Mother and Her Love

2.2K 272 569
                                    

Double update yaptımm

___


Akşam saatlerinde Tomlinson hanesinde eğlenceli bir telaş vardı. Jessica ve Jay mutfakta yemeklerle uğraşırken, Louis de tabak, kaşık gibi malzemeleri masaya taşıyordu. Taşıdığı malzemeleri dizerken, banyodan ellerini yıkayarak çıkan Terry yanına geldi ve Louis'ye yardım etmeye başladı. Terry'nin kahverengi gözleri mutfak kapısına kaydı ve iki kadının neşeli sohbetini seyrederek gülümsedi.

"Hanımlar bir araya gelince sıkı bir muhabbet dönüyor," dedi kaşık ve bıçağı aynı yere koyarken.

"Annem için Jessica Teyzeyle bir arada olmak iyi oluyor. Aynı hastanede çalışıyorlar ama bir şekilde konuşacak konuları bitmiyor hiç."

"Öyle, evlat. Jessica ve ben aynı evde kalıyoruz ama paylaşacak hiçbir şey bulamıyoruz," diye güldü. Aldığı bardağı tabağın önüne bıraktı.

"Kardeşler her şeyi paylaşamayabiliyor, bu yüzden bir arkadaş edinmelisin Terry Amca."

"Balık tutmaya başladım. İş yerinden arkadaşla gidiyoruz arada bir, bana da kafa dağınıklığı oluyor."

"Bu harika, sen de açılırsın hem," diye teşvik etti düzeltmeye devam ederken.

Terry onu ölçer gibi izlerken, "Yalnızlık bazen canımı sıkıyor," dedi. "İnsan evde anlaşabileceği birini istiyor elinde olmadan."

"Jessica Teyzeyle yıldızının barışmadığı kesin," diye güldü.

"Öyle," diye katıldı. Ellerini, önündeki her iki sandalyenin başlığına yaslayarak, hâlâ masayı düzenlemeye çalışan Louis'ye gergin bir vücutla baktı. Sonra bu konuyu daha fazla sürdürmemeye karar verdi. "Söylesene, buraya gelen bir arkadaşın vardı hani. Neydi adı, Henry mi?"

"Harry."

"Hah, o. Nasıl? Kardeşleri gerçek bir Kızılderili evini gerçekten görmek istiyor mu hâlâ?"

"Harry iyi, gayet sağlıklı. Kardeşlerinin durumunu bilmiyorum ama sorarım istersen."

"Tabi, ne zaman isterlerse bana telefon et. Ona göre ayarlarım kendimi."

Gülümsedi. "Harika."

Jessica salata tabağıyla salona geldiğinde, bir elini Louis'nin başına atıp saçlarını karıştırdı. Onun gülmesine neden olurken, "Louis gerçekten çabuk büyüyorsun gibi hissediyorum." dedi. Tabağı ortaya bıraktı. "Yeni nesil çok çabuk büyüyor!"

"Bazılarına göre hâlâ küçüğüm," diye söylendi. Harry'le buluştukları son geceki öpüşme fiyaskosundan sonra kendisi için dedikleri yüzünden bunu içinde dert etmişti.

Herkes masaya kurulduğunda, kaşık çatalın sesine neşeli sohbetler de eşlik ediyordu. Louis ise yetişkinlerin sohbetine katılmak yerine hem yemeğini yiyor hem de telefonuna bakıyordu Harry'le mesajlaşırken.

"Louis," diye seslenen annesinin adını belki de ikinci kez söylediğini algıladığında ekrandan başını kaldırıp ona baktı. Jay'in gözlerindeki samimiyetten yoksun, aslında bir bakıma gergin görünen gözleri, yine aynı şekilde gülümsetiyordu genç anneyi.

"Efendim anne?"

"Neden telefonunu bırakıp bize katılmıyorsun?"

"Harry'le konuşuyordum," diye mırıldandı annesinin bu teklifi üzerine şaşırırken. Ancak yine de telefon ekranını kapatıp ekran üstü masaya koydu. "Bir şey mi oldu?"

True Love Or Not | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin