True Love Or Not | Larry ✔

Family & Guitar & Kiss

Double update yaptımm

Louis, kestiği ananas küplerini derin porselen bir kâseye koydu. Annesi Jay de yanında bulaşık makinesini boşaltıyordu. Harry garajda, Louis'nin babasına ait olan Valkyre motoruyla ilgilendiği için Louis ona soğuk meyve vermek istemişti. Hava, ocak ayının ortalarında olmalarına rağmen çok sıcaktı, üstüne bir de Harry bu yorucu işle uğraşıyordu. Eh, erkek arkadaşıyla ilgilenmek güzel bir seçenekti.

"Kırmızı elmalardan da dilimle bence hayatım," dedi Jay, tabakları tezgâha üst üste koyarken.

"Onlar biraz ekşi," diye omuz silkti. Sonra da iki kiviyi küp küp kesti ve tabağa koydu. Mevsimi olmasa da Harry gelecek diye almıştı. Biraz da heyecanlıydı, çünkü bu akşam onun ailesiyle yemek yemeye gideceklerdi.

Kaseyi küçük bir tepsiye koydu, iki tane de çatal. Tepsiyle birlikte evin içindeki kapıdan geçip garaja girdi. Harry beyaz ve çoktan kirlenmiş atleti eşliğinde dikkat kesilmiş, motosikletin ön kısmıyla ilgileniyordu. Bir de saçını küçük bir topuz yapmıştı. Hafif çatılmış kaşları, öne doğru büzülmüş dudakları ve sert gözlerine eşlik eden dövmeleri Louis'yi yine heyecanın doruklarına taşıyordu. Hem bu kadar heyecan verici hem de böylesine düşünceli bir sevgilisi olması onu çok mutlu hissettiriyordu.

Yan tarafından eğilip yanağına bir öpücük bıraktı. Harry de hemen başını kaldırıp gülümsedi.

"Bize meyve getirdim. Ananas sever misin?"

"Severim." Sanki çok ağırmış da Louis tutmakta zorlanıyormuş gibi tepsiyi kendi aldı, sağ yanına koydu. Louis'yi sarmak istese de kirli olduğu için cesaret edememişti. Beyaz boynuna öpücüklerini gömmemek için çok zorlanıyordu, bu yüzden işine döndü.

Louis tepsinin diğer yanına oturup bağdaş kurdu ve çatalı aldı. "Hiç gerek yoktu bugün motorun yapılmasına. Ailenle de görüşeceğim ama sen şimdi çok yoruldun."

Başını sağa sola sallarken işinden bakışlarını kaldırmamıştı. "Sorun değil bir tanem. Motoru yavaş yavaş düzeltmemiz lâzım, yazın sürmek keyifli olur."

Louis çatalı bir ananas parçasına batırıp onun dudaklarına koydu. Harry de parçayı kabul etti. Meyve tabağının ortasına gelene kadar Louis hem yedi hem de onu yedirdi. Bir yandan sohbet ediyorlardı akşamın nasıl geçeceğini düşünerek. Ardından kapı çaldı ve içeriye Jay girdi. Elinde iki düz tabanlı tabakta bir dilimli pasta duruyordu.

"Dolapta vardı, aklıma gelmişken vereyim dedim," diye gülümseyerek tabakları onların ortasındaki tepsiye bıraktı.

"Teşekkür ederiz Bayan Tomlinson."

"Afiyet olsun canım." Motosikleti içten bir tebessümle süzdükten sonra hayalperest bir edayla iç çekti. Mark'ın gözbebeği yenileniyordu ve bu, onun için çok duygusaldı. Yıllardır bu motosiklete o kadar dokunulmamıştı ki bir köşede çürümesinden hep korlu duymuştu. "Bazı kısımları kırık görünüyor, eskisi gibi olması imkânsız değil mi?"

"Eskisi gibi olur mu bilemiyorum, ama amörtisörleri halledersem geri kalanını da baktıracağım. Eminim güzel sonuçlanır."

Jay yeniden gülümsedi. Gözleri biraz nemliydi. Üniversite anıları aklına üşüşmüştü. Mark'la sevgili olduğu dönemde ders çıkışında gelir, motoruyla kendisini alırdı. "Siz keyfinize bakın o hâlde. Ben biraz uzanacağım. Louis, eğer uyuya kalırsam ve evden çıkarsanız mutlaka haber ver."

"Tamam."

Jay çıktıktan sonra, Harry kirli eliyle çatalı aldı ve meyveye batırıp ağzına götürdü. Louis'nin sessizliği üzerine ona baktığında düşünceyle boşluğa daldığını fark etti. "Lou?"