Yapmam gereken sadece 2 ay beklemekti ama ben yapamıyordum.
2 gün sonra mahkeme tarihleri geldiğinde önemsemedim. Annemden "bak artık, ne zamanmış, sorumsuzun tekisin" gibi sözcükler duyuyordum. Olabildiğince çabuk boşalamazdık. En az 6 ay sürer diye düşünürken annem mahkeme kağıdını sakladığım yerden bulduğunda "8 Ağustosta boşanıyorsun Taehyung hayırlı olsun." Dedi.
Sowon'un önde böyle şeyler demeliydi. Ne kadar akıllı olursa olsun o daha çocuktu. Ayrıca sonuçta o da insandı. Duyguları vardı, hangi çocuk ebeveynlerinin boşanmasını isterdi ki. Bu süreç en çok onun için zor geçiyordu. Annesini çok özlüyordu, tabii annesi de sözlerini tutuyordu. Onu her gün arıyordu, hediyeler yolluyordu. Sowon için Pranpriya Lalisa Manoban dan imza bile almıştı.
Biraz daha zaman geçtikçe etrafımda Jisoo'yu görmeye başlamıştım. Haziran aynında giydiği kalın kıyafetleriyle bana sürekli "8 Ağustos 11.30 da parkta ol" diyordu. Gerçekten sorumsuz birisiydim . Mahkemeye 3 hafta kala iki görüşmemin de aynı günlerde hatta aynı saatlerde olduğunu öğrendim. Sadece 3 hafta kalmışken mahkemeyi erteleyemezdim. Bu kurallara aykırıydı ve ben kuralları iyi bilen bir avukattım. Hem zaten mahkemenin tarihini bir şekilde ileriye aldırsam -ki bu çok zor, millete yalakalık yapmak zorunda kalırım- Jennie boşanmak istemediğimi düşünür, bu süreci çok daha zorlaştırdı.
Şimdi yapmam gereken sadece kime gideceğimi seçmekti. Kim Jisoo'yu gerçekten tanımıyordum ama Jennie'yi tanıyordum. En az 9 yılım onunla geçmişti. Onu ekmek, koyardı. Ciddi boyutta koyardı. Ama kalbim Kim Jisoo'ya gitmem için yalvarıyordu. "Baba emin ol aklın dakini seçmek daha kolaydır." Ne yani Sowon düşüncelerimi okuya biliyor muydu ya da neler olduğunu biliyor muydu?
"Ne??" Diye sordum hemencecik. "2 haftadır derin düşüncelere dalıyorsun. Annemle boşanmak veya boşanmamak hakkında olduğunu biliyorum. Eunha izlediği bir anime de beyninin aldığı kararları uyguladığında daha iyi sonuçlar aldığını öğrenmiş. Ve bana sanırım şöyle bir şey demişti 'beyninin aldığı kararları uyguladığında kalbin kırılacaktır ama beyninin aldığı karar her zaman doğru olandır. Kalbin için sonsuza kadar üzülebilirsin ama beyninin aldığı kararla da bu üzüntüyü unutabilirsin' demişti ve bence haklı da. Eğer annemle boşanmak istiyorsan, boşan. Sonuçta boşanan ilk ve son çift siz olmayacaksınız, bende bir şekilde bu duruma alışırım." Bu çocuk aklını kimden almıştı. Benden olmadığına emindim, hem de tescilli bir şekilde.
Bu konuşma bana moral vermişti. Zaten Sowonla olduğum zamanlar da tüm kötü günler, bana hiç bir şeymiş gibi geliyordu. Konuşmamızı bölen kapı zilinin sesi oldu. Hakim Sowon'a kiminle kalmasını soracağı için onun da orada olması gerekirdi. Elsa kostümümü giyeceğim diye tutturmuştu. Bu kavganın daha fazla uzamaması için ona mavi bir elbise alacağıma söz vermiştim. Şimdi de o elbise gelmişti, bunu biliyordum çünkü saniyeler önce telefonuma bildirimler gelişti.
"Merhaba" diyerek açtı kapıyı Sowon. Gerçekten mutluydu, yüzündeki gülümseme kargocuyu bile gülümsetmişti. "Güzel bir gün geçirin bayım." Diyerek kargocu ile birbirlerine el salladılar. Bu kadar kötü bir ortamda hatta sevginin olmadığı bir ortamda Sowon cidden çok güzel büyümüştü. 'Babaannemi bu elbiseyle karşılayacağım' diye denediği elbiseyi üstünden çıkarmadı. Şehir merkezinden dönem annem onu böyle görünce çok mutlu oldu. Bir sürü güzel şey söyledi fakat ben bu sözlerin hiç biriyle ilgilenmedim. Hatta duymadım bile 'mavi papağan' diyene kadar. Kaçmış olduğum sorumlulukları madem gün yüzüne çıkarıyordum. Bunu da artık halletmem gerekirdi. Yoongi hyung elini çabuk tut demişti ama ben çok sallanmıştım. Onun şarkısını artık halletmem gerekiyordu.
Mart başında verilen görevim, en geç Eylül ayında onun elinde olmalıydı ve biz Temmuzun son günlerini yaşıyorduk. Üstüne üslük ben bir hafta sonra boşanıyordum. Yoğun ve stresli günler beni bekliyordu. Bu yüzden erkenden çalışmaya başladım. O gece hiç uyumadan Mart-Nisan aylarından beri olan her şeyi düşündüm. Annemi, Jennie'yi, Sowon'u, babaannemi, Kim Jisoo'yu, dedektif Kang'ı hatta profesör Baek'i bile bu süreçte düşündüm. Hepsi hayatımın bu en az 4 ayında bir paya sahiptiler. İllaki bir şeyler çıkardı.
Liseli Kim Taehyung geri dönmüş gibiydi. Küçük grubumuz için bir şeyler besteleyen ergen Tae yine bir şeyler yapmalıydı. Ve yaptı da basit sözcüklerden oluşan İngilizce bir şarkı yazdı. Ergen Taehyung beni daha fazla etkilemeden onu kapatmalıydım fakat şu an tam sırası değildi.
Günlerden pazardı, saat ise 10.47 idi. En son dün öğle arası mideme indirdiğim ramen den hiç bir parça kalmamıştı. Açtım ve uykusuzdum, günlerden pazar olmasına rağmen açık bir stüdyo bulmak için bildiğim bazı yerlere gittim. Hayatımdaki tüm şansı burada kullandığıma inanandım. Çünkü açık bir stüdyo bulabildim. Defalarca kez düzenleme yaptım, şarkıyı defalarca kez yeninden kaydettim. Stüdyodan çıktığımda saat 02.03 tü. Uykusuz, aç ve yorgun işe gidecektim.
"Yoongi hyung şarkıyı tamamladım. Ne zaman atmamı istersin?" Kısaca bir mesaj attıktan sonra evime doğru ilerledim.
Sabırla beklediğiniz için gerçekten çok teşekkür ederim. Bir dahaki bölümü final yapacağım 2 aydır nasıl bitireceğimi düşüp duruyorum ve bütün kurguları beğenmeyip baştan başlamayı düşünüyordum. Bu yüzden geç kaldım. Normalde bu bölümü son yapmayı düşünüyordum ancak bölümün çok fazla uzun olacağını düşündüğüm için burada kestim. Şarkı meselesini aradan çıkarttığım için çok mutluyum. Şarkı bildiğiniz bir şarkı aslında, neyedeyse her bölümde bir kaç spoiler verdim. Umarım onları bulursunuz. Her şey için teşekkür ederim. 🥺
bu bölümü tek gecede yazdım ve çok geç kaldığım için düzeltmeden atıyorum. yazım yanlışlarım vardır, bunun için özür dilerim.
gelecek bölümde görüşmek üzere🥺✌️🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-𝗣𝗮𝗿𝗰 𝗲𝗻𝗳𝗮𝗻𝘁- Vsoo
Truyện NgắnSeni tanımıyorum. Ama gözlerindeki hüzünü anlamaya çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz. Ꮋꭼꮻꭻꮖꭲꭺꮐꮻ'dan size... -Vsoo- Kapak için @vsoolovers 'a teşekkür ederim🖤💗 ~my twinnie🦋~