Harley Owners

2.6K 281 1.3K
                                    

Double update yaptım, öncekine bakmayı unutmayın 💕

-

"Liam, ben bu akşam erken çıkacağım."

Louis personel odasına geçerken, "Tamam," dedi Liam. Yerleri paspas yapıyordu ve ortama çiçek kokulu sabun yayılmıştı.

Louis, kapıyı kapatıp kilitledi. Çantası içinde temiz kıyafetler vardı. Üzerindeki iş tişörtünü çıkarıp, daha az yer kapladığını düşünerek rulo şeklinde katladı ve çantanın içine soktu. Deodorantı da koltuk altlarına sıktı ve çantaya koydu.

Beyaz penyesini giyip üzerine kot ceketini geçirdi. Penyede yatay şekilde siyah ince çizgileri vardı. Siyah dar kotunu ise çıkarmamıştı. Beyaz bağcıklı siyah converse ayakkabılarına ek olarak ince deri saatini ve üzerinde K I T T Y yazılı bilekliğini taktı. Kedileri seviyordu.

Telefonuna gelen mesajla onu cebinden çıkardı ve ekrana baktı.

Harry: Geldim, kapıdayım.

Hissettiği yoğun heyecan sebebiyle aceleyle telefonu cebine attı ve çantasını kapatıp omzuna astı. Personel odasından çıktığında Liam yerleri silmeye devam ediyordu.

"Kolay gelsin, Li. Yarın görüşürüz!"

Liam, "İyi geceler," dedi ve işine devam etti.

Dışarıya çıktığında havanın serinliği hissedilebiliyordu, iyi ki kot ceketi ve içine uzun kollu penye giymişti. Harry'yi kafe önünde göremeyince biraz kaldırımda öne ilerledi ve sağına, soluna baktı. Kafenin birkaç metre gerisinde, sol tarafta motosikletin yanında bekliyordu.

Üzerinde Harley Davidson deri ceketi vardı, önünü kapatmıştı. Yan durduğu için sırt kısmında koyu gri renkte, arkasında çapraz iki hançerin olduğu kafatası modeli belli oluyordu. Ellerindeki motosiklet eldivenleri ve dağınık topuzu, Louis'nin ona hayran hayran bakmasına sebep oldu. Günlük kıyafeti buydu, ama etkileyiciydi.

"Selam," dedi yanına gelince. Harry hemen ona dönüp gülümsedi. Rotasına hâkim olmaya çalıştığı gözleri kaçamak bakışlarla Louis'nin tatlı giyimine kayıyor, onunla bir arada olabilmenin sabırsızlığı ile kalbi motosiklet gibi hızlanıyordu.

"Selam." Koltuğu kaldırıp içinden yalnızca baş kısmını kapatan bir kask aldı ve tekrar kapattı. Kaskı Louis'nin başına yerleştirdi. Çene altından kemerini bağlarken, "Nasılsın, yorgunluk var mı?" diye sordu. Cumartesi günleri yoğun olduklarını biliyordu.

"İyiyim. Pek yorgun değilim, çok heyecanlıyım!"

"Güzel. Bu gece heyecanının karşılığını alacaksın. Anneni nasıl ikna ettin?"

"Israr ettim. Ama sürekli ısrar ettim! Artık dayanamadı ve tamam dedi. Yine de bir ricası var."

"Neymiş o?"

"Beni eve sen bırakacaksın."

Harry'nin gülmesiyle o da gülmeye başladı. Louis'nin demesi pek rica gibi gelmemişti; emrivakiydi ama önemli değildi. İkisi de bunu, Harry'nin sorun etmeyeceğini biliyordu. "İstediği bu olsun, yapılır."

Louis hevesle gülümsedi. "Teşekkür ederim şimdiden."

Louis'nin çenesini tutma cesaretinde bulunduğunda, şaşkın ve parlak gözlere doğru ciddi bakışları eşliğinde kaşlarını kaldırdı. "Birazdan yola çıkacağız. Sen beni sıkıca tutacaksın ve ben motosikleti senin için en düşük hızda kullanacağım. Yavaş yavaş gideceğiz ve eğleneceğiz, anlaştık mı?"

Louis, Harry'nin yapmaya çalıştığı şeyi anlayınca gülümsedi ve başını salladı. "Sana güveniyorum, Harry."

O da gülümsedi ve hiç istemeyerek çenesini bıraktı. Harry başını tamamen örten kaskını taktı ve motosiklete bindi. Louis öncelikle tereddütle yerinde kıpırdandı. Göğsünde inanılmaz, derisini yakan bir ısı vardı. Evet, buna heyecan denebilirdi. Belki korkuydu, belki de adrenalindi. Ama bu gece endişe ve korkusunun değil, motosiklet aşkının ön plana çıkmasına izin vermek istiyordu.

True Love Or Not | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin