2~ Sana İhtiyacım Var

503 38 17
                                    

Neden Seni Severkende Nefret Ederkende Acı Çekiyorum?

Mutfağın içinde yankılanan telefon sesi ile güzel bir aile kahvaltısı için masada toplanmış herkesin gözü Jungkook'a dönmüştü. Jungkook tabağının yanındaki telefonunu alıp arayan kişinin ismini görünce gülümsedi.

Bebeğim❤️

Yan gözle yanında oturan Jimin'e baktı. Gözlerini Jungkook'un telefonuna dikmiş elleri arasındaki bardağı sıktığı parmak boğumlarının beyazlığından belli olurken, bu görüntü Jungkook için fazlasıyla iç açıcıydı. Telefonu daha fazla bekletmeden büyük bir gülümseme ile açmıştı.

"Yena!"

"Jungkook! Tavşanım, varmışsın Kore'ye. Neden beni aramadın?"

Jungkook telefonunun sesini çaktırmadan sonuna kadar açmış mutfağın içinde duyulmasını sağlamıştı. Yüzündeki gülümsemeyi bozmadan cıvıltılı bir sesle konuştu. Telefondaki kızında ondan farkı yoktu.

"Üzgünüm bebeğim. Çok yorgundum tamamen aklımdan çıkmış."

"Aklından çıkmam mümkün değil Jeon. Yine de bunu telafi edersen seni affederim."

Jungkook gereğinden büyük bir kahkaha atmıştı. Hele de ailesinin karşısında bu hallere düşecek biri değildi ama Jimin için kendinden fedakarlık vermesi gerekiyorsa bunu yapacaktı. Bakışlarını çapkın bir ifadeye bürüyüp sırıttı. Şu an ailesinin mutfakta olması bile gözüne sorun gibi gelmiyordu.

"Hmm, ne istermiş bakalım Kraliçe Yena? Beni affetmesi için ne yapabilirim?"

Yena kahkahasını tutmaya çalışmıştı ama ağzından bir kıkırtı kaçmasını engelleyememişti.

"Bunu oraya geldiğimde konuşmaya ne dersiniz Bay kaslı ama tatlı tavşan Jeon?"

"Hey, demek gelmeye karar verdin. Ne zaman kavuşuyoruz? Söyle bana, seni daha ne kadar özleyeceğim?"

Jungkook dramatik bir tiyatro sahnesindeymiş gibi ellerini kalbine koyup sesinde sahte acı ile konuştu. Genç kızın kahkahası mutfakta yankılanırken gözler Jungkook'u bulmuştu. Annesine baktığında yüzünde hiçte masum olmayan o sırıtışı görüp her şeyi onlarında duyduğu aklına yeni gelmiş gibi gergince yerinde dikleşti. O sırada Yena kahkahasını durdurmayı başarmış tavşanına cevap yetiştiriyordu.

"Az kaldı tatlı tavşancık. Çok yakında oradayım ama bu bir sürpriz."

Jungkook bu sefer gerçekten gülümsedi. Kaliforniya da geniş bir sosyal çevresi vardı ama hiç kimse ile samimiyet kuramamıştı. Başta Yena da öyleydi. Kore'den bir arkadaşı ile gelen ve yine sadece o arkadaşı ile samimiyet içine giren çocuk fazlaca dikkatini çekmişti. Çok fazla peşinden koşmuş, tek bir iletişim için bile saatlerce onu rahatsız etmişti. Tam bir yüzsüz. Jungkook o zamanlar bunu düşünüyordu ama kızı tanıdıkça sandığından daha yüzsüz olduğunu farketmişti. Yine de kızın kalbi gerçekten temizdi. Yüzsüzlüğü ona kötü şeyler yaptırmıyordu. Bir süre Yena onun peşinden koşmuş sonradan Jungkook ona karşı duvarlarını kırmış ve samimiyetini paylaştığı bir kişi daha eklemişti hayatına.

"Pekala, güzelim. Seni arayacağım. Kendine iyi bak."

Jungkook kızın cevabını dinleyip yüzündeki gülümseme ile telefonunu kapatmıştı. Bakışları kimsede dolaşmadan tabağına yönelmişti ama annesi tam da tahmin ettiği gibi sorguya başlamıştı.

"Hayatında bilmediğimiz bir mi var Kook?"

"Hayatımda bilmediğiniz çok fazla kişi var anne. Hangisini soruyorsun?"

Sortilège d'amour ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin