Seni tanımıyorum. Ama gözlerindeki hüzünü anlamaya çalışıyorum.
Umarım beğenirsiniz.
Ꮋꭼꮻꭻꮖꭲꭺꮐꮻ'dan size...
-Vsoo-
Kapak için @vsoolovers 'a teşekkür ederim🖤💗
~my twinnie🦋~
Sabahtan beridir hiç bir şey yemeyen Sowon park'a gitmek için resmen açlık grevine başlamıştı. "El lezzetini beğendim. Sadece beni Eunha'ya kavuşturasıya kadar hiç bir şey yemeyeceğim" diyor başka da bir şey yapmıyordu. Bu özelliğini annesinden almıştı. Aynı ikisi de inatlardı.
Meyve ağaçlarına bakım yapana annem arada bir arıyor; benim küçükken yemek yemem için ne yaptıysa aynılarını torunu için yapmamı söyleyip duruyordu. "Anne olunca anlarsın" sözünü erkek olsam da kısmen anlamıştım. Çünkü annem bazı küçük şeyleri fazla büyütürdü.
"Tamam hazırlan, gidelim." Sesizce söylesem de yakında odası olacak olan merdiven aralığına girip kolilerin içindeki kıyafetlerini seçerek hazırlanmaya başladı.
Yaklaşık 3 dakika içinde Elsalı elbisesini giymiş yanımda bitmişti. Bense 3 dakikadır ne giysem diye bavuluma bakıyordum. Şık bir şeyler giymek istiyordum.
Aslında gri eşofman ve siyah tişört kombinin gayet güzeldi. Ama o güzel giyimli kadını gördüğümde kendi kıyafetimi küçümsemiştim. Eğer bugün o güzel giyinimli kadını görürsem ona hava atacaktım. Düğünlerde giydiğim takım elbisemi giydim ve aynanın karşısına geçtim. Sowon ise yavaş adımlarla yanıma geldi.
Onun üzerinde mavi elbisesi varken saçınada sarı takma saçlarını takmıştı. "Üstündeki fazla olmamış mı babacığım?"dedi aegyo* yaparak. Benim üstüme abartılı iması yaparken kendi üstüne hiç bakmamıştı. Sowon'u kucağıma aldım "asıl kendine bak prenses. Hadi bakalım önce senin üstünü sonra benim üstümü değiştirelim" dedim. İstemese de ona kıyafetlerini giydirdim. Sonra kendim normal kıyafet giyerek parka doğru ilerledik.
Parka geldiğimizde Sowon gibi heyecanlandım çünkü yine o kadın aynı yerde farklı kıyafetlerle oturuyordu.
Belki bu sefer konuşur düşüncesi ile yine "oturabilir miyim?" Sorusunu sormuştum. Yine aynı cevabı almıştım. Ve içimde anlam veremediğim bir burukluk oluşmuştu.
Yaklaşık 15 dakika boyunca gözlerimle Sowon ve minik arkadaşlarını takip ettim. Onlara bakmaktan sıkıldığım için cebimdeki telefonumu aldım.
Uzun zamandır bakmadığım için biraz dispacht'in yeni haberlerine bakıyordum. Dikkatimi çeken şeyler kpop idollerinin yeni şarkıları değildi. Ben gerçek skandal arıyordum.
Biraz daha indim ve biraz daha. İşe yarayacak bir şey bulamadığımda oyun oynamaya başladım.
Arada sırada oyun ile ilgili terimler söylediğimde belli belirsiz kıkırdamalar duysamda umursamadan oyunum ile ilgileniyordum.
Bu sırada bir mesaj geldi. Bir kaç gün önce eski dostuma verdiğim numaram ondaydı. Ve şu an bana mesaj atıyordu.
'Selam Tae! Senden bir şey isteyeceğim. Elimde bir alt müzik var ama buna söz yazamıyorum.
Sana bu alt müziği göndersem sende benim için bir şarkı yazsan/oluştursan? Ne dersin lise yıllarında ki Tae bence geri dönmeli. Hem fanlarıma söz vermiştim. En geç Eylül gibi yayımlamalıyım.
Elini çabuk tut. Ayrıca seni seviyorum'
Mesaja içten bir gülümseme fırlattım. Cevap olarak 'karşılığında¿' demiştim. Çok geçmeden cevap olarak beni aramıştı. '%30'u senin, söz yazarı diye seni yazarım ayrıca primini yapmış olacağım. Sonuçta kim Min Yoongi'nin arkadaşının müvekkili olmak istemesin ki.' Bu adam çılgının tekiydi. 'Peki ne hakkında istersin? Yani şarkı ne türde olsun?'
Sesi cızırtılı gelirken küfür ettiğini anlamıştım. 'Aslında bir kadına yazılmış ama sanki ölmüş çok sevdiğimiz birine yazılmış bir şarkı gibi bir şey istiyorum yani kimse gerçekleri anlamasın. Sen sormadan ben söyleyeyim. Sevgilim ya da sevdiğim yok sadece fanlarımın aklını karıştırmak istiyorum. Arka müziği hemen atıyorum çabuk yaz!'
Emir verip telefonu kapatması saniyeler içerisinde olmuştu.
Bu görüşmenin içindeyken gözlerim sürekli bana doğru gelen kızımdaydı. "Kimle konuşuyorsun." Meraklı bücürün tekiydi. Onunla ilgilenmedim. Bir kaç dakika sonra kolumdan ısırdı ve "baba söyle." Kafamı salladım ve azımdan "Min Yoongi" ismi fırlayı verdi.
Bu esnada yanımdaki iyi giyimli kadının bize döndüğünü ona döndüğümde gözlerindeki yaşlar teker teker intihar ederken içim yanmıştı. O kadının Yoongi hyung ile bir bağlantısı var gibiydi.
"Sana söyledim, Min Yoongi babamın eski arkadaşı; kıskan." Eunha, Sowon'un taklidini yaparken hemen Sowon'a döndüm. "Sowon! İnsanların içinde böyle şeyler dememelisin Yoongi amcan bir ünlü onun başını ağrıtmak istemem. Bu yüzden önüne gelenlere Yoongi hyung ile arkadaş olduğumu söyleme." Ve ardından mızmız Sowon ağlamaya başlamıştı. Ona ağlayacak kadar bağırtmamıştım, abartıyordu.
Yanımdaki kadın bir kaç adım atarak Sowon'un önünde durdu ve eğilerek "bir erkek yüzünden ağlama bebeğim. Şimdi baban izin verirse bunu al." Diyerek gülümsedi. Sowon bana baktı, bende onu onayladım. Uzattığı jelibon pakedini alıp bir çırpıda Eunha ile birlikte yediğinde onları seyrediyordum. Ancak yanımdaki güzel giyinimli kadının gitmesini fark etmemiştim bile.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🐿 Merhaba. Umarım beğenmişsizidir. Tam 1 aydır bölüm atmıyorum. Ve bu beni üzüyor. Sizden istediğim sadece yorum yapmanız ve yıldıza basmanız. Lütfen yapar mısınız? 🥺🤧🥰🤟🏻🦋🤍