0.5

462 57 9
                                    

"Nerde kaldın Kim Taehyung! Kaç saat oldu ve sen dışarlardasın?! Bu nasıl yürüyüş yapmak bilmiyorum? Yoksa birileriyle mi görüştün? Sevgilin mi var Kim Taehyung?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nerde kaldın Kim Taehyung! Kaç saat oldu ve sen dışarlardasın?! Bu nasıl yürüyüş yapmak bilmiyorum? Yoksa birileriyle mi görüştün? Sevgilin mi var Kim Taehyung?"

Kıskançlık krizlerinden nefret ediyordum. Beni deli ediyordu. Kocasının yakışıklı olduğunu biliyordu, insanların ister istemez bakmalarına ben alışmıştım fakat Jennie bir türlü alışamamıştı.

"Hadi ama Jennie yapma böyle sadece dışarıdaydım. Hem Sowon uyudu mu?" Azımdan asla Kim Jisoo ile beraber parkta oturduğumuz çıkamazdı. Ona söylemezdim. Yoksa gerçekten fena şeyler olurdu. Jennie o kadının kim olduğunu bilmese de öğrenir gerisini hallederdi.

Üstüme yürümeye ve bana bağırmaya başlamıştı. İşaret parmağı bana doğru hızlı bir şekilde gelip giderken Jennie aklımın ucundan bile geçmiyordu. Sessizce içeriye doğru ilerledim arkamdan geldiğini ve hala bana bağırdığını biliyordum. Sadece onu dinlemiyordum.

Aklımda sadece ve sadece Kim Jisoo'nun sözleri gidip gelirken bende onunla birlikte içimden tekrarlıyordum. "İyi geceler diliyorum sana, Kim Taehyung"

Kim Taehyung ve Kim Taehyung...

Kulaklarım ilk defa ismimi bu kadar güzel söyleyen bir ses duymuştu.
Beynim ise aynı şekilde ilk defa ismimi bu kadar güzel söyleyen bir sese odaklanmıştı.

'İyi geceler diliyorum sana' belki bunu Min hyung için kullanabilirdim. Hala yerleştirmediğim koliler içinden kullanmadığım bir deftere bu sözleri yazdım. Farkındaydım Jennie hala arkamdaydı ve bana bağırıyordu. Sowon'un gelip benim için tartışmaması çok tuhaftı. Avukat ben olsamda, konu Jennie ve onun triplerine gelince o kadar çok stres altına giriyordum ki, sanki matematik öğretmeni bana soru soruyormuş gibi oluyordum.

Yazdığım sözcüklerin yırtılmasını izlerken Jennie'nin ellerine ardından gözlerinin içine baktım. Yavaş bir şekilde ayağa kalktığımda hala gözlerinin içine bakıyor oluşum onu bir adım geriye götürmüştü. "Yıllardır neden sustuğu mu biliyor musun? Tabii bilemezsin çünkü ben, senin kırılmaman için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Oysa sen en başından beri, tanıştığımız ilk günden beri beni yırtıp duruyorsun. Beni yırtmanı anlaya biliyorum peki ya yazdığım sözcükleri, onlarda mı seni üzüyor?"

Kağıt parçaları Jennie'nin elinden yere doğru düşerken ne kadar özgür olduklarını anladım. Kısmi bile olsa uçuyorlardı. Ben ise sürekli bu kavganın içinde oluyordum. Omzuma oluşan sarsıntı ile afalladım. Bana omuz atmış olmasına rağmen 'iyi geceler' bile demişti.

Belliydi bu gün her zaman olduğu gibi tek başıma kanepede uyuyacaktım. Yastığımı ve minik bir battaniyeyi koltuğun üstüne koydum. Koltuğa uzandım fakat getirdiğim eşyaları kullanmadım. Hayal olduğumu bildiğim düşüncelere daldım.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Kim Jisoo'ya söylediklerimi düşündüm. Benim organ mafyası ya da sapık olduğumu düşünmüştü. Beni düşünmüştü. Kendimi şımarttırken uyuya kalmıştım.

-𝗣𝗮𝗿𝗰 𝗲𝗻𝗳𝗮𝗻𝘁- Vsoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin