True Love Or Not | Larry ✔

Text: H/R

Günün 2. Bölümü, diğerini okumayı unutmayın ❤

___

Ertesi gün Harry yatağının üzerinde bir yandan telefon ekranına bakıyor, bir yandan da dudağını kemiriyordu.

Telefonunu yatağın üzerine attı ve ayakları sarkarken sırtını arkaya yatırıp, kollarını yanlara doğru açtı.

Louis'yi daha iyi tanımak ve sürekli onun yanında bulunmak istiyordu.

Biraz âni gelişmişti bu, çünkü Louis, onun fotoğrafını gördüğü zamandan bu yana aklından çıkmamaya başlamıştı. Louis'yi kafede ilk kez canlı canlı gördüğünde ise saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede kalbini hızlandırmayı başarmıştı. Hem de yalnızca kendisine bakarak...

Etkilendiği diğer sebepler de, Harry'ye çok cana yakın davranmış olmasıydı. Bir yanı Riley ve onun arasını yapacağın için böyle davrandı dese de, diğer yanı aralarını yapacağını söylemeden önce de fazla utangaç ve sevimliydi diyordu. Yani bu durumda kazanan her türlü Louis oluyordu.

Onu sarmak, sesini dinlemek, sıcak tenini ve minik parmaklarını kendi ellerinde hissetmek istiyordu. O mavi gözleri, ince dudaklarının hareketini ve mimiklerini sonsuza dek izleyebilirdi. Hem de her an!

Sadece bir kez karşı karşıya gelmiş olsalar bile Harry, hayatı ona bağlıymış gibi profil fotoğrafını inceliyor, Whatsapp'ta attığı durumları takip ediyordu. Genelde beslediği kedileri atıyor ve onu görememenin hayal kırıklığını yaşamasına sebep oluyordu. Daha fazla Louis'nin fotoğrafını görmek istese de, Instagram üzerinden bulduğu hesabına takip isteği yollamaktan çekiniyordu.

Ya ondan hoşlandığımı anlarsa? gibi bir panik içindeydi. Bunun anlaşılmasının sadece takip isteği atarak olanaksız olduğunu elbette biliyordu ama elinde değildi. Louis gibi sevimli birini daha önce hiç görmemiş ve onu görür görmez kapılmıştı, şimdi de nasıl davranması gerektiğini bilemiyor ve işleri batırmaktan korkuyordu. Kendisinden hoşlandığını anladığında Louis ondan uzak durmak isteyebilirdi.

Peki, Louis'yi sürekli görmek istiyor muydu? Fazlasıyla.

Telefonu eline aldı ve Instagram arama motoruna adını girip hiç düşünmeden takip isteği attı. Sonra da parmağı takip isteğinden biraz havada kalmış hâlde dondu. İsteği çekmek istese bile bildirimi onun telefonunda görünecekti.

"N'aptım ben..."

İnleyerek telefonu yatağa fırlattı ve derin bir nefes aldı. Ona bir anda kapılmış olması normal değildi. En başta bu yanlıştı. Louis başkasına âşıktı ve Harry de onların arasını yapmak için tutulmuş bir görevliydi yalnızca. Belki Riley de karşılık verecek ve Louis'ye âşık olacaktı.

Harry, aşk acısı denen klişeyi yaşamak istemiyordu ve bu his iyice kalbine yayılmadan erkenden kurtulmalı ve onların arasını yapmalıydı.

Telefonu eline aldı ve havaya kaldırıp ekranı açtı.

____

Harry: Riley, selam.

Riley: Selam

Naber

Harry: İyi sen?

Riley: İyiyim

Ama bir garip oldu böyle

Neden bu kadar resmîyiz ffjnfmd

Harry: Bir şey diyecektim.

Riley: Ne oldu ki

Grup çalışması da yoktu gerçi ama

Kötü bir şey mi oldu yoksa

Harry: Yok kötü değil.

Bir çocuk var.

Adı Louis.

Senden çok hoşlanıyormuş ama utandığı için söyleyemiyormuş.

Benden söylemem için rica etti, ben de kabul ettim.

Riley: Bir dakika ne

Harry: Öyle.

Riley: Vay be

Hiç beklemiyordum

Âni oldu şdkmfmdld

Harry: sj

Riley: Louis diye birini de hiç tanımıyorum

Nereden ki

Harry: Belltown yakınlarında bir kafede çalışıyor.

Hot Cakes'de.

Riley: Oralara sürekli gidiyorum aslında ama hiç gözüme çarpmamıştı

Kaç yaşında ki

Harry: 17

Riley: Bilemedim ya

Küçükmüş

Harry: Tamam o zaman, boş ver.

Riley: Dur bir

Fotoğrafı var mı?

Harry: Var.

Riley: Bir atsana bakayım

Harry: Hani küçüktü oğlum

Riley: Ya bir at sen

Merak ettim

Harry: *görüntü*

Riley: Güzelmiş cidden

Tanıdık geldi ama çıkaramadım 

...

Harry

Oğlum fotoğrafı niye siliyorsun ya bakıyordum

Harry: Şimdi ondan habersiz alıp sana attım, kalmasın sende dedim.

Riley: Ya ne yapacağım sanki

Atsana

Harry: Atamıyorum.

Riley: Niye

Harry: Whatsapp profil fotoğrafından almıştım, değiştirmiş.

Kedi fotoğrafı koymuş.

Riley: Galerinde yok mu

Harry: Silmiştim.

Riley: Neyse

Harry: Ne düşünüyorsun?

Louis hakkında yani.

Riley: Hâlâ pek bir şey yok

Şaşkınım sanırım

Benden hoşlanıyor ama bir düşünmem lâzım

Harry: Hoşlanmıyor ki, âşık|

Hoşlanm|

Tamam.

Riley: Görüşürüz🤞