Koyu muhabbetin ardından hepsi bir yanda uykuyla cebelleşir vaziyetteydi. Eda daha fazla dayanamayarak 'Allahhh aşkına uyuyalım artık hepimiz yeterince yorulmuş vaziyetteyiz zaten.' diyerek kızlara baktı.
Alçin, Kayra ile mesajlaştığı için Edayı duymamıştı.
Esma desen okulda ve evin önünde karşılaştığı çocuğu düşünmemek için kırk takla atar durumdaydı.
Eylül kafe için gelen maillerle ilgilendiğinden dolayı Edayı duymazlıktan gelerek işine devam etti.
Eda buna oldukça sinir olmuş vaziyette intikam alma yolları peşindeydi. Hepsine sinsi sinsi bakarak plan kurdu kafasında. Daha sonra yan taraftaki çiçek sulama spreyini alarak koltuğun başına çıktı. Hepsine teker teker su sıkmakla birlikte 'SİZEE DİYORUM DUYUN BENİİ GICIK RUHSUZLARR..' dedi .
Hepsi neye uğradığını şaşırarak 1.75 boyundaki kızın elinden spreyi almaya çalışır vaziyetteydi. Uzun bir uğraştan sonra hepsi kendini yerde buldu. Bunu fırsat bilen Eda , kızlar onu yolmadan hemen önce koşar adım Alçin'in odasına çıkıp kapıyı kilitledi.
Alçin hariç hepsi peşinden giderek kapıya vurdular. Alçin pek ilgilenmeyen tarafta durarak sadece kızlara güldü. 'Kızlar boşverin aşağıya ininde yataklarınızı açalım herkes yeterince yoruldu.' diye bağırdı.
Eylül çok pis kafaya takmış Edayı suyun altına sokacaktı. Macbook'una zarar gelmesini istemiyordu. 'Kızım senden benden değerli , boşbeyinnn aç şu kapıyııı.' diyerek kapıya vurdu.
Alçin bu işin pek orta yolla halledilemeyeceğini anlayarak yukarı çıktı. 'Ya huuuuu vallahi gelip bizi evden kovacaklar çok ses yapıyorsunuz delirmeyin kızlar hadi tamam bir şey olmamış bilgisayarına baktım ben. Eda sen de çık dışarı tamam bir şey yapmayacak hoş Eylül insan eti yemiyor merak etme.' dedi .
Hep birlikte gülüştüler fakat içeriden ses gelmiyordu.
Alçin bunun oyun olduğunu düşünerek pek dert etmedi. 'Kızım sessiz sinemamı oynuyorsun içeride. Bak o oyun tek kişilik oynanmıyor bizim seni görmemiz lazım oyun için.' dedi.
Fakat içeriden yine ses gelmedi. Eylülle göz göze geldi Alçin. Esma tedirgin şekilde kapıya doğru adım atarak sertçe kapıya vurdu. 'Kızımmmm bak hiç komik değil gece gece başlatma şakana.' dedi.
Kızlar yine ses gelmeyince artık bir oyundan daha fazlasının olduğunu düşünmeye başladılar.
Esma Alçin'e bakarak 'Yedek anahtar var mı ?' diye sordu. Alçin göz devirerek 'Tabi canım ev çok yeni ya hani doksan tane yedek anahtar var Esma kuzum.' dedi. Eylül daha bir hızlı vurdu kapıya 'Eda bak tamam bir şey yapmicaz kızım saçmalama şakalaştık alt tarafı kapıyı aç bitsin bu çile korkmaya başlıyoruz.' dedi.
Eda kapıyı kapattıktan sonra geri geri giderken ayağının masaya çarpması sonucu düşerken kafasını da masanın sivri yerine çarptı. E tabi kanı görünce de bayılması işin tuzu biberi oldu. Birkaç dakika sonra kendine gelince kafasındaki yara oldukça fazla canını acıtıyordu.
Kızların kapıyı kırarcasına çaldıklarını duyunca kapıya yanındaki terliği attı.
'Kızlar bir susun Allah aşkına kafam çok feci acıyor masanın sivri yerine çarptım yaa.' diyerek küçük çocuklar gibi ağlamaya başladı.
Eylül buna gülse mi ağlasa mı bilemedi vallahi ? Esma 'Kızım bir kapıyı aç da kafan nasıl onu görelim istersen ? Ya sabırrr.' dedi. Eda kıçını kaldırabilse zaten gelip kapıyı açacaktı. Yavaşça emekleyerek kapıya doğru gelip yana attı kendisini.
Kapı açılınca ilk odaya Alçin girdi , dolabında az kalan pamuğu çıkartıp Edanın kafasına bastırdı. Pek bir şey yoktu zaten kanı görüp bayılmıştır diye düşündü. Eylül ve Esma bastı kahkahayı.
