya başlamadılar galiba ses seda yok senin şu polisten ...
-Etrafımdaki insanlardan uzak duracağına söz veriyor musun?
-Bu senin elinde. Benimle yarın gece yola çıkacağını söylersen seni serbest bırakırım. Bu gece tüm ailene her şeyi söylersin yarın gece de seni almaya gelirim.
-Söylesene zor değil mi senin gibi alçak birine asla aşık olmayacağımı bile bile peşimden gelmen..
-SUS...
'Rabbim sen bana bir çıkış yolu göster. Bu alçağın elinden kurtulmam gerekiyor.' Diye dua etti Alçin..
-Tamam bana zaman ver ailem hemen bana ina...
-Tek gecen var karar senin ya söylersin ya da bu gece her şeyi bitiririm. Beni zora itme A..
-Adımı o pis ağzına alma. Tamam bu gece söyleyeceğim her şeyi onlara....
O esnada telefonu çaldı Ahmetin , odayı tekrar kilitleyip çıktı.
Diğer yandan akşam ezanı okunmuş Doğa yemek hazırlıyordu. Tugay dayı yukarıda, odada işlerini bitirmişti. Yeğenini her şeyden çok severdi. Onu emin ellere emanet edeceği için içi oldukça rahattı.
Eniştesinin ve ablasının emanetine çok iyi bakacak bir evlattı Kayra. Dayısının da artık dönmesi gerekiyordu Almanyaya. Şu söz işini anası ile konuşup netleştirsin, eşi ve çocukları da gelerek sürpriz yapacaktı. Her şey iyi gibiydi şuanlık. Aşağıya inip annesinin tefsir dersini izlediğini gördü.