Rüya Takımı

Bölüm 5

Günler günleri kovaladı ve en sonunda Lily amacına ulaştı. Bütün üyeleri geri döndürmeye ikna etmişti fakat tek sorun hiçbirinin birbiriyle bir bağının olmamasıydı. Bütün üyeler şehirde kaldıkları otelden alındılar ve merkeze doğru yola koyuldular. Özel üretim hava araçlarına bindirilip teker teker kontrollerini yaptırdilar. Uçuş başlamak üzere lütfen kemerlerinizi takınız ikazıyla hepsi hazirlandilar. "Bayanlar baylar ben Albay Dean , 10 yılda çok şey değişti örgüt yeni merkezinde hizmete devam ediyor." Sözlerini bitirdi ve kapsülün camından bakmalari için onlara dışarıyi gösterdi . "Bize şakamı yapıyorsunuz burası sadece bir orman" kinayeli bir tavırla çıkıştı Ella. "Size sadece bir orman gibi gelebilir fakat burası yeni merkezimiz." Bütün ekip şaşkınlıkla birbirlerine baktı ve Albay ın dediklerini anlamaya çalıştılar. "Örgüt kapatildiktan sonra kalan üyelerle ilk yapılandırılan plan merkezin güveni ve gizliligiydi , bunun için en uygun olan bölgeyi yani Güney Ormanları nı seçtik." Orman çeşit çeşit bitkiler , ağaçlar ve ekibin hayatları boyunca hiç gormedikleri yaratıklara ev sahipliği yapıyordu. Büyük vadi yamaclarinin eteklerini geniş ve bir hayli sık bitki örtüsüyle yeşil düzlüklere bırakıyordu. Araç ormanın her köşesini geziyordu bu sırada da aractakiler albay ın söylediklerini dinliyor bir yandan da büyülenmiş bir şekilde ormanı izliyorlardı. Belirli bir süre havada dolandiktan sonra araç yavasladı. Şiddetli bir gürültüyle birlikte karşı tepedeki kayaliklar esrarengiz bir şekilde açıldı. Herkes oldukça şaşırmış bir vaziyette tepeye bakıyordu. "Unutmayın bayanlar baylar burası sadece bir orman" Dean sözünü bitirdikten sonraki gulumsemesiyle birlikte koltuğuna oturdu. Araç tepe ye girdikten sonra ekip büyük hayretlerle içeriyi izliyordu. Girdikleri dağ tamamiyle hangar olarak kullanılıyordu. Aklınızın alamayacağı kadar ucak , hava araclari , savaş arabaları , tanklar kısacası büyük bir demir yığını burada bakıma alınıyor ve kontrelleriyle birlikte giriş çıkışları duzenleniyordu. Büyük robotlar , dev taşıyıcılar eşliğinde araçtan indirildiler. Indikleri anda Lily eşliğinde kalacakları odalara götürülmek üzere yola koyuldular. Etraflarindaki insanların onlara parlayan gözlerle bakmaları ekibin motivasyonunu iyice artırmıştı. "Burada oldukça ünlüsünüz tadını çıkarın ve olabildiğince insanlara iyi davranın . Iste geldik burası beylerin odası. Akşam yemekte görüşürüz olabildiğince kaynaşmaya çalışın" kinayeli gözlerle Ethan a bakarak yoluna devam etti. Lily ve kızlar her ne kadar uzaklaşsalarda sesleri hala geliyordu. Taki odalarının kapısını açana kadar. Kapıyı açtıkları andan itibaren dona kaldılar bekledikleri askeri bir odanın dışında oldukça modern ve rahat bir oda ile karsilasmislardı. Oda orta boyda bir lobiye açılıyordu ileride sağ taraftaki kapı ise yatakların olduğu bölümdü. Oda altın rengi ve turkuaz üzerine kuruluydu. Büyük ve yere kadar uzanan ipek perdeleri açtığında Ben "Beyler burayı görmek isteyebilirsiniz" dedi ve pencereden dışarı bakmaya devam etti. Oda ormanın arka bölümünün birçoğunu görüyordu. Egzotik ve tropikal ağaçlar cayırlıktan uzaklastıkça yerini bodur ve dikenli ağaçlara bırakıyordu. Çayırın ortasından geçen ırmak oldukça gür ve bir o kadar da şiddetliydi. Odayı ve çevrelerini bir süre keşfe çıktıktan sonra üstlerine uniformalarini giyip yemek salonuna çıkmak için odadan ayrıldılar. Salona yaklaştıkça gelen seslerden içeride çok fazla birilerinin olmadığını anliyordunuz. Odanın aksine merkez gayet askeri ve metalikti. Her yandan çıkışlar , yeni eklentiler veya merdivenler görebilirdiniz. Sadece konaklama merkezinin bu kadar büyük olması şaşırtıcıydı. Görünüşte sadece bir orman olan bölgenin altında bir koloni kurulacağı kimin aklına gelebilirdiki. Salona vardiklarinda büyük , uzun ve oldukça gri bir masa ve etrafına yerleştirilmiş eskimeye yüz tutmuş metal sandalyeler. Bu salon odanın aksine gayet boğuktu , kolonların bir kısmı kenarlarda bir kısmı ise ortalardaydı. Bu kadar büyük bir merkezin ayakta durmasını ancak böylesine büyük ve geniş kolonlarla saglayabilirdiniz. "Buyrun beyler oturun." onlar için ayrılan yerlerini gosterdikten sonra konuşmasına başladı Lily "Oncelikle hepinize bize yeniden katıldığınız için teşekkür ediyorum. Ilk olarak şunu söylemeliyim bu grubun amacı insanlara yardım etmek ve onları korumak size düşen rol ise bir hayli ağır. Belirli rutbelerde ve farklı uzmanlık alanlarında tanınmış kisilersiniz ve emrinizdeki piyade birliklerine çalışmalarınız boyunca alışkınsınız fakat bu sefer buyrugunuz altinda calistirabileceginiz hiç kimse olmayacak bu yönde birbirinize olan guveninizin ve baglılığınızın tam olması gerekiyor bu yüzden birbirinize bu iki gün alışmaya çalışın çünkü burada misafir olarak konaklıyorsunuz. Iki gün sonunda gorevinizin başında olacaksınız bu yüzden keyfini çıkarın , herkese afiyet olsun." konuşmasını bitirdikten sonra yemeğe başladılar , arada tatlı sert atışmalar olsada yemeği keyifli bir şekilde geçirdiler. Yarın hızlandırılmış eğitim için erken uyanacaklardi bu yüzden hepsi odalara dağıldı. Herkes yatağına yatmıştı fakat kimse uyumuyordu , hepsi yeniden örgüte girmenin heyecanını yaşıyor ve olacaklar için hayaller kuruyorlardı. Sabah uyanıp uniformalarini giydiler ve hangarda toplandılar. Hepsi kendi alanlarında eğitim yapacaklardı fakat ondan önce toplu olarak bir eğitimden gececeklerdi. Dean oldukça enerjik ve formundaydı "Ilk egitiminizi bir nevi sınavınızı beraber vereceksiniz. Başta biraz zor gelebilir fakat eminim alışınca çok hoşunuza gidecek." araca bindiler ve ormanın semalarında süzüldüler. Dean önündeki 6 sırt çantasını ve silahları gösterdi. "Bu eminim sizin için farklı bir deneyim olacak. Her bir sırt çantasını ve silahı kullanarak 2 saat boyunca ormanda yaşamda kalmaya çalışacaksınız." gelen itirazlar , nidalar ve bağırmalar karşısında Dean gülümsedi ve "Iyi eğlenceler gençler" demesiyle ekibin altındaki platform açıldı ve ormana doğru düşüşe gectiler. Düşerken ne olduğunu anlamaya çalışmak için çok fazla zamanları yoktu ve birbirlerinin ellerini tutarak yıldız oluşturdular ve ırmağın kaynağına doğru düşüşe gectiler. Teressa nın çığlıkları neredeyse bütün ormanda yankılanıyordu. Ve sonunda suya düştüler , teker teker kıyıya çıkarken Ethan ın bağıra bağıra bütün ormanı inlettigi küfürler duyuluyordu. "Peki şimdi ne yapacağız" dedi Scarlett. Ella dikkatli bir bakışla Scarlett ın arkasına bakıyordu "Scarlett sakın bir tepki verme , sorunun cevabı ise ilk önce arkandakini atlatmalıyız. " Scarlett çok yavaş bir şekilde arkasına döndü ve yarı leopar yarı geyik olan Leogeyiği gördü. Oldukça büyük ve kuvvetli bacakları ve cok keskin boynuzları vardı. Saniyeler bile çok önemliydi ve bütün ekip dikkatli ve sessiz bir şekilde Leogeyiğe bakıyorlardı fakat derin sessizlik Teressa nın silahından çıkan mermi sesiyle bozuldu. Geyik kulakları delen bir çığlık attı ve geriye çekildi. Fakat bu geri çekilme kendini kosuya hazırlamak içindi. Edward yüksek bir sesle "Şimdi arkanıza bile bakmadan koşunn." diye bağırdı ve grupça koşmaya başladılar. Herkes bir bütün olarak kosuyordu fakat orman hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Leogeyik kendi alanında olduğu için sanslıydı onları nereye süreceğini iyi biliyordu. Koşmaya devam ederken aralarında konuşmaya devam ediyorlardı "Ikiye ayrılalım , bir grup onu oyalarken diğer bir grup ise onu tuzağa dusursun" diye bağırdı Ben , kimsenin onayını alma gereği duymadan yanındaki iki kisiyide çekti . Scarlett , Ben ve Ella Leogeyiği peslerinden kosturuyorlardı. Edward , Teressa ve Ethan ise bir kuytu bulup çantalarda ne var ne yok diye kontrole başladılar. "Halat , su , bir parça çörek ve pala. Hepsi bu kadar Edward" çantasını iyice aradıktan sonra kenara fırlattı Ethan. Bu sırada Ella nın çığlıkları duyuluyordu. "Burda elimiz kolumuz bağlı oturamayiz birseyler yapalım." dedi Teressa ve bir anda üçüde kalkıp koşmaya başladılar. Bagırışlar ve çığlıklara doğru koşmaya devam ettiler. Kıpırdaşlamalar fark ettikleri yerde durdular ve Leogeyiği gördüler. Halat düzeneğini kurup arka tarafina çörekleri yerleştirdiler ve ıslık çaldılar. Leogeyik dogruldu ve kulaklarını kabarttı o sırada arkalarından gelen bağırış seslerini duyup arkaya döndüler ve Ella , Ben ve Scarlett ın yanlarına doğru kostuklarini ve arkalarindan Leogeyiğin geldiğini gördüler ve o zaman başlarından aşağı kaynar sular döküldü. Çörekleri döktüklerinin ikinci bir Leogeyik olduğunu farkettiklerinde artık çok geçti. Leogeyikler çok hırçın ve bencil hayvanlardir. Avlarını bölüşmez hatta avları için birbirleriyle savaşırlar. Iki Leogeyiğin birbirlerini gördükleri an ekipçe kurtulmaları şans eseri oldu cunku Leogeyikler birbirlerini gördükleri an boynuzlarini tokusturmalariyla yerde yuvarlanmaya başladılar. Fırsattan istifade koşmaya devam ettiler ve aralarına baya fark aldılar fakat kırmızı Leogeyiğin atağa geçmesi çokta geç olmadı. Hepsi koşmaya devam ederken Ella , Ethan ın aralarında olmadığını farketti ve biran duraksadılar ve ne yapmaları gerektiğini düşündüler fakat koşmaya devam ettiler çünkü Leogeyiğin sesi yaklaşıyordu. Koşarlarken aynı zamanda Ethan a bağırıyorlardı fakat umudu kesmişlerdi. Edward durdu ve "Biz bir takımız ve Ethan ı arkamızda bırakamayız" dedi ve Leogeyiğin sesinin çok yakında duyulması an meselesi oldu. Ve gördükleri karşısında çok şaşırdılar , Ethan Leogeyiğe binmişti sevinç nidaları eşliğinde yanlarına geldi ve Leogeyiğin üstünde ayağa kalkarak "Güney Ormanları nın efendisi Ethan karşısında egilin köleler" diye bağırdı ve aşağı çamurların içine düşmesi bir oldu. Leogeyik boynunu eğdi , Ethan ı selamladı ve koşarak yoluna devam etti. Bir ağacın altına oturdular ve hava aracını beklerken muhabbetlere daldilar ve bugün tam bir takım olduklarını anladılar birbirlerine kaynasmanın verdiği mutlulukla sonunda gelen araca bindiler ve merkeze geri dönmek için yola koyuldular.